Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" 운명 „
"Dersin başlayacak git artık." Jake Riki'nin kafasına vurarak konuştuğunda Riki oflayarak yerinden kalktı. "Bıktım senden, sal yakamı." Riki'nin söylediği şey üzerine Jake güldü ve yeşil içeceğinden bir yudum aldı.
"Bende seni seviyorum Nish, iyi dersler." Riki arkadaşına kötü bakışlarını göndermiş ve yürüyerek yemekhaneden çıkmıştı.
Jake ise kafasında dönen düşüncelerle birlikte etrafı izlemeye başlamıştı. Kolyeyi bulmak istiyordu. Ve bulacaktı, bunda kararlıydı.
Fakat ters giden bir şeyler vardı..
Bu sabah okula geldiğinden beri güçlerinde bir sıkıntı vardı. Onları doğru düzgün kullanamıyordu. Elbette, okulda belirli bir sınırda kullanılabiliyordu ama Jake bugün onu bile kullanamıyordu.
Gözleri dikkatle etrafı incelerken duyduğu ses ile irkildi. "Çok belli ediyorsun." Kafasını hemen yanına çevirdi. Sunghoon..
"Ne zaman geldin, ayrıca neyi belli ediyorum?" Sunghoon kaşlarını çattı ve Jake'e baktı. "Ne demek 'ne zaman geldin', hissetmedin mi?" Jake gelen soru ile gözlerini kaçırdı.
Sunghoon bir terslik olduğunu fark etmişti. Ama şimdilik üzerinde durmadı.
"Belli ettiğin şey; bir şeyler aradığın." Sunghoon gözlerini etrafta gezdirirken konuştuğunda Jake tekrar ona baktı. Çok normal bir şeymiş gibi davranıyordu. Bakışları çok normaldi. Belli etmiyordu.
Jake o an, kendine çok sinirlendi. 'Bir şeyi de becer' dedi kendi kendine. Sunghoon yine Jake'de bir şeyler olduğunu fark edince elini Jake'in bacağının üzerine koydu.
Bu sayede amacına ulaştı, Jake'in dikkatini çekti. "Jake, odaklan." Ve daha fazla bir şey demeden ayağa kalktı. Jake ise kurulan temas yüzünden garip hissediyordu.
Bir kaç saniye hareketsiz durdu ama hemen ardından kendine gelerek ayağa kalktı. "Nereye gidiyoruz?" Sorduğu soru üzerine Sunghoon son kez etrafa baktı. "Çatıya."
♦
"Burada ne yapacağımızı bana da anlatabilir misin acaba?" Jake korkuluklara yaklaşmadan öylece kapıda dikiliyordu. Sunghoon ise korkuluktan aşağıya bakıyordu.
Evet, cidden çatıya gelmişlerdi. Sunghoon, bahçedekileri rahatça izleyebilmek için buraya gelmek istemişti. Fakat Jake'in yükseklik korkusundan bir haberdi, şimdilik.
Sunghoon ilk önce kafasını Jake'e çevirdi, ardından bedenini. "Sen korkuyor musun?" Sunghoon sırıtarak sorduğunda Jake boğazını temizledi ve titrek adımlarla Sunghoon'a doğru yürüdü.
