İLK SÜPER VALANKA: EDİ

Gerçeğin En Derinleri

-Çok yaşa Ogun, çok yaşa Ogun! Hainlere ölüm!

Edi'nin etrafında bu ses inliyordu. Sadece etrafında değil neredeyse tüm Klontra'da inliyordu. Böylesine hipnoz etmek için valankaları Ogun'un kral olması gerekiyordu.

⌛️⏳️⌛️

OLAY ÖNCESİ 》》》

Ogun'un planı mükemmel işliyordu. Edi artık ölmüştü. Kendisi dışarıdan en üzgün kişi gibi gözükse de kendi dünyasında mutluluktan uçuyordu. Şimdi sıra Edi'nin ölmeden önceki sahte kaydını meclise sunmakta ve krallığa oturmaktaydı. Videoda Edi kafesle beraber aşağı düşüyordu ve şu sözleri söylüyordu:
"Ben ölüyorum ama bu önemli değil. Ben vatani görevimi yerine getirdim. Aramızda bir hain var. Cumhurbaşkanımız Cedric ile yıllardır anlaşmalıymış meğersem. Bunu Cedric ağzından kaçırdı. Amaçları iki gezegeni de insanların yapmak ve Klontra'daki insanları cumhurbaşkanımızın yönetmesiymiş. Onu tahttan indirin!"
Ogun bu videoyu Edi'nin ölümünden 15 dakika sonra meclise sundu. Sonrasındaysa herkes cumhurbaşkanının odasında ona lanetler okuyordu. Cumhurbaşkanı zindana atıldı. Ogun Cedric'in onlardan intikam alabileceğini o yüzden yeni hızlı seçim yapılmasını önerdi. Meclisteki herkes kendilerinin de cumhurbaşkanı olma ihtimaline karşı bunu kabul etti. Tabiki de aralarında Ogun bu anı bildiğinden hepsine söylediği "Edi son olmasın, o yüzden daha çok süper valanka için bana oy verin!", "Ben bu göreve dünden değil, en başından hazırdım." gibi sözlerle farkla cumhurbaşkanı oldu. Artık her yere, her şeye erişebilirdi. Cumhurbaşkanı olduktan beş dakika sonra ise bir video paylaştı. O videoyu gören herkes hipnoz oldu. İşte o zamandan beridir vardı bu çığlıklar ve gezegene gelen herkesi yok ediyorlardı.

⌛️⏳️⌛️

-Dostlarım bakın bu siz değilsiniz ve sizle savaşmak istemiyorum. Lütfen kurtulun şundan. Beni zorlamayın. Gerçeklere dönün. Asıl hain Ogun.

Ne yazık ki kimse dinlemiyordu. Edi geri geri giderken duvara değdiğini hissetti. Ya savaşacaktı ya da burada ölecekti. Başka çaresi kalmamıştı. Onlarla savaşacaktı. Aklına Ahmed'in hapishanesinden çıkarkenki zamanı geldi. Oradaki taktiği burada da uygulayabilirdi. Hem kendi ülkesinin tüm silahlarını biliyordu.
Önce tüm güçlerini tekrar aktifleştirdi. Öncekine göre daha az sarsıldı. Yavaş yavaş alışıyordu. Süper kükremeyi kullandı. Birden etrafındaki tüm tezahürat kesildi. Şimdi gösteri ondaydı. Süper hızıyla yarım daire çizmeye başladı. Daireyi yavaşça genişletiyordu. Genişledikçe hem askerler geri çekiliyor hem de arkasındaki duvar parçalanıyordu. Askerler ise ilk defa süper valankayla karşı karşıya olduklarından şaşkındılar. Edi son kez genişletti ve tüm duvar koptu. O an askerler gerçeği fark ettiler ve koşmaya başladılar. Ancak kimse ona yetişemezdi. Çünkü o süper valankaların atasıydı. Bazı akıllılar araçlarına binmeye başladılar. Edi ise kendi topraklarında güçlerini kullanmanın etkisiyle ayrı bir zevk alıyordu. Hep böyle koşası ve durdurulamaz olası geldi. Bunu öyle istedi ki güçleri tamamen buna odaklandı. Artık sadece toz bulutu gözüküyordu. Edi kendinden geçmişti. Önüne çıkan her şey etkisi altında kalıp etrafında bir uydu gibi dönüyordu. Gittikçe dahada büyüyordu çektikleri. Bir süre sonra o kadar büyüdü ki tam bir yıkım topu oldu. Edi önünü göremese de hisleri ona yolu gösteriyordu. Sanki bu gezegen kendisini seçmişti. Artık hiçbir valanka ona yetişmeyi bırak bakamıyordu bile. Mustorn'daki insanlara ise Klontra'yı dolaşan bir toz bulutu olarak gözüküyordu. Hem de dev bir toz bulutu. Her saniye etrafındaki tezahüratların sahipleri yörüngesine katılıyordu. Yeterince büyüdüğünü hissetti ve tüm hız gücünü zıplamaya geçirdi. Artık yerdeki top havadaki top olmuştu ve hedefi basitti: Yönetim binası. Bu Edi için bulunmaz bir zevkti. İlk defa bu kadar güçlüydü ve durdurulamazdı. Bunları düşündükçe Müslümanların SA'ler karşısında ne kadar çaresiz olduğu aklına geliyordu. Her şey geç olmadan Mustorn'daki adaleti sağlamalıydı. Bu görev kendine verilmişti. Sanki tüm hayatı bunun için eğitilmişti. Ve şimdi tüm yönetim binasını yok etmesine saniyeler kalmıştı, her şey iyi olacaktı. Ani bir patlama gibi olmuştu. Edi yerdeydi ama hiçbir şey beklediği gibi olmamıştı. Tüm etrafındaki valankalar, binalar, araçlar yönetim binasında değil yönetim binasının bir kilometre gerisini yıkmıştı. Acaba yanlış hesaplamış olabilir miydi? O sırada uzaktan aynı kendisi gibi süper hızlı birinin geldiğini gördü. Bu bir süper valankaydı ama kimdi? Yaklaştıkça onun Ogun olduğunu fark etti. Ama hani kendisi tekti ve ilkti?