Biliyorum bölüm geç geldi ama yeni yazabildim.
Yazar yazmaz atıyorum bir yanlışım varsa kusura bakmayın.
İyi okumalarr
***
Seungmin hiç rahat hissetmiyordu. İçindeki sıkıntı git gide büyürken bir an nefesinin kesildiğini hissetti. Gözleri hızla dolmaya başlamış ve kalbine ağrılar girmişti. Bir şeyler olmuştu, hissediyordu. Telaşla ayağa kalkarak annesine seslendi.
"Anne! Anne bir şey oldu anne! Hissediyorum-"
Karnına giren sancıyla susmak zorunda kalarak eliyle duvardan destek almaya çalışmıştı. İçeridekilerin telaşla koşturarak gelmesiyle Seungmin annesine ağlayarak yalvarmaya başlamıştı.
"Anne bir şey yap lütfen. Bir şey oldu Chris'e bir şey oldu, anne bir şey yap!"
"Seungmin sakin ol oğlum gel önce otur bak zaten karnın burnunda bir zarar gelecek ikinize de. "
Annesinden yardım alarak koltuğa oturmuş ve hemen annesine dönerek göz yaşı akıtmaya devam etmişti. "Anne n'olursun bir şey yap anne. Kurtarın onu lütfen başına bir şey geldi biliyorum. "
Artık ne annesinin ne de herhangi birinin Chris için bir şey yapamayacağını bilmeden yalvarıyordu annesine Seungmin.
-
Komutanın bir aşkı bitirerek çekip gitmesinin üzerinden dakikalar geçmişti. Lakin ne oradakiler Chris'in cesedinin başından ayrılmış ne de Chris elinde sıkı sıkıya tuttuğu güzel eşinin fotoğrafını bırakmıştı. Hepsi öfke doluydu. Masum bir hayat, masum bir aşk bu kadar kolay bitemezdi. Bu masum hayatı ve masum aşkı bitirenler cezasını çekmeliydi.
"Söz veriyorum sana Chris. Yapamasam bile en azından deneyeceğim. İntikamını alacağım kardeşim. "
En azından bir şeyler denemekten ibaret bile olsa yapmak istiyordu Rhino. Eğer bu güzel aşk bittiyse, bitirenler de cezasını çekmeliydi.
Etraftakilerinde Rhino'ya katılmasıyla gülümsedi. Chris'in kanını yerde bırakmaya niyetleri yoktu. Sadece belki yoluyla hareket ediyor, kendilerine gram güvenleri olmadan konuşuyorlardı, amaçları sadece denemekti. Ama sonunda kendileri de şaşıracaklardı.
Onlar konuşurlarken gelen sesle hepsi o tarafa dönmüştü. Çanta? Birisi yukarıdaki küçük pençereden bir çanta atmıştı içeriye. O çanta oradan nasıl girmişti? İçlerinden biri yavaşça ilerledi ayakkabısının ucuyla hafifçe dokundu çantaya. Çantada her ne varsa sert bir şeydi. Daha da meraklanarak çantayı eline aldı adam. Bir şey olmadığını görünce elinde çantayla bulundukları yerin ortasına geldi ve çantayı koydu. Hepsi oraya odaklanmıştı.
Yaklaşık beş dakika boyunca çantayı izledikten sonra içlerinden birinin söylediğiyle harekete geçmişti Rhino.
"Şimdi biri gelecek bir an önce bakalım bence. "
Elini fermuarına atarak çantayı açmış ve gördüğüyle kalakalmıştı Rhino. Bir çanta dolusu silah? Hepsi şaşırarak çantanın başına toplanmış ve incelemeye başlamışlardı. Her türden silah vardı. Rhino gülümseyerek konuşmuştu.
"Beyler!"
Hepsi ona dönünce devam etti. "Tanrı bizimle."
Hepsi gülmeye başlarken acele etmeleri gerektiğini farkederek oturmuş ve herhanhi bir plan düşünmeye başlamışlardı. "Odaya gelmeleri için ses çıkartıp işlerini halletsek?" Gelen öneriyle düşündü Rhino.
"Olabilir aslında ama şimdilik silahları kullanamayız. İçeriye herhangi bir askerin gelmesini beklemeliyiz. Yavaş yavaş ilerleyeceğiz. Şimdilik beklemek daha mantıklı geliyor." Onaylanmasıyla beklemeye başlarlarken yine aynı yerden gelen sesle hepsi tekrar oraya dönmüştü. Bir çanta daha? Ne oluyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pains Of The Past | Chanmin
Fanfic1860 yılında çıkan savaş sonucu esir düşen Christopher, Kurtulup hamile eşi Seungmin'in yanına geri gidebilecek miydi? Yoksa hayatını kaybetmek zorunda mı kalacaktı? Bu evli çiftin hayatı kaldığı yerden devam edebilecek miydi? Yoksa burada son mu bu...