Üzerimden kayıp giden sıcak su kaslarımı gevşetiyordu.
Beş dakika daha suyun altında durdum ve hemen çıkarak İlk günüm için hazırlanmaya başladım.Altıma bir kalem etek ve üzerime ise bir sweatshirt giydim ve sweatshirt'ü eteğimin içne sıkıştırdım.
Kahve rengi far ile ela gözlerimi dahada yeşile dönüştürerek pudra rengi bir ruju dudaklarıma yaydım.Hazırlığım bittiğinde sonunda arabamın anahtarı ve evimin anahtarınıda alıp evden çıkmıştım.
Arabama binip Köseoğlu şirketinin otoparkına park ettim mesaileri dokuz buçukta başlıyordu şu an ise saat ondu.
Rahat adımlar ile otoparkın asansörüne bindim ve üst katı tuşlayarak şirketin zemin katına çıktım herkes var gücü ile çalışıyordu ve koşturmaca halindelerdi asansörün katta açılması ile içeri eli dosya dolu bir genç bindi sarı saçları ve mavi gözleri olan bu çocuk benim yaslarımdaydı.
İki elinde tuttuğu dosyaları tek eline alrak elini saçlarından geçirdi osırada bana baktı ve"Hey,sen yeni misin,yeni stajermisin,yoksa Ulaş beyin asistanımısın?"heycanla sorularını sıralayan çocuğa ğülerek "Hayır ben şirketin laboratuvar bölümünde parfümatör olarak çalışmaya geldim"dedim anlayışla başını sallayarak elini uzattı ve "O zaman memnun oldum ben İlyas"diyerek çapkınca gülümsedi.
Bende gülümsedikten sonra asansörden inerek Ulaş beyin odasının onüne geldim.
Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde Ulaş bey ile bir asistan dosyalar hakkında konuşuyorlardi.
Ulaş beyin gözünün bana değmesine rağmen adam ile konuşmaya devam etti.
Sohbetleri bittiğinde adam odadan çıktı ve ben Ulaş beyin masasının önüne geldim.Eli ile oturmamı işaret ettiğinde ise oturdum kendi sandalyesinde rahatça yaslandıgında bene"Benimle görüsmek istemişsiniz"dedim.
"Sizinle görüşmek istedim,size iş imkanı sunmak istiyorum fakat parfümatör olarak değil.
Asistanım olarak çalısmanızi istiyorum"dediğinde şaşkınliktan ağzım açık kaldı."Neden ben, parfümatör diplomasını bile almış biri olarak asistanlık yapıyım"diye sorduğumda "Çünkü enerjinizi beğendim"
Dediğinde tek kaşmı kaldırarak "Hangi enerjimi arabanıza attıgım enerjimi yoksa toplantıdakimi"dediğimde dudağinin bir tarafı küstahça kıvrılırken "Araba mevzusunu unutmadım merak etmeyin"dedkten sonra kollarıni masaya yaslayarak bana doğru eğildi ve o yoğun olan odunsu kokusu burnuma doldu."Teklifime cevap vermediniz"dediğinde bende hafifce ona eğilerek"Peki,kabul ediyorum"diyerek ben de sırtımı koltuğa yasladım."O zaman yarın başlayabilirsin bugün senin için dinlenme vakti veriyorum benim asistanım olmak kolay değil ki fazlasiyla yorulacaksın"ne ara bu kadar samimi konuşma tarzına geçmiştik bilmiyordum fakat bildiğim bir şey varsa oda bu adamdan fazlasıyla çekecegimdi.Kesinlile zor bir insandı,ama ben zoru severdim hele hırs yaptımmı tamamdir.