KAZA

103 8 0
                                    

Saat sabah 9:12'dir yatakta ikiside çıplak bir şekilde yatıyodur fakat üstleri yorgan ile örtülüdür

Tae Jen'den önce uyanır ve ağnını öper

Tae-Günaydın sevgilim

Jen uyanır

Jen-Ne sevgilisi!
Tae-Ne sevgilisi mi?

Jen ayağa kalkmak için üzerinden yorganı çeker ve anında üzerinde giysi olmadığını görüp yorganı üzerine geri çeker

Jen-Tae, bu halimiz ne bizim!?
Tae-Dün geceyi hatırlamıyo musun?
Jen-Hayır, lanet olsun ki hiç bi bok hatırlamıyorum şuan kendimden tiksiniyorum lütfen git üstümü değiştiricem
Tae-Bu kadar sinirlenmene gerek yo-
Jen-Odamdan çık Tae.

Tae altına boxerını üstüne sweatini altına pantolonunu giyip hızlıca odadan çıkar
Tae odadan çıktığı gibi Jen ayağa kalkar ve aynada kendine bakar

Jen-B-boynum mosmor, her yerimde ı-ısırık izleri... Y-yatakta ki sıvılar... SİKTİR! DAHA SEVGİLİM BİLE OLMAYAN BİRİYLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRMİŞİM, HEMDE KENDİ İSTEĞİMLE!

Jen hızlıca üzerine kazak altına eşofman giyer ve salona geçer. Tae karşı koltukta, Jen karşı koltukta öylece konuşmadan oturuyorlardır.

Tae-Bişey demicek misin
Jen-Ne diyebilirim
Tae-Dün geceyi nasıl bu kadar hızlı unutursun
Jen-Hatırlasam ne olucak dün gece yaptığımız iğrençlik hakkında mı konuşucaz?
Tae-Bana aşık olduğunu söylemiştin
Jen-Ben o gece kendimde değildim! Sana her ne dediysem onların hepsini bilinçsizce dedim, duygularınla oynadıysam kusura bakm-
Tae-Yeter!
Jen-Noldu birden bire? Sesini yükseltme bana
Tae-Haftalardır bana umut veriyosun sana aşığım diyosun öpüyosun seviyosun bana arkadaşın, dostun gibi değil aşkla bakıyosun benim duygularımla oynuyosun sonra bana tacizci, sapık, ben seni sevmiyorum falan yeter gerçekten. Sana bi kere bile bağırmadım seni Jungkooktan da ben kurtardım bir teşekkür bile ettin mi? Bir kere sağol dedin mi? Hayır.
Jen-Ö-özür dilerim
Tae-Özür dilemeni istemiyorum Jennie.
Jen-Ne istiyosun o zaman
Tae-Seni istiyorum Jennie. Hala anlamadın mı resmen gözlerim sana aşığım diye bağırıyo bunu hala görmedin, fark etmedin mi? Yada ettinde görmemezlikten geldin. Sana ilk buluştuğumuzda yaptığımızdan dolayıysa bütün bu kızgınlığın, Allah belamı versin ki kendimde değildim, kendimden nefret ediyorum.
Jen-Tae sakin ol
Tae-Olamıyorum. Olamıyorum işte! Beni gerçekten sevmedin mi? Bir kere bile bişeyler hissetmedin mi bana karşı?
Jen-Daha tanışalı 1 ay oldu, o 1 ayda da zaten 1-2 hafta konuşmadık.
Tae-Birisine aşık olmak için zaman gerekmiyor. Beni gerçekten seviyo musun söyle yoksa hayatından çıkıp gidicem kendimide senide yıpratmak istemiyorum çünkü ben artık beni fark etmemenden bık-tım.
Jen-O kadar süredir iletişim halindeyiz fakat hala beni anlamamışsın, tanıyamamışsın.
Tae-Nasıl yani?
Jen-Ben Jungkooktan sırf beni öpmek istediği için ayrılmıştım, sırf bu yüzden yoksa aramız çok iyiydi ve bana bebeği gibi bakıyodu, ben temastan hele ki bir erkekle öpüşmekten nefret ederim ve sen her fırsatta beni öpmeye çalışıyosun. Yetmezmiş gibi senle dün gece c-cinsel ilişkiye girmişim. Kendimden iğreniyorum. Vücudum salya, ısırık ve morluk izleriyle dolu, aşk demek bu demek değil, sen aşk sexi karıştırıyosun. Ben diğer kızlar gibi değilim seviceksem doğru düzgün severim.
Tae-B-ben bilmiyorum seni bu kadar güzel görünce d-dayanamıyorum
Jen-O zaman dayan, çünkü beni artık kaybettin
Tae-Jennie özür dilerim bir daha yapmicam lütfen! Zaten hayatımda senden başka kimse yoktu bi tek jk vardı onlada-
Jen-Onlada benim yüzümden artık görüşmüyosunuz.
Tae-Jennie bi dakika bekle
Jen-Evimden git Tae
Tae-Bu kadar çabuk mu vaz geçiyosun benden
Jen-Evet bu kadar çabuk, git evimden, derhal! Senin yüzünden günlerce annemi babamı bile göremedim ben!
Tae-Lütfen bu kadar çabuk bitirme ilişkimizi
Jen-Ben seni hiç bir zaman sevmedim ve seninle sevgili bile değilim
Tae-Ama o kadar şey yaşadık
Jen-Ne yaşadıysak hepsini unut Tae

Jennie'nin telefonu çalar

Tae-Kim arıyo
Jen-Annem arıyo, bekle

Telefonu açar

Jen-Alo anne, nerde kaldınız kaç gündü-
Annemm-Merhaba
Jen-Kimsiniz? Annem nerede?
Annemm-Lütfen telaşlanmayın, anneniz ve babanız bir trafik kazası geçirdi size atıcağım konumda ki hastaneye gelin lütfen

Dona kalmıştım
Telefon elimden düşmüştü
Ben ise sadece olduğum yerde duruyordum
Gözüm doldu, ağlamaya başladım
Telefondan orda mısınız? İyi misiniz? Sesleri geliyordu. Telefon bir süre sonra kapandı. Tae bana sarılmış beni teselli ediyordu, ben ise hiç birşeyi duymuyordum. Hiçbir şey umrumda değildi. Hiçbir şey. Tek merak ettiğim annem ve babam iyi miydi, iyi olucak mıydı?

Tae-Jennie kendine gel! Hastaneye gidiyoruz

Ağlayarak ayağa kalktım ve hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledim. Bindik. Tae hızlıca arabayı hastaneye doğru sürüyordu. Gelmiştik. Arabadan inmiş koşarak hastaneye ilerledim, hastane çok kalabalıktı. Ağlayan insanlar, onları sakinleştirmeye çalışan görevliler ve kavga eden insanlar.

Tae-Doktor bey, Jennie'nin anne ve babası iyi mi?
Doktor-Daha kesin bir sonuç gelmedi fakat babasının kafatasında ağır bir yaralanma var
Tae-P-peki, sonuç geldiği gibi haber verin

Tae doktor ile konuşuyordu bende koltukta oturmuş dizlerimi yukarı doğru çekmiş sonuçları bekliyordum. Yaklaşık 1 saat sonra doktor geldi. Yüzünde en ufak bir sevinç göstergesi yoktu, yani annem ve babamın yaşamasına dair hiç bir umut yoktu demek ki

Doktor-Malesef anneniz hayatınızı kaybetti fakat babanızım yaşama umudu var.

Evet o acı haberi almıştım. Annem ölmüştü, annem artık yoktu, annem artık yanımda olamıyacaktı, beni koruyamayacaktı, beni azarlayamıyacaktı, beni sabahın köründe ekmek almaya yollamıyacaktı, bana komik espriler yapamayacaktı. En kötüsüde artık onun sesini kokusunu yüzünü göremiyecek hissedemiyecektim. Babamın bile yaşama umudu vardı ama, benim umudum kalmamıştı, yada belki bi umut, bi umut babam yaşardı. Oda yaşayamazsa bende yaşayazdım. Ben hıçkırarak ağlıyor, gözlerim kan kırmızısına dönmüştü. Görevliler sakinleşmem için yalvarıyor, Tae bana birşeyler söyleyip göz yaşlarımı siliyordu ben ise durmak bilmeden ağlıyordum, ağladım, ağladım, ağladım. Sadece ağladım. Gerisini hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum. Tae'de yanımda oturuyordu

Jen-Noldu bana?
Tae-Baygınlık geçirdin, iyi misin? Su falan getireyim mi?
Jen-O-olur

İçi su dolu bardağı elime aldığımda elim o kadar titriyordu ki suyu üzerime dökmüştüm. Tae peçete alıp üzerimi silecekti ki ona karşı çıktım.

Jen-Tae ben temizlerim
Tae-Ne halde olduğunun farkında değil misin Jennie? İnatlaşma sırası değil, sen yat dinlen ben hallederim.

Tae peçete ile üzerime dökülen suyu sildi Bardağı eline aldı, içinde ki suyun yarısı hala duruyordu, suyu yavaşça bana içirdi ve ağzımım kenarına akan suyu baş parmağı ile yavaşça sildi.

Jen-Saol
Tae-Sorun değil, daha iyi misin?
Jen-Bilmiyorum, kendimi iyi hissettmiyorum, sanırım biraz yanlız kalmak bana iyi gelebilir
Tae-Tamam, ben odandan çıkıyorum ihtiyacım olursa buradayım.
Jen-Saol Tae.

6. Bölüm bitti

*Okuyan kişi sayısı 15 olursa yeni bölüm gelicek*

Karmaşık [Taennie ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin