-9

49 3 0
                                    

Lavinya asarova

"Konuşalım hadi." Dedim önümdeki biftekten bir parça alırken.
"Lavinya bana nottan ve babanın evinin yakılmasından neden bahsetmedin?" Nerden öğrenmişti? Ah Aptal herif başıma çok bela açacaktı
"Sen bana neden hikayenin tamamından bahsetmediysen ondan Oğuz Araf."
Oğuz derin bir nefes aldı:
"Zamanı gelince anlatacağım Lavinya."
"Umrumda değil şu rakibimiz hakkında bir şüphelim var aslında biliyor musun?"
Oğuz ilgisini bana topladığında:
"Kimden şüpheleniyorsun?"
"Ben baba-" bir anda arka masamızdan gelen bağırtıyla arkamı döndüğümde bağırıp çağıran bir şerefsiz gördüğümde ne olduğunu anlayabilmek için baktım bir kadın masada oturuyordu. Adam deli gibi kadına bağırıyordu kadınsa korkmuş görünüyordu 30'lu yaşlarında olan adam 19-20 gibi görünen kadına öyle bir püskürüyordu ki tepkisiz kalmak imkansızdı ancak komik olan şu ki kimsenin umrunda dahil değildi oğuz ayağa kalktığında peşinden gittim oğuzla o tarafa doğru yürüdüğümüzde adam:
"Boşanamayız!ne demek okuycam hamilesin sen hiçbir şeyi düşünmüyorsan karnındaki bebeği de mi düşünmüyorsun?"
Kadin ağlarken:
"O bebeği çok mu istiyorum sence?"dediğinde kadının hamile olduğunu anladım adama döndüm ve:
"Hamile kadına böyle bağırmaya utanmıyor musun dağ ayısı?"diye bağırdığımda adam kendini şaşırdı ve;
"Pardon?siz tam olarak kim oluyorsunuz?"
"Cehennem zebanisiyim."dediğimde adam bu sefer bana sesini yükseltti
"Sen benim karımla konuşmamı bölemezsin!" Oğuz araya girdi ve;
"Eğer hamile karına öküz gibi bağırırsan duyarlı olan herkes girer."dediğinde insanlar daha fazla bize döndü kadın ağlıyordu bir anda arka masadan kızıl saçlı bir kadın geldi ve kadının yanına koştu gözüne masadaki kağıtları kestirdi ve kağıtları adama fırlatarak adama bağırdı
"boşanma dilekçesine göre artık değil." Adam kadının üstüne yürüdü ve
"Sanane lan ****** sizin işiniz gücünüz yok mu karımla kavgama karışıyorsunuz." Artık kendimi kontrol edemeyecektim ve adamin suratına sert bir yumruk geçirdim daha sonra karnına dizimi geçirdiğimde adam yere çakıldı
"******"diye bağırdığında artık oğuz da sabredemiyordu adamı yumruklamaya başladığında garsonlar ayırmak için toplanıyordu. O sırada kadının tuvalete doğru koştuğunu gördüm kızıl saçlı kadın ve bende kadının peşinden koştuk.
Kadın kendini tuvalete kitledi ve kusmaya başladı biz lavabo kısmında beklerken kızıl saçlı kadına baktım çok güzel bir kadındı turuncu saçları küçük çilleri ve yeşil gözleri vardı.
"Bı ara bu kadar iyi dövüşmeyi öğretirsin bana." Dedi göz kırparak gülümsedim:
"Adın ne ben Lavinya asarova."
"Bende bu sorunun cevabını arıyorum."
"Adını bilmiyorsun ha ne derler sana genelde."dediğimde güldü
"Birkaç aydır kimse benimle iletişim kurmuyor ama eskiden Alçin derlerdi ama oda gerçek ismim değil çünkü bir oğlan çocuğunun ailesine ağlayarak evlat edindirdiği ve yangından kurtardığı kıza koyduğu bir isim sadece."
"Yangınlar, hikayemiz yangınlarda kesişiyor Alçin. Ama ben o yangından kendim çıktım" Bir anda telefonunu açtı ve gelen bir mesajla irkildi ve apar topar lavabodan çıktı çıkarken:
"Umarım hikayemiz bir daha kesişir Lavinya ama bu sefer daha mutlu bir şeyle."
"Hiç sanmıyorum ama umarım."dediğimde kadın kaçar gibi çıktı. İlginç bir kadındı ama içerden kadının çığlığı geldiğinde
"Hanfendi iyi misiniz?"diye bağırdığımda kadın telaşla:
"Doğuruyorum!"diye bağırdığında şok içinde kadına baktım ve kapıyı açmış ağlayan kadını tuttum
"Tamam sakin olmamız lazım napabilirim?" Kadın çok korkuyordu bende öyle ben oğuz'u ararken kadın ağlıyordu:
"Daha çok erken daha çok erken iki ay var daha doğmasına iki ay olmalıydı." Kadını tuttuğumda Oğuza:
"Oğuz arabada bizi bekle sakın o herifi getirme acil!"dediğimde oğuz hiçbirşey söylemeden telefonu kapattım kadını tuttum ve yardımımla aşağı kadar indik karısının doğurduğunu gören adam şok içinde bağırdı;
"Lale lale! Daha çok erken olmaz beni de almalısınız!"
"Uzak dur şerefsiz herif!"diye bağırdığımda adam ürktü ve yalvarmaya başladı
"Nolur beni de alın yalvarırım."
"Pis ellerin oğuz'un arabasına değemez." Diyerek kapıyı kapattığımda oğuz şok içinde bakıyordu
"ne yapıyoruz?"
"Ebeni oğuz! Hastaneye sürsene!" Kadın çığlıklar atıyordu ve o çığlıklar attıkça ben daha çok geriliyordum.

1 saat sonra
Oğuzla hastane koridorunda oturmuş bekliyorduk kadını direk ameliyata almışlardı Lale akay sadece 19 yaşındaydı gördüğümüz herifin adı Mehmetti. ve 38 yaşındaydı bu bana suç gibi gelsede maalesef yasaldı. Mehmet denen herif içeri girdiğinde Oğuz:
"Kim içeri aldı bu herifi?"diye bağırdığında adam:
"Şuan doğan benim çocuğum!"diye bağırdığında sinirlendim herkes baba olamazdı olamıyordu;
"Hastane koridorlarında seni yerden yere vurmamak için kendimi zor tutuyorum psikopat herif!" Oğuz elini omzuma koyduğunda:
"ve sen Oğuz Araf! Beni bu şekilde sakinleştiremezsin o bebek sağlıklı doğmazsa eğer bu şerefsizi kendi ellerimle gebertirim."dedim. Burnumdan soluyordum odadan bir doktor çıktığında koştum:
"Bebek? Nolur yaşıyor diyin."dediğimde doktor gülümsedi:
"Zor oldu ama yaşıyor. Küveze aldık." Ah bu bugün aldığım en güzel haberdi
"Lale? O iyi mi?" Doktor
"Gayet iyi." Dediğinde koşarak Oğuza sarıldım Oğuz afalladı ama bana eşlik etti doktora dönüp:
"Konuşabilir miyim? Laleyle."doktor:
"Yakını yok mu?" Tam o pislik ağzını açıcakken oğuz onu tuttu ve ben
"Yok."dedim doktor girebilirsin dediğinde sevinçten çığlık atmak istiyordum içim içime sığmıyordu. Gülümsedim İçtendi. Kapıyı açtığımda Laleyi gördüm ağlıyordu
"Hey sorun ne bebek yaşıyor." Dediğimde daha çok ağladı:
"En çokta bunun için ağlıyorum ya." Dediğinde tüylerim diken diken olmuştu ve aklıma tek birşey geldi benim annem, benim annemde hamileydi ben bunu nasıl unutmuştum.

23 yıl önce
Lavinya arka odada konuşan annesini dinliyordu. Ağlıyordu yanında biri vardı Annesi karnını tutuyordu orada bir bebek vardı. Biliyordu küçük bir bebek. Peki annesi neden ağlıyordu?
"Ben bebeğim yaşasın istemiyorum neden anlamıyorsunuz?"
"Akın bey'in emri efendim"
"Başlatma Akın bey'ine! O benim bebeğim vermeyeceğim!" İçeri biri girdiğinde Lavinya odasına saklandı içeri giren kişi sert sesiyle:
"Buket neden zorluk çıkartıyorsun? O bizim bebeğimiz." Annesi çığlık atar gibi bağırıp onu ittirdi:
"Ben bu iğrenç âleme Lavinya'yı öldürecek cani bir veliaht getirmeyeceğim!" Adam annesini tuttu:
"Buket o benim oğlum!" Annesi adamı ittirerek bağırdı:
"Bir oğlan istiyorsan Yasemin'den peydahlarsın Akın!" Akın bey dedikleri adam annesine bir tokat atınca lavinya ürktü gidip ona engel olmak istese de yapamadı
"Selim benim oğlum ve yaşayacak tamam mı Buket?"
Buket bağırdı:
"Çok mu istiyorsun yaşamasını?" Akın yüzüne baktığında Buket eline masadaki silahı aldı akın:
"Sakın böyle birşey yapma Buket!"diye bağırdığında Buket merdivenin üstüne çıktı küçük lavinya korkudan tir tir titrerken annesi eline aldığı silahla:
"Özür dilerim oğlum, Ama ben senin baban gibi olmaman için yapacağım bunu." Lavinya elleriyle kulaklarını kapattı Annesi silahı karnına doğrulttuğunda akın:
"Bunu yaparsan seni yaşatmam Buket!"diye bağırdı.
"Zaten yaşamıyorum ki ben."dedi ve güldü Buket ve sonra Akın'ın silahı ile karnına sıktı.

Günümüz
3 yaşıma dair tek hatırladığımdı. Keşke hatırlamasaydım. Kadın ağlıyordu tıpkı annem gibi ben korkuyordum tıpkı çocukken olduğu gibi ve hiçbirşeye engel olamıyordum tıpkı çocukken olduğu gibi.  Kadına sarıldım. Anneme sarılır gibi sarıldım ve elini tuttum.
"O küvezdeki küçük oğlan senin oğlun ve o babası gibi olmayacak Lale o iyi bir çocuk olacak çünkü onu sen yetiştireceksin." Lale ağlamaya devam ediyordu:
"Ben sadece 19 yaşındaydım nasıl yetiştirebilirim onu?"
"Kocandan boşan ben onu senden uzak tutabilicek güçteyim." Dediğimde:
"Peki para kimsem yok benim." Dedi ben hepsini karşılayabilirdim öyle de yapacaktım
"Ben halledicem sen üniversiteye gideceksin ben bir ev ve bakıcı tutucam. Herşeyden uzakta küçük bir şehirde yeni bir hayat oğlunla beraber. Yüzüne buruk bir gülümseme yerleşti
"Yapabilir miyim sence?" Benimde gözlerim dolmuştu:
"Yapmalısın, o küçük beden için yoksa babası Alıcak onu ve sevgisiz bir kalp daha yetişecek."
"Olmaz, o benim oğlum."
"Olmasın."dediğimde bana sımsıkı sarıldı:
"Küçükken moda tasarımcısı olmak isterdim çok güzel şeyler çizerdim." Gülümsedim olucaktı:
"Olucaksın benim içinde olucaksın hepimiz için olucaksın ben gideceğim sana ayarladığım bakıcıda Edirne'ye biletler var ve orada bir ev tapusu kadının da birkaç yıllık ücretini ödedim sanada biraz nakit bıraktım herşey çok güzel olucak."
"Olucak, ama gitmeden oğluma isim koyar mısın?"dediğinde gülümsedim,
"Selim, selim olsun onun adı" Selim'i bu sefer kurtarmıştım bu sefer yapabilmiştim adamların kadının kocasıyla kendi çaplarında konuşacaktı.   odadan çıktığım gibi Oğuz bana sarıldı.
"Sen çok özel bir kadınsın Lavinya."

ÇarpışmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin