E.B.S.-3-

49 8 7
                                    

Ejder Beni Seçti:Aidan ann Cameli Darcy

"Sonunda gelebildim sana güneşim! Sonunda gelebildim!"

...

Gözlerim karşılaştığı manzara karşısında şaşkın, kalbim ise delicesine atıyordu.

Yüzüm nasıl bir şekle bürünmüştü bilmiyorum ama karşımdaki adamın beni durmadan döndürüp durmasıyla pekde iyi olduğunu sanmıyordum.

Evet,onu tanımıyordum. Ama içimde anlam veremediğim o duygu bana sarıldığı anda dahada garip bir hal almıştı.

Sanki onun için doğmuş, bu zamana kadar onun için yaşamış gibiydim. Yada farklı bir şey, anlatması çok zordu.

Düşmemek için boynuna sıkıca sarılmış, özlem ve mutluluk dolu haykırışlarının nedenini çözmeye çalışıyordum.

Daha önce tanışmamıştık, neden bunu yapıyordu ki? Bu bir rüya değil miydi? Yoksa şuan yaşanan şeyleri de mi aklımda kuruyordum?

Aklımda kurup kurmadığımı bilmiyordum ama nedensizce herşeyin gerçek olmasını istiyordum. Karşımdaki adamın gerçek olmasını istiyordum.

10. da saymayı bıraktığım tura bir yenisi eklenirken artık dayanamayarak bağırdım.

"Kusacağım beyfendi! Durabilir misiniz?"

Onun gülüşleri arasında sesim pek belli olmasada duymuş olacakki aniden durdu.

Ben daha ne olduğunu kavrayamadan gözlerim tekrar bulanıklaştı, ne oluyordu yine?

Etrafı tam olarak seçebildiğim bir duruma geldiğimde hala kollarındaydım, tek fark az öncekine kıyasla yatış pozisyonunda oluşumdu.

"İyi misin güneşim? Özür dilerim, fark edemedim. Heyecan yaptım galiba."

Ses kısıktı. Yüzüne oldukça yakındım, siyah gözlerinin içindeki beyaz parıltının birbirine zıtlığını, siyah saçlarının ipek benzeri güzelliğini, daha önce görmediğim kadar mükemmel yüzünü fark edecek kadar yakın.

Yüzümün yandığını hissederek etrafımı incelemeye başladım.

Eğer o adama daha fazla bakarsam kalbim batlayacak gibiydi.

Bulunduğumuz yer bir evin odasını andırıyordu, ama biraz garipti. Etraftan sarkan sarmaşıklar -ki daha önce hiç böyle bir tür görmemiştim- vazo ve saksılardaki garip ama güzel görünen çiçekler. Her ne kadar kulağa bir köy evini andırsada öyle değildi. Hatta mobilyalar o kadar çok parlıyordu ki, paha biçilemez olduklarını belli etmeye çalıyor gibi duruyorlardı.

"Haha, şaşırmış olmalısın!"

Geçen seferkilere kıyasla daha kısık ve kısa süren bir gülüş sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerinin içi adeta gülüyordu. Tanımadığım,hatta daha önce görmediğim -görsem kesinlikle hatırlardım- bir adamı nasıl bu denli mutlu edebiliyordum?

Nazik bir şekilde yeni fark ettiğim büyük,çift kişilik, yine oda gibi etrafını çiçekli sarmaşıkların sardığı yatağa bedenimi bıraktı. 

Gülümsemesini genişleterek birden ortaya çıkan kanepeye oturdu. Burada neler oluyordu? 

"Keşke sana hemen anlatsamda hasret giderebilsem be güneşim!"

Yavru bir köpek gibi söylenirken uzandığım yataktan doğrulmaya çalıştım. Her ne kadar bu adamın yanında kendimi rahat hissetsemde onu tanımıyordum ve şuanda bulunduğum ortam oldukça garipti.

Onu bunu bırakın. AZ ÖNCE GÖZÜMÜN ÖNÜNDE BULUNDUĞUM YER DEĞİŞMİŞTİ!

Kalkmama engel olan şey yine kalın kolu olurken beni kucağına aldı. Yatağın üzerindeki yorgan kendi kendine açılırken beni tekrar yatağa bıraktı ve bu sefer yorganı kendi elleriyle örttü.

Ejder Beni SeçtiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin