3 Yıl sonra
Rose ve Lisa ile farklı ünivetsitelere gitmeye başladığımız için arkadaşlığımız malesef kopmuştu ama ara sıra internetten mesajlaşıyorduk. Artık başka bir şehirde yurtta kalıyordum. Bugün tam 3 yıl oldu, Tae'nin beni terk ettiği günün 3. Yılı. Onu unutabildim mi? Tabikide unutamadım. Beni terk ettiğinde okula bile artık gelmiyordu, sonrasında zaten üniversiteye geçtik. Şuan hangi üniversitede bilmiyorum. Önceden internete fotoğraflar, postlar atardı, şuansa sosyal medya bile kullanmıyor. 2 yıl boyunca Tae'yi bulabilmek için çok çabalamıştım ama artık umudum kalmamıştı. Yinede denemelimiydim? Belkide onu bulabilirdim...
Minibüse bindim ve yol aldım.
Yarım saatin ardından karakola gelmiştim. Beni bir odaya aldılar ve tekrardan soru sormaya başladılar. Tae hakkında bildiğim herşeyi ve onun önceden bana yazdığı numaraları söyledim, ve yine bulamadık. Karakolun çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladım, sonrada minibüs beklemek için durağa doğru yöneldim.Durakta oturmuş minibüs beklerken, siyah büyük bir araba dikkati mi çekti ve oraya bakmaya başladım. Arabadan inen adam oydu, yerimden kıpırdayamıyordum. Yıllar sonra bir karakolda görmüştüm onu. Yıllardır aradığım adam, burada, şuanda karakola gelmişti, ama neden? Tae oradaydı. Onu kaybetmemeliydim, yıllardır aradığım Tae buradayken birşeyler yapmalıydım. Kendimi toparladım ve hızlıca yerimden kalktım. Karakola doğru ilerleyen Tae'nin arkasında ona yetişmeye çalışıyordum. Kahretsin, yine ağlamaya başladım! Belkide mutlukuk göz yaşlarıydı bunlar...
Jen-Tae! *diye seslendim*
Arkasını dönmüştü, beni gördüğü gibi hareket bile edememişti, gözlerinden düşen damla ve bana olan bakışları herşeyi anlatmaya yetiyordu.
Tae-J-jennie
Büyük adımlar atarak geldi yanıma, sımsıkı sarıldı bana. Göz yaşları omuzlarımı ıslatıyordu. Ama ona sarılmamıştım. Onu o kadar özlemişken ona sarılmamıştım. O kadar çok özlemiştim ki onu, ama bir o kadarda kırılmıştım.
Tae-Jennie, acele etmeliyiz.
Dedi endişeyle. Bileğimi sıkıca tuttuktan sonra arabaya doğru sürükledi beni. O sürücü koltuğuna, bende yanında ki koltuğa oturdum.
Jen-Neler oluyo Tae?
Tae-Önemli değil.
Jen-Önemli değilse bu kadar endişelenme sebebin ne?
Tae-Tamam önemli birşey ama senin bilmen gerekli değil
Jen-Şuan, şuan tam olarak nereye gidiyoruz
Tae-Bilmiyorum
Jen-Bilmiyor musun?
Tae-Evet bilmiyorum.
Jen-Pekala... Beni neden bıraktın *dedim ağlayarak*
Tae-Ben seni bırakmadım Jennie
Jen-Beni bırakmadın mı? 3 yıl boyunca ne aradın ne de sordun!
Tae-Zorunda kaldım Jennie, zorunda kaldım. İnan hiçbir şeyi bilmiyorsun
Jen-Neyi bilmem gerek, anlatta bileyim, neymiş benden bu kadar nefret etme sebebin
Tae-Ben senden hiçbir zaman nefret etmedim Jennie, hemde hiçbir zaman
Jen-Ama beni bıraktın!
Tae-Hayır bırakmadım, zorunda kaldım diyorum zorunda kaldım!
Jen-Tae yavaş sür! Tae kime diyorum ben! Nereye gidiyoruz!
Tae-Kiraladığım bir yazlık vardı, oraya gidicez.
Jen-Ne ara kiraladın
Tae-Çok önceden, lütfen sakin olur musun? Görende kaçırdığımı sanıcak.
Jen-Eğer yavaşlarsan bende sakinleşirim!
Tae-Yavaşlayamam Jennie, kapat gözünü, tak kemerini.
Jen-Hızlı gitmenin sebebi ne? Aksiyon falan mı!
Tae-Jennie, sakin ol.
Jen-Yeterince sakin olmaya çalışıyorum zaten!
Tae-Bu sakin halin mi?
Jen-Off, yavaş sürsen ölür müsün?
Tae-Evet ölürüm
Jen-Tam tersi, biraz daha bu kadar hızlı gitmeye devam edersek ölücez!
Tae-Bak, daha da endişelenmemen için söylemiyorum ama
Jen-Ama
Tae-Yok aması, sakin ol işte
Jen-Neler oluyo Tae
Tae-Peşimizdeler Jennie peşimizdeler, bu yüzden bu kadar hızlı gidiyorum. Eğer yakalanırsak ölürüz, anladın mı!
Jen-Kim peşimizde, biz kimden kaçıyoruz! Benide mi öldürmek istiyosun? Bu yüzden mi beni peşinde sürüklüyosun!
Tae-Şuana kadar ne yaptıysam hepsi seni korumak içindi
Jen-Beni terk etmende mi? O mesajları bana atmanda mı?
Tae-Evet, sus artık Jennie lütfen!15-20 dakika sonra varmıştık. Ormanın içinde büyük, ahşaptan yapılmış bir yer vardı, muhtemelen buraya gelmiştik çünkü burada sadece 1 tek ev var.
Jen-Burası mı?
Tae-Evet
Jen-Geceleri hiç korkmuyor musun?
Tae-Burada kalmıyorum, sadece özel durumlarda.İçeri geçtik. Tae ikimize limonata yapıp getirmişti.
Jen-Unutmamışsın... *diyerek limonatamdan bir yudum aldım, limonata en sevdiğim içecekti*
Tae-Hayat nasıl?
Jen-İyi
Tae-Senin nasıl diye sormayacak mısın?
Jen-Sormayacağım. Eminim ki beni terk ettikten sonra hayatın çok daha iyi ileremiştir. Ee var mı sevgilin falan, evleniceğin biri? Nasıl olsa boşuna terk etmemişsindir beni, vardır birisi.
Tae-Jennie, ben seni terk etmedim, zorunda kaldım. Zo-run-da kal-dım
Jen-Peki neden? Neden zorunda kaldın seni bu kadar korkutan şey neydi, bir anda o adamı gördüğün gibi neden gitmemi söyledin, sonrada o avmde terk ettin beni, neden yazmadın, neden aramadın?
Tae-Tamam herşeyi açıklıyacağım
Jen-Dinliyorum
Tae-O gün ki adam benim babamdı. O adama baba bile demek istemiyorum ama malesef babam olan o adam. Telefonumu kurcaladığında seninle sevgili olduğumu öğrendi ve senden uzak durmamı söyledi. Tabikide söylemekle kalmadı, kaç kere dövdü, kaç kere acı çektirdi ama ben vaz geçmedim. Eğer seni bir daha o kızla görürsem, o kızın canını yakarım, öldürürüm onu dedi. Bunu derken ciddiydi. O gün seni yanımdan uzaklaştırmayadım o silahı çıkarttığı gibi seni... *dedi ve ağlamasına engel olamadı, hemen Tae'ye sarıldım. Böyle birşey yaşadığını tahmin etmemiştim*
Jen-Ağlama Tae, ağlama...
Tae-Seni bir daha asla bırakmıcağım Jennie...
Jen-P-peki şuanda peşimizde ki adamlar kim?
Tae-Babam, babam ve adamları.
Jen-Neden bu kadar nefret ediyor benden? Beni henüz tanımıyor bile...
Tae-Bilmiyorum, keşke bilsem...
Jen-Peki, bana o mesajları neden yazmıştın?
Tae-Beni unutman, bana bağlanmaman, benden soğman, benden nefret etmen için. Benim yüzümden acı çekmemen için.
Jen-Beni bulmak için hiç çabalamadın mı?
Tae-Senin yanına gelirsem, seni bulursam babam mutlaka yakalardı bizi. Sana zarar gelmesini istemedim. Bunu yapabilicek olsam bile yapmadım. Fakat 3 yıldır birbirimizi görmesek bile hala çok aşıktım sana, her gün gittikçe aşık oluyordum, özlüyordum. Seni aramaya başladım. 1 yıldır aramadığım, gitmediğim karakol kalmadı. Kaç defa evine gittim ama yoktun, en sonunda başka bir şehirde karşılaştık seninle, peki sen, sen o karakolda ne yapıyordun?
Jen-Bende seni arıyordum... 3 yıl boyunca pes etmedim seni aramaktan. Ama başka bir üniversite kazandım, başka bir şehre taşındım. Taşındığımda seni aramayı bıraktım çünkü ikimizde farklı şehirlerde yaşıyorduk, seni bulmam imkansız sandım. Bugün son kez şansımı denedim ve...
Tae-Ve karşılaştık...
Jen-Ya bizi bulursalar?
Tae-Benim bu şehirde olduğumu biliyolar ama, bu ormanda bizi bulmaları imkansız.
Jen-Tae
Tae-Efendim
Jen-Beni asla bırakmayacaksın değil mi?
Tae-Asla. Asla bırakmayacağım sevgilim
Jen-Sevgilim demeyeli uzun zaman olmuştu, sevgilim *diyerek kıkırdamaya başladık
Tae-Artık birlikte yaşayacağız değil mi?
Jen-Bilmem... Olur mu?
Tae-Olur, olur ama... Okulun? Ben okulu bıraktım, ama sen?
Jen-Bende bırakırım olmaz mı? Ben sadece seni istiyorum Tae. Sen olmazsan yaşayamam ben. Şuan yaşıyorsam bil ki senin sayendeDediğim gibi sarıldı bana...
17. BÖLÜM BİTTİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmaşık [Taennie ]
FantasíaJennie ve Tae birbirleriyle bir uygulama sayesinde tanışıp birlikte olurlar.