Bölüm 4

565 36 52
                                    


"Hadi oradan çok bilmiş."

Barış'ın her konuda olduğu gibi, yine tek doğru bilenin kendisi olduğu ile alakalı bir tartışma yaşıyorduk.

"Tamam uzatmıyorum."

Arkasını dönüp giderken başımı olumsuzca salladım. Çok tripliydi.

Ben de arkasından antrenman için ilerledim ve ısınmaya başladım. Yorucu bir gün olacaktı.

_______________________________________________

"Hadi ama Barış halâ trip mi atıyorsun?"

Yüzüme bakmadan sadece omuz silkti. Aynı zamanda çantasını toparlıyordu.

"Hadi gidip bir yerlerde bir şeyler içelim."

Yine cevap vermemişti. Başını çantasından kaldırıp etrafta göz gezdirdi ve Lucas'ı gördü.

"Hey Lucas akşam bir şeyler içmeye gidelim mi?"

Gözlerimi devirerek derin bir nefes aldım. Şimdi de görmezden geliyordu.

Lucas bir iki adımda yanımıza geldi ve Barış'ı yanıtladı.

"Nerede içeceğiz bir planın var mı?"

"Planım yok ortak bir yer bulup orada buluşuruz. Önce eve geçmem lazım."

"Peki, Kerem geliyor musun?"

Tam ağzımı açıp cevap verecek iken Barış atladı.

"O gelmiyor."

Kaşlarımı kaldırarak yüzümü Barış'a döndüm. Bir de benim yerime karar verecekti aklınca.

"Yanılıyorsun dostum geliyorum."

Yandan gülüşünü yüzüne takınıp, sonunda bana döndü.

"Ben sana kırıldım önce gönlümü alacaksın."

Bu sefer gülen taraf ben oldum.

"Özür dilerim Barış ama fazla uzattın."

Tek kaşını kaldırıp alayla güldü.

"Evet uzattım seninle uğraşmak hoşuma gidiyor."

Bir an gerçekten ciddi olduğunu düşündürecek kadar iyi oynamıştı.

"Dayaklıksın biliyorsun değil mi?"

Koluna sert olduğunu düşündüğüm bir yumruk geçirdim. Yüzünde ki gülümseme biraz daha büyüdü. Keyfi oldukça yerindeydi.

"Tamam canım benim ağlama artık affettim seni."

Kolunu boynuma sarıp beni yere doğru eğdiğin de kurtulmaya çalıştım, ama nafileydi.

"Ne oldu aranız da bilmediğim bir şey mi var?"

Hiç bizi bölmeden konuşmayı dinleyen Lucas, soru sorar gözler ile bize bakıyordu. Ben Barış'ın kolundan kurtulmaya çalışırken o Lucas'ı cevapladı.

"Önemli bir şey değildi ya bu bebe ile uğraşmak hoşuma gidiyor."

Diğer eli ile de saçımı dağıtmaya başladığın da arkamda bir hareketlilik hissettim ve koluma bir el dolandı.

"Neredeyse boğulacak Barış bence artık bırakmalısın."

Mauro'nun sesini hemen yanımda duyduğum da çırpınmayı bıraktım ve onun beni kurtarmasını bekledim.

Kerem & MauroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin