sen kimsin?

sert yumruklar

- Mine -
Ben : hadi gidelim.

Dedim ve ayağa kalktım. İlk birkaç saniye başım döndü ama hemen kendimi toparlarım. Ve arabama bindim. O kadar içkiye rahman ufak bir serhoşluğum var bünyem alışmış.
Hemen burada ki evlerimden Birine geldim. Zaten alparslan beni takip ediyordu. Hemen arabadan indim ve eve girdim. Kapıyı aralık bıraktım. Gelicek biliyorum. Hemen odama gittim. Duş aldıktan sonra aşağa indim. Tahmin ettiğim gibi alparslan koltukta oturuyordu.

Alparslan: burası kimin evi?

Ben: benim, kahve?

Alparslan: sen sıradan bir gazatecisin nereden buldun bu kadar parayı?

Haklı adam ev dediğime bakmayın. 2 katlı bir villa ne diye bilirim ki

Ben: sen benim haberlerimi görmedin sanırım

Zaten görmesi imkansız çünkü mafyaların kimliklerimi ortaya çıkardığım. Bir haber sitem var bunu sadece dünyanın en büyük haber sitesi biliyor. Ve benim haberlerimden milyonlar kazanıyorlar tabiki bende payımı alıyorum. Siz neden ' mafyaların haberlerini yapıyor ki o da mafya? ' diye düşünürsunuzdur. Aslında gıcık olduğum mafyalara yapıyorum bunu ya da beni küçümsiyenlere zaten fazlasını yaparlarsa öteki tarafı boylarlar neyse

Alparslan: normalde sıradan haberler?

Elimi uzatım alparslana bana anlamsızca bakıyordu.

Ben: merhaba ben gece kuş

Gece kuşu benim gazetede ki lakabım. Birde sosyal medya sitelerinde çok konuşuluyorum. Alparslan bana şaşkınca bakıyordu. Kendini toparladı

Alparslan: mafya kimliğim için mi anlaşma yaptın?

Ben: hayır, azat için rol oynuyoruz. Zaten istesem senin kimliğini saniyeler içinde yayarım. Git uyu

Alparslan: uğurda gelicek

1 saat sonra uğur geldi. Oda evi görünece boş boş sorular sordu. Onuda başımdan gönderdik sonra odalara dağıldık.

-3 saat sonra-
Alparslan

Gece saat 3 gök gürültüleri, şimşekler ve yağmur yağyordu. Mineye bakmak için odadan çıktım. Odasında yoktu. Hemen evin heryerini aramya başladım. Uğuru uyandırdım. O çatı katına ben ise bodruma katına baktım. Balkonda dışarı baktığımda mine üstüne kısa şort ve crop ile kum torbasını yumrukluyordu. Deli gibi yağmur yağıyor. Ama Mine'nin umrunda dahi değildi. Adeta yağmurla savaşıyordu. Yumrukları serti çok serti kum torbası biraz daha zorlansa patlardı. Mine'nin yanına indim hemen o kadar odaklanmış ki çevresinde olan bitenlerden haberi yoktu. Bağrıyor, yumrukluyor, bağrıyor, yumrukluyor...

Mine: KİMİN LAN BEN? KİMSESİZ BİR HİÇ

Ard arda yumrukalar atıyordu. Dünkü kavga geldi aklıma

Dün

Ben: kocam mısın?

Affaladım bağırmayı kestim.

Alparslan: ne?

Ben : kocam, sevgilim, abim, babam, arkadaşım... Neyimsinde bana bağrıyorsun? Onu geçtim kimse baba bağramaz kanlı hilâl

Alparslan: NEREDEN BİLİYORSUN KİMLİĞİMİ İSTESEM SENİ GEBERTİRİM KİMSENİN UMRUNDA DAHİ OLMAZSIN. ÇÜNKÜ KİMSEN YOK SENİN, KİMSESİZSİN SEN

Şimdi

Bellki de benim suçum bu hale gelmesi. Ama ne yapabilirim. Olan olmuş. Yanıma uğur geldi.