Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cengiz Ünder X Çağlar Söyüncü
-
"2 numara ağır bir numaradır, hele de stopersen Çağlar. Hele ki Fenerbahçe stoperiysen. Bu numarayı taşıyabilir misin? Emin misin 2 numarayı istediğine"
"Fazlasıyla eminim, Diego Lugano gibi taşıyacağım o numarayı"
-
Derbi, kader maçı. Şampiyonun belli olacağı o maçtaydı. Rakipleri bir puan dahi alsa şampiyondu ve sarı lacivertliler dikkatli olacaktı, onları yeneceklerdi kendi evlerinde hem de.
Çağlar gergin bir nefes almıştı, avrupa maçlarında yaptığı aptalca iki hata yüzünden zaten yeterince üzgün ve sıkkındı canı. Bu takımda kalmayı eğer istiyorsa bu derbide üstün bir performans vermesi gerektiğinin pekala da farkındaydı. Etrafındaki arkadaşlarına bakınıp içindeki güvenin arttığını hissederken maç düdüğüyle başlamıştı her şey.
İlk derbide olduğu gibi gerginlik, sarı kartlar ve skandal ötesi bir kırmızı kart. Alexander hakeme isyan edercesine bakıp kendisini açıklamaya çalışsa da nafileydi. Takım sahada on kişi kalmışken Fred orta sahayı tek başına tutması gerektiğinin farkındaydı artık. İsmail yoktu ama Alexander vardı bu yüzden feci güven duyduğu adamla beraber düzgünce oynarken tek başına kalınca içindeki nefretin arttığını hissederek daha hırslı oynayacağına yemin etmişti içinden.
Golsüz biten ilk yarı sonrası herkes içeriye geçmişken taktikler havada uçuşuyordu, Dusan Hakim'i iyi kontrol eden Ferdi'nin alnını öpüp tebrik ettikten sonra eski takım arkadaşı olan Hakim'in zayıf noktaları hakkında tam manasıyla bilgiler vermeye devam etmişti, herkes deli dana gibiyken Çağlar telefon ekranının aydınlanmasıyla kimseye çaktırmadan bakmıştı gelen bildirime, gördüğü mesajla içi kıpır kıpır olmuş ve hırsı artmıştı
Cengiz:
Haydi kanarya parçası haydi! Güveniyorum sana bak kazandırmadan
gelme şu maçı.
Çağlar telefonu köşeye atıp ayaklanmıştı ikinci yarı başlayacakken, Alexander'a ufak bir teselli konuşması yaptıktan sonra ondan da son taktikleri aldıktan sonra çıkmıştı sahaya tüm takım. İkinci yarı da aynı tempoda başlarken eksiklik dolayısıyla Fenerbahçe fazla atağa çıkamıyordu ve bu sinir bozucuydu. Çağlar'ın bir gözü hep Michy, Jayden ve Osayi arasında mekik dokumaktaydı. O üçü kavgaya girse ciddi manada feci bir kaos çıkardı ve bu kaosun olmaması gerekti
