3' aile dostları?

151 16 86
                                    

•Call It Fate, Call It Karma - The Strokes

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•Call It Fate, Call It Karma - The Strokes

☆Jungkook

"Can I waste all your time here on the sidewalk

Can I stand in your light just for a while

I've waited around to wait in a room

Having a bad time watching you"

☆Yoongi

"You got it down now, don't you?

I wanted to understand your face

So don't you wanna remind me?"

🏀

Aralık ayının getirdiği soğuk. Karla karışık yağmurun yoğunluğu, rüzgarın sert etkisi ve bununla birlikte gelen amansız duygular. Duyguların karmaşıklığının en çok vurduğu aylarda bazen her şeye rağmen daha çok tutunmak ister, bazen de neyin var olup olmadığını umursamadan tamamen yok olmak ister insan. Bu gibi durumlara karşı herkesin farklı bir güvenli bölgesi oluyordur. Bir insan, bir düşünce, bir şarkı, bir kitap veya bir yer.

Jungkook hiçbir zaman Seoul'ü sevmemişti.

Buraya geldiği ilk zamanlarda çok küçüktü. Ailesinin uğraştığı işten dolayı kısa süreli birçok şehirde yaşamışlardı. En uzun süre memleketi Busan'da kalsa dahi hatrı sayılır bir zaman ayırmışlardı Seoul'e.

İlk defa basketbolu burada öğrenmeye başlamıştı. İlk defa en yakın arkadaş diyeceği birisiyle burada tanışmıştı. İlk kalp kırıklığı da burada olmuştu. Başlarda herkese karşı çekingen davranır, kimseyle iletişime geçmezdi. Üstüne Busan'dan ilk defa ayrılıyor oluşu onu daha da üzüp tamamıyla kapatmıştı içine. Kolay utanan kişiliği ona sosyalleşmesine engel olurdu.

Orada ilk tanıştığı çocuk komşusuydu. Annesi sürekli onunla tanışması için dil döküp kabuğundan çıkarmak için türlü türlü şeyler yapıyordu. Annesi ona; çocuğu tanıdığını, ailesiyle arkadaş olduğunu, iyi insanlar olduğunu sürekli anlatırdı. Ailesini fazlasıyla tanıdığı için annesinin çocuğunu iyi insanlarla tanıştırma çabası komik gelirdi. Yine de kadının içindekinin sadece bir annelik içgüdüsü olduğunu sonradan anlayabilmişti. Yaşadığı ortamın zorluklarına rağmen çocuğunu soyutlayarak kendisinden soyutlamaya çalışan bir anneydi sadece. Küçük çocuğunu korumak için her şeyini veren bir anne.

Jungkook o günü asla unutamazdı. İlk defa tanıştıkları zamanı. O aralık ayında karla karışık yağmurdan kaçınmak için annesinin arkasına saklanmıştı. Daha küçüktü. On yaşındaydı ve yeterince çekingendi. Memleketi bildiği yerden koparılmış ve bilmediği yere getirilmişti. Sırf gönlü olsun diye çekine çekine dediğini yaptığı kadınla yağmur altında ıslanarak çok bahsedilen komşusuna gidiyordu. Attığı her adımdaki heyecanıyla oraya varmışlardı. O anda annesinin ona dönüp hazır olup olmadığını sorarmışcasına gözleriyle baktığında Jungkook sadece sessizce onaylamıştı. Annesi oğlunun tavırlarına karşın onun saçlarını okşamış ve zile basmıştı. Müstakil evin içinde yankılanan zil ile derince bir nefes almıştı. Nefesi bolca almıştı ki dinmek bilmeyen heyecanı onu yiyip bitirmesin.

captain // yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin