Simdiden soyleyeyim, bu biraz uzucu bir bolum.
O depoda, Alaz abisi ve sevgilisi arasinda bir secim yapamasaydi, ne olurdu?
Umarım begenirsiniz benim cok severek yazdigim bir bolum oldu
Dusuncelerinizi benimle paylasmayi lutfen unutmayin. Yorumlariniz yeni bolum icin beni motive ediyor♡
🩹
Kardeş.
Alaz'ın çok da yabancı olduğu bir olgu değildi. Ağabeylik yaptığı Çağla ve kendi büyüttüğü Ece, güzeller güzeli kardeşleri, onun en değerlileriydi. Şimdi bir de, o vardı. Daha yeni, ağabey vasfına layık olduğunu kabullendiği genç, Yaman Ali.
Şimdi göz yaşları içinde, göğsüne bir silah doğrultmuş olduğu Yaman Ali. Karşısındaki, ölüme çok razıydı. Öyle ki yüzünde onu cesaretlendirme amaçlı bir gülümseme bile vardı. Hemen yanındaki genç kız ağlayarak kendini yırtarcasına çığlıklarla kendisini vurmasını söylerken, o çok sakindi.
Asi, mevzu bahis bile olamazdı. Gözleri hayatında büyük yeri olan ikilide gezindi.
'Asi'nin manevi kardeşleri var.' diyordu kafasındaki ses.
'Yaman'ın annesi, kardeşleri var. Rüya var. Senin kimin var Alaz? Sen ölürsen kim üzülür? Dilinden Yaman'ı düşürmeyen annen mi? Paradan başka bir şeyi düşünmeyen baban mı? Doğmasan daha iyi olacağını düşünen ikizin mi? Kim, Alaz? Asi mi? Kızın kalbini paramparça ettin. Birkaç gündür iyiydiniz evet. Ama Asi'nin seçim şansı olsa kimi seçerdi? Yaman'ın ölmesini mi, senin ölmeni mi? Cevabı biliyorsun. Silahı kalbine dayasan da ateşlesen, üzülür mü? Üzülür. Ama unutur. Hayata gözlerini Yamanla açmış bu kız. Onu atlatamaz. Ama seni, atlatır Alaz. Senin annen okşamamış doğru düzgün başını. Asi de zamanla unutur.'
Her şey çok anlık gelişti. Alaz, Asi'nin gözlerine kenetledi gözlerini gülümseyerek. Ardından konuştu. "Seni, aklının alamayacağı kadar çok seviyorum. Herkese iyi bak, abi."
Ardından kimse müdahale etmeye yetişemeden silahı göğsüne götürdü ve beceriksizce ateşledi.
Silahın sesi, Asi'nin çığlığına karıştı. Yaman kendisinin adını haykırırken, bacaklarında derman kalmayan Alaz yere yığılıverdi.
Yanaklarında, aşina olduğu küçük elleri hissedebiliyordu ama birkaç saniye sonra o sıcaklık da kayboldu.
Galiba, yolun sonuydu. Alaz Soysalan, etrafında olan kaosa gözlerini kapadı. Bu, içi en rahat daldığı uykuydu.
🩹
"Seslendim ona." dedi Asi. Yirmi dakikadır yaklaşık on kez tekrar ettiği gibi. " 'Alaz! Bana bak!' dedim. Açmadı gözlerini. Her seslendiğimde bakardı ki o. Gözlerime bakar gülümserdi. Bazen sinir ederdi beni, bazen içim açılırdı. Yaman, Alaz benim hiçbir seslenişimi cevapsız bırakmazdı ki. Ama ben buradan çıkınca söyleyeceğim ona. Adını seslendiğimde cevap alamamak çok kötü bir hismiş. Bir daha yapmamasını söyleyeceğim."
"Asi..." dedi Yaman acıyla ona sarılmaya çalışırken. "Biliyorum, çok zor. Ama biz oradan çıkarken Alaz nefes almıyordu güzelim."
Asi bir hışımla onu itti ve ayaklandı. Gözlerinden akan yaşlar dur durak bilmiyordu. "Yeter. Bir daha öyle dersen mahvederim seni. Alaz'a da söyleyeceğim. Birlikte güleceğiz. Tekrar gözlerime bakacak benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
felfena || aslaz
FanfictionAsi'nin gözünde Alaz Soysalan, şımarık bir oğlan çocuğundan ibaretti. Sonra, ikisinin de hayatında bazı şeyler değişti. Hikaye birbirinden bağımsız bölümlerden oluşuyor.