jungkook ne kadar umursamamaya çalışsada içten içe üzülüyordu. içinden 'napıyor bu adam? önce iyi davranıyor sonra tersliyor!' diye geçirdi jungkook..
jungkook içindeki duyguları devre dışı ettikten sonra üstüne dizinin üzerinde biten bir şort ve over size bir
t-shirt giyip "ortak" yataklarına uzandı ve gözlerini uyumak için yumdu.jungkook sabah uyandığında yanında uyuyan bir taehyung beklemiyordu.
üzerindeki ince pikeyi yavaş bir şekilde kaldırmaya çalışınca taehyungun ona sarıldığını fark etti ve her zamanki gibi domatese döndü.bir kaç saniye öylece bekledikten sonra kalkmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüp yavaş bir şekilde taehyung elini çekmek istedi fakat taehyung onu tek bir hamlede yanına geri çekip "hadi ama! uyumaya devap et" dedi. jungkook taenin görmeyeceğini bilerek göz devirdi ve umursamadan gözlerini tekrar yumdu...
***
jungkook ve taehyung, jungkookun telefonunun alacaklı gibi çalması ile uyanıp birbirlerine baktılar. bu kısa süren bakışmadan sonra jungkook pikeyi üstünden çekip hızlı bir şekilde kalktı. taehyung ise jungkookun bacaklarına ve sıkı kalçalarına baka kaldı.
"jimin salak salak konuşmayı kesermisin"
"lan ne dedim sanki, haa eğer tekrar etmemi istiyosan mercimeği fırına verdinizmi lan?!"
"bana bak şuan yanımda olsaydın seni düz yatırıp ya-"
jungkookun sözünü kesen taehyung olmuştu "bence çok ayrıntıya girme kapatta kahvaltı edelim" dedi jungkookda "tamam üstümü değiştirip geliyorum" dedi.
jungkook üstünü giyindikten sonra
aşağıya indiğinde karşısında biscolatta reklamındaki çitırlardan beklemiyordu. kafasını birkaç kez salladıktan sonra taehyungun yanına gelip "ben ne yapabilirim?" dedi
taehyung ise önce jungkookun ne giydiğine bakıp sonra ise "sen şu bonfile etleri az ısıda pişir" diye cevap verdi. jungkook ise hemen dediğini yapıp mutfağın yan tarafına geçti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~lucky person~[tae♡koo
Fiksi Penggemarkrallıkta yapılan damat seçimine babasının zoru ile katılan jungkook, kralın oğlunun dikkatini çekeceğini bilmiyordu... 'hislerinde yanılmak aptallıktır' 'bu hisleri yönetmeyi kes o zaman!'