Mustorn'daki Valanka

17 2 0
                                    

Edi böyle hislerini ölçerek saatlerce yol aldı. Sonunda kapsül atmosfere girdi. Her ne kadar son teknoloji olsa da o bir kapsüldü ve yanıyordu. Bu onun yolculuğunun tek taraflı olduğunu gösteriyordu. Yani geri dönüş bileti yoktu. Ya insanların uzay araçlarıyla geri dönecek ya da ölecekti. Bunu yapmalarına biraz kızmış gibiydi.

-Edi, nasılsın görüşmeyeli? Sonunda atmosfere giriş yaptık.

-İyiyim Ogun. Evet atmosfere giriş yaptık ama benim kapsülüm yanıyor. Niye beni sadece tek yönlü gönderdiniz?

-Aaa, Edi onun için özür dileriz. Elimizden geleni yaptık ama elimizdeki en iyi araç buydu.

Edi yalan söylediğini anlamıştı ama belli etmedi. Daha önemli şeyler varken bu tartışılamazdı.

-Tamam, hadi atmosfere geldik ama bundan sonra ne yapacağız? Buraları hiç anlatmadın.

-Öncelikle senin hemen oradan uzaklaşman gerekecek çünkü insanlar senin yaydığın ısı ve ışıktan çoktan düşeceğin yere bir ekip yolladılar bile. Eğer oradan hemen uzaklaşamazsan güçlerinin keyfini çıkaramadan geçen savaşta kaybettiğin arkadaşlarının yanına hepimizi birden götürürsün. Bunu istemeyiz değil mi?

-Bunu sorman hata Ogun. Benle kibar konuş. Dediğin şeyleri yapıyorsam saygımdandır ve sen bana saygı duymazsan benim sana olan davranışlarımı değiştirirsin. Bunu istemezsin değil mi?

Ogun Edi'nin bu cesurluğuna hayrandı. Yine hayran kalmış ve bir şey diyememişti. Sonrasında kabul etse de Edi onu biraz korkutmuştu.

-Ogun bir an fazla sessizliğe gömüldün. Peki nereye kaçacağım?

-Ha, bulunduğum yerin hemen yakınında bir kanalizasyon sistemi var. Oraya gireceksin ve kimseye gözükmeden oradan ilerleyeceğiz. Bu sayede kötü de olsa güvenilir bir yolculuk yapacağız. Her ihtimale karşı seni bulurlarsa da savaşacaksın.

Ogun bunu çok rahat söylemişti ama Edi bu kadar kolay olmadığını biliyordu. Her şeye rağmen bazı sıkıntılar çekecekti kesin. O sırada kapsül artık yanmaya dayanamamaya başladı.

-Edi, yere geldin sayılır. Sıkı tutun ve bilincini kaybetme. Hızlı olmamız lazım.

Edi bir şey demeden kendini güvenceye aldı. Sarsıntılar onu titretiyordu ve aniden yere çakıldı. Kuvvetle tavana çarparken boynuzları onu kurtardı. Kapsülden geriye sadece çevreye yayılmış yanan ve patlayan parçalar kalmıştı. Edi'nin başı dönüyordu ama Ogun'un de dediği gibi hızlı olmalıydı. On saniyede toparlanıp kendi halini düzeltip geçiş kapağını buldu. Haydi bakalım, neler yaşayacaktı...

İLK SÜPER VALANKA: EDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin