Lavinya asarova
18 yıl önce
yaşındaki küçük kız yetimhanenin camından dışarıyı izliyor ve düşünüyordu çocuklar düşünmez demişti annesi güler eğlenir oynar ama hiç düşünmez hep mutlu olurdu ama o mutlu değildi son 1 yıldır daha huzurluydu doğru ama o annesini istiyordu sadece. Geri gelmeyeceğini bilse bile. İçeri bir kadın girdi:
"Ateş baban geldi." Ateş yetimhaneye girdiğinde atak geçiriyordu ve sadece ateş diyerek ağlıyordu bu nedenle herkes ona ateş derdi. Babasının geldiğini duyan küçük kız ürkmüş görünüyordu ama bu yetimhane çalışanının pek umrunda görünmüyordu küçük kızı çığlıklarına ve ağlayışlarına rağmen kucaklayıp babasına götürdü Akın bey sırıtıyordu kızı görünce gülümsedi
"Kızım hoşgeldin!" Kızım kelimesi ne kadar da özel ne kadar da güzeldi bu kelimeyi duyunca kızın yeşil gözleri büyüdü babası onu sevmeye gelmişti onu almaya. Küçük kız ağlamayı kesti ve sakinleşti babasını izledi kadın onu bırakınca babasına doğru ilerledi
"Baba anneme mi gideceğiz?"
"Evet Lavinya eve gideceğiz." Ev onun bir evi vardı oraya gidecekti orada annesinin yanına gidecekti annesine sarılacaktı en son annesini kanlar içinde görüp çok korkmuştu ama babası onu iyileştireceğini söylemişti iyileşmişti annesi babası elini tuttu ve onu arabaya bindirdi herşey rüya gibiydi ama uyanması kısa sürmüştü çünkü babası ormanlık bir yerde arabayı durdurup Lavinya'yı indirmişti ve burası hiç eve benzemiyordu.Günümüz-
Lavinya asarovaevime doğru araba sürerken babamdan amcamdan ve babamın adamlarından gelen onlarca mesajı görüp gülümsedim
Babamı aradım:
"Lavinya! Öldüğünü zannettik neredesin sen nasıl çıktın?"
"7 yaşımda nasıl ölmediysem 26'ımda da öyle ölmedim."
"Ah çok korktuk yangını kimin çıkardığını tespit edemedik büyük ihtimalle düşmanlardan biri yaptı ama bir not bulduk." Bir not mu? İşte bu oldukça ilginç çünkü ne Oğuz ne de ben bir not planlamamıştık. Benden gizli birşey yaptıysa eğer o Aptal herifi gebertirim.
"Ya ne yazıyor mektupta?"
"Oyun daha yeni başladı." Bunu Oğuz yapmış olmalıydı bu mektubu yok etmem gerekiyordu.
"Nerdesin Lavinya? Dergah'a toplanıyoruz ve sana açıklamam gereken birşey var."
"Geliyorum." Oğuz'dan bir çağrı gördüğümde telefonu açtım tam kendimi onu azarlamaya hazırlamışken
"Evimin camına bir taş atıldı ve taşın üzerinde bir not var lavinya umarım bu senin çirkin şakalarından değildir."
biri gerçekten bizim ile bir oyun oynuyordu ve içimden bir ses o garip kadının bir parmağı olduğunu söylüyordu ama bunu kimseye söylemeyecektim kendim bulacaktım.
"Ne yazıyor?"
"Oyun daha Yeni başladı." Siktir babamdan intikam alacak olan tek kişi ben değildim.
"Lavinya evimin öncamı param parça bunu sen mi yaptın? Gerçekten çok sinirleniyorum."
"Oğuz sen yangını nereden çıkardın?"
"Banyodan neden?"yangın perdeden başlamıştı. Yani yangını Oğuz çıkarmamıştı.
"Tamam oğuz kapat."oğuz söylenerek telefonu kapattı suçlu o kadın mıydı? İyide yangın sırasında o da masada oturuyordu belki de onu almaya gelen adama yaptırmıştı oğuz'dan gelen mesajları gördüğümde oyunun ciddiyetini anlamaya başladım
"Lavinya yolladığım araba kurşunlanmış içindeki adamıma çelik yelek giydirdiğimden birşey olmamış ama asıl hedef bizdik Lavinya." Hassiktir. Bunu babam yapmamıştı yangını çıkaran kişi yapmıştı iyide o kimdi?Dergah'a gelmiştim dergah'ta o kadını da gördüğüm de biraz şaşırmıştım. Çünkü babam bu kadar kısa sürede kimseyi dergah'a almazdi evet bu kadın ortak değil metresti. Babam telaşla bana baktı:
"Lavinya rakibimiz ciddi evimi bulmuş ve bir yangın da orada çıkarmış üstüne tüm korumaları öldürmüş."Babam dergah'ta dönüp dururken metrese baktım ve
"Destina hanım? Siz yangında ne ara korumanızı çağırdın ve kaçtınız acaba?"
Metres bozuntusu birkaç adım öne attı
"Korumalarım zaten kapının önündeydi ve yangında çıktığımı görünce çıkabildiğimi görünce beni aldılar peki sen? Lavinya kapıların kilitli olduğunu nereden biliyordun da direk cama yöneldin Lavinya? Ben senden gördüğüm için camdan çıktım." Derin bir nefes aldım kiminle konuştuğunun farkında bile değildi.
"Deneyimim var diyelim."babama bakarak güldüğümde başını öne eğdi daha başı çok öne eğilicekti.
Babam bana döndü ve konuştu:
"Lavinya bugün tanışman gereken bir kişi daha vardı."yine hangi ruh hastasıydı acaba
"Noldu? Lütfen yangında öldü de."
"Hayır lavinya kimse ölmedi."derin bir of çekti.
"Tanışman gereken kişi yeni korumandı gecenin devam-"
"Sen ne saçmalıyorsun gerizekalı herif! Yıllardır tek çalışıyorum hiçbir adamını yanıma bakıcı gibi koyamazsın." Bir anda sesini yükseltti ondan en son. 15 yaşımda korkmuştum ben;
"Lavinya ben senin babanım terbiyeli ol."
"Maalesef ki bende senin kızınım. Korumam olmayacak dedim."
"Olucak Lavinya şuanda dergahın çok yakınında İsmi Arın artık seni sabah evden alicak ve eve dönene kadar yanında olucak çünkü son dönemde çok şımardın."
Siktir bu intikamımı geciktirirdi ama o heriften kurtulmanın bir yolunu bulurdum.
"Bence sen ortak deme bebek bakıcısı de." Kapı açıldığında içeri takım elbiseli somurtkan bir herif geldi kravatının sıkılığından bile kasıntının teki olduğu anlaşılan herif çok sinir bozucu derece mükemmeldi tek tek taranmış gibi duran saçları esmer teni siyaha kaçan koyu gözleri ve sert bakışları sıkıcı bir mafya bozuntusu.
"Bu herif mi bakıcım olucak?" Onu küçümseyecektim. Çünkü karşımdaki kişi benim kadar güçlü olamazdı
"Bence benim ona bakıcılık yapmam lazım ringde yeneceğim herif bana bakıcılık yapamaz." Adam asla gülmüyor veya geri adım atmıyordu
"Akın bey'in hizmetinde olmasaydım seni yere yapıştırırdım küçük şımarık."dedi bana sıktığı dişlerinin arasından. Bir anda onu şaşırtacak sekilde önce suratına sert bir yumruk yapıştırdım sonra da karnına iki tekme ile dengesini kaybetmesini sağladım. Yere çakıldığında eğildim:
"Kim şımarıkmış?"sinirden kıpkırmızı olmuş yüzüyle
"Beklenmedik bir anda ani saldırdın."
Güldüm komikti:
"Düşmanlarda öyle yapar aslanım kimse ben saldırıyordu diyerek saldırmaz o güzel yüzünün dağılmasını istemiyorsan düzgün davranacaksın." Bir anda ensemden beni yere çaktı ve üzerime çıktı
"Ani saldırı-"dediği anda karnına kırdığım dizimi geçirdim çok sert vurduğum için sertçe geri çekildi.
"Evet ani saldırılara alışığım ve senin hangi harekete geçeceğini senden önce anlarım bu yüzden sana ihtiyacım yok."babamın gözü önünde herifi yere devirmiştim ancak babamın umrunda bile değildi
"Lavinya asarova!şımarıklığı kes ve düzgün davran!"alay eder gibi bir sesle:
"Babacığım bunlar senin bana öğrettiğin davranışlar değil mi? Bunları yapmam yanlış mı? İyide kimse bana bunu öğretmedi belki de aile yerine dayak yiye yiye örgütlerde büyüdüğüm içindir" birazdan beni yakamdan tutacaktı bunu yapamaması için elini kaldırdığı gibi suratına yumruğu geçirdim.
"Senden öğrendim sevgili babacığım bana kızamazsın.Eğer istersem tüm şerefsiz yardakçılarını tekte yere sererim bu yüzden şımarık kızın korumaya ihtiyaç duymuyor."babam burnunu tutarak
"Ah! Ruh hastası seni ne olursa olsun bir koruman olucak! keşke veletken seni o iğrenç yetimhanede bıraksaydim da o sümüklü veledler gibi sokaklarda sürünseydin!" Haha beni alıp büyütmesini benim için iyi birşey mi zannediyordu salak herif hayatımın içine sıçmıştı birde üstüne bunun için teşekkür bekliyordu
"Keşke öyle yapsaydın da normal bir çocuk gibi büyüseydim."dedim ve dergah'tan çıktım başım çok ağrıyordu ama gidicek kimsem yoktu. Zaten evime gidecektim ama dinlenmek için birkaç saat istiyordum koruma dergah'tan çıktı ve yere eğilmiş olan bana baktı
"İyi misin siyah ateş?" Ah noluyordu? Kafamda sesler yankılanmaya başladı başım ağrıyordu yere çöktüm nefesim kesildi ve en son gözlerim karardı.