KIRMIZI LEKE

1. BÖLÜM

Her sabah ki o sabah da bay Mert tarafından uyandırmıştım.Ancak bu sabah herkesin yüzü garip bir şekilde endişe,korku kaplıydı.Sormadan edemezdim.Çünkü çok meraklı bir insandım.Hemen annemin yanına gittim:Anne ne oluyor,neden yüzünüz sirke satıyor?Annem hazır cevap bir kadındı.Hemen cevabı verdi:
Kızım taşınıyoruz,hadi git hazırlan.Ağzım açık kalmıştı.Madem taşınıyoruz neden benim son dakika haberim oluyor ALLAH AŞKINA!Her neyse sakın olmalıydım.Yoksa olacakları düşünemiyorumdum.Sonra dolabimi açtım.DOLABIM BOMBOŞTU!!Neden kendi eşyalarım benden habersiz toplanıyordu.Of! İçimden -her zaman yaptığım gibi -evrene lanet okumuştum.Sonra aşağıya tekrar indim.Annem ve babam kapının önünde bir şey konuşuyorlardı.Tek dikkatimi çeken şey annemin dediği şeyde idi:"Çiçegi orada ki yatılı okula verelim ama sakın ha haberi olmasın "Ne?
Şok olmuştum.Annem neden beni yatılı okula veriyordu ve en önemlisi ise neden benim haberimin olmasını istemiyordu?Annem benim bu dünya da güvendiğim iki insandan biriydi.Ama artık ona bile güvenmiyordum.Sonra hiç bir şey öğrenmemiş gibi gittim arabaya bindim.Anneme:Anne ben uyuyorum.Tahminen kaç saat sürer yolculuk?dedim annem bana bakıp :12 saat sürecek kızım dedi.Ağzım açık kalmıştı.Cünku çok fazlaydı.Ama sorun etmiyordum.Cünkü uzun yolculukları severdim.Sonra bir ara sızmışım.11 saat geçmişti ve sadece bir saat kalmıştı.Üzülmüştüm çünkü yolun tadını çıkarmadan yol bitmişti.Sonra her zaman yaptığım gibi 'neyse'diye düşündüm ve kalan son bir saatimi şarkı dinleyerek ve kitap okuyorak geçirdim.Yolculuk bitmişti.Ancak daha hangi şehire geldiğimizi dahi bilmiyordum.Sonra tabelada yazıyordu: İSTANBUL'A HOŞGELDİN! yazıyordu.Lan biz ta doğudan buraya mi taşındık?!Zaten Kocaeli'den doğuya gittik.Neden ilk önce İstanbul'a gelmedik o zaman.Of! Yine evrene lanet okumuştum.Her neyse annem ve babam hemen valizleri eve taşımışlardı.Sonra eve girdik.Ev 3 katliydı.Sonra -her kitapta olduğu gibi -benim odam en üst katta idi.Sonra eşyalarımı falan taşıdım ve odama girdim.Odamin cami karşı evin balkonuna bakıyordu.Sonra bir tane gölge belirdi pencereye.İlk önce göz yanılgısı zannettim.Ancak daha dikkatli bakınca bir erkeğin elinde pankart ile bana bir şey söylemek istediğini anladım.Pankartta:HOS GELDİN ÇİÇEK!!!
Yazıyordu!Bu adam benim ismimi nereden biliyordu?Adama:SEN BENİM İSMİMJ NEREDEN BULDUN!!diye bir yazı yazıp gösterdim.Sonra eliyle canımı gösterdi ve bir şey yazdı:Camının altında ismin yazıyor çatlak kadın"diye söyledi.Sonra hemen aşağıya inip gerçek mi diye baktım.GERCEKTEN DE CAMIMIN ALTINDA KOCAMAN HARFLERLE" ÇİÇEK DOĞAN"yazıyordu.Utancimdan yerin dibine girdim.Sonra tekrar odama geçtim ve çocuğa Beni utandırdın isimsiz adam senin ismin nee???diye yazıp gösterdim.İki dakika sonra bana :DENİZ AKKAYA KIRMIZI DOMATES 🍅"Sonunu okuyunca hemen aynanın karşısına geçip yüzüme baktım.KIPKIRMIZI OLMUŞTUM!Hemen bir şey daha yazmak için beyaz masama oturdum ve yazmaya başladım:Beni utandırmayı başardın Deniz suyu ama bu iş burada bitmedi şimdilik kendine iyi bakma!diye yazdım ve camın önüne geçip Deniz denene gösterdim ve görüşüz anlamında elimi sallayıp perdemi örttüm.Gerizekalı sinirlerimi bozmayı başarmıştı.Sonra eşyalarımı falan yerleştirdim.Sonra kapım çaldı.Gir!! dedim.Gelen Mert Bey idi.Sonra bana bir tane zarf verdi.Ne olduğunu sorduğumda ise bana Karşı binadaki Deniz AKKAYA adlı beyefendi verdi.Sonra teşekkür edip onu gönderdim.Zarfı açtı açtım.Agzim açık kalmıştı.Bu bir randevu kartiydi.Altinda da not olarak ÇİÇEK DOĞAN YADA NAMİ DİGER DOMATES 🍅 HANIMEFENDİ RİCANİZ OLURSA BUGÜN BENİMLE BİR AKSAM YEMEĞİ YİYİN yazmıştı.Altta numarasını vermişti.Hemen numarayı kaydettim.Ve olumlu cevap verip ban a yazmasını beklemeye başladım.En son yazmıştı HAYRET SENDEN BÖYLE HAREKETLER GÖRECEK MİYDİ BU GÖZLER 🤣 sinirlerimi bozmayı başarmıştı gene.Her neyse görüldü attım ve bir duş almak için banyoya gittim.Banyodan çıkıp üstümü giyinmek için dolabımın önüne geçtim.Ustume beyaz bir gömlek giydim onun üstüne sıfır kol bir yelek giydim,altına mavi alttan cepli bir bol kot giydim.Saclarimi ise ikili balık sırtı ördüm.Makyaj yapmadım.Sonra denize yazdım:Deniz suyu ben hazırım haberin olsun diye yazdım.Sonra dakikasında geri dönüş yaptı:Tamam domates 🍅 geliyorum aşağı in yazmıştı.Kırmizı domates sözcüğü beni her söylediği zaman güldürüyordu.Sonra iç sesim yine yaptığını yapmıştı
SEN ABAYI YAKMIŞSIN ÇİÇEK HANIM!
KES SESİNİ İÇ SES!
Sonra bu düşünceleri atıp aşağıya indim tabi ki anneme yakalandım
"Nereye Çiçek?"
"Bir tane arkadaşım ile buluşacağız da anne izin veriyor musun?"
"Gidiyorsun zaten hadi git bakalım ama geç olmadan dön tamam mı hem konuşmamız gereken bir konu var."
"Tamam anne hadi Allah'a emanet olun."
İçimden annem nasıl oldu da izin verdi diye geçirdim.Sonra Denizi arabasına yaslı bir şekilde gördüm.Hemen yanına gittim ve" Deniz suyu ne bekliyorsun?" hadi bana bakıp kafasını iki yana salladı ve "H..Hi..Hiç hadi bin DOMATES "dedi ve cömert bir şekilde kapımı açıp beni buyur etti.Bende teşekkürler derscesine kafamı sallayıp oturdum.İç sesim yine konuşmaya başladı "Daha bu sabah tanıştınız ne bu samimiyet ,ne oluyor bize Çiçek?"dedi aslında haklıydı ama kalbim... Allah'ım ben aşık mı oluyordum yoksa!?
Yok yok ben aşık olamazdım.Ama kalbim onun yanında...Her neyse Çiçek kendine gel!"ÇİÇEK,BURADA MISIN NEDEN CEVAP VERMİYORSUN?!"Denizin sesiyle kendine geldim.Sonra"E..Ef..Efendim Deniz?"bana bakıp "İyi misin?"dedi kafamı evet anlamında salladım.Sonra bana Geldik demek için sesleniyordum da seni korkuttum mu?"sonra ona Hayır hayır dercesine kafamı sallayıp indim.Lüks bir restorandı.Kolunu uzattı ve koluna girmemi istedi.Bende girdim.Bura için çok sportif giyinmiştim.Biraz utanmıştım.Sonra Deniz ile bir tane masaya oturduk.Bir tane kız bize doğru yaklaşıyordu.Sonra kız geldi ve denize Deniz bey restoran ile ilgili bir sorun çıktı ve sizi beklemeyi tercih ettik de iki dakika gelir misiniz?"dedi.Ağzım açık kalmıştı.DENİZ BURANIN SAHİBİ MİYDİ??? Ona şaşkın şaşkın bakınca anlamış gibi "A..Ahh üzgünüm Çicek ben sana söylemeyi unuttum galiba ama kendin öğrendin zaten.Ben iki dakikaya kadar geleceğim.Tekrardan çok çok üzgünüm "diyip gitti yine iç sesim ortaya çıktı: başka biri olsa şimdiye kadar kalkıp gitmiştin.Çiçek ben sana boşa mı diyorum.SEN ASİK OLMUŞSUN!"dedi galiba kabul etmeliyim.Ben denize ilk günden aşık olmuştum...
DENİZ'İN ANLATIMIYLA:
Sabah:
Karşı binaya yeni bir aile taşınmıştı.Ve ben her komşuya yaptığım gibi bunları da gözetlemeye başlamıştım.Sonra bir tane kız cama yaşlanıyordu.Camda ise ÇİÇEK DOĞAN yazıyordu.Hemen bir pankarta HOŞGELDİN ÇİÇEK! yazdım.Kızın tepkisine baktığımızda ise gülmekten yıkılırsınız!Bana karşılık BENİM İSMİMİ NEREDEN BULDUN?

Yazmıştı.Kafami eğip bir kahkaha patlattım.Herhalde duvarda ki yazıdan haberi yoktu.Hemen cevap verdim Camın önünde yazıyor çatlak kadın yazdım.Hemen aşağıya indi ve gerçekten var mı diye baktı.Sonra cama geri geldi ve kıpkırmızı olmuştu.Hemen bana karşılık :Beni utandırmayı başardın isimsiz adam senin ismin nee?
Yazmıştı.Hemen cevap verdim:Deniz Akkaya kırmızı domates 🍅
Yazdım ve camın önüne geçip gösterdim.Hemen camdan çekildi iki dakika sonra su yazıyla döndü Beni utandırmayı başardın Deniz suyu ama bu iş burada bitmedi şimdilik kendine iyi bakma!
Yazmıştı! TRİP Mİ ATTI BU SİMDİ BANA.
Sonra ellerini salladı ve perdeyi çekip gitti.
Çiçeğin anlatımı ile;
Dün ben deniz gidince eve gitmiştim.Deniz beni sabah 08:54'de aramıştı:
DENİZ:Günaydın domates nasılsın?
Ben:İyiyim deniz suyu sen ?
DENİZ:Dün için çok özür dilerim...
Ben:Sorun değil ama lütfen bir daha olmasın.Kendimi çok değişik hissettim.
DENİZ:İzin ver hatamı telafi edeyim
Ben: Tamam nasıl yapacaksın peki?
DENİZ:Akşam benim aracımın önünde
Ben:Saat?
DENİZ:Dokuz gibi uygun mu?
Ben:Tabii.Gorusuz deniz suyu
DENİZ: Görüşürüz domates..
Aramayı kapatıp annemin yanına indim.Dun benimle konuşmak istediğini söylemişti.
Annem ve babam aşağıda dizi izliyorlardı.
Artık araları iyiye gidiyordu..
"ANNEEEE!!"diye bağırdım
"Ne oluyor Çiçek?" dedi annem.
"Dün benimle konuşmak istediğini söyledi."dediğimde bana
"Haa,doğru sen çalışma odasına git.Ben geliyorum."
Annemi dinleyip aşağıya indim.İcimde kötü bir his vardı
Çiçek,acaba buraya gelmeden önce ki bahsettikleri yatılı okul olmasın?
Bilmiyorum içses...
Annem gelince direk konuya girdi.
"Kızım biliyorsun ki biz babanla bir dönem boşanmaya çalıştık."
"Evet anne."
"Biz... Başbaşa kalmak istiyoruz...Bu yüzden seni yatılı okula vereceğiz...
"Ne... ANNE SIRF SİZ BAŞBAŞA KALACAKSINIZ DİYE BEN NİYE GİDİYORUM!?SİZ TATİLE GİDİN!"
"Terbiyesiz!SANANE İSTERSEK SENİ YETİMHANEYE BİLE VERİRİZ."
Artık göz yaşım istemsizce akmaya başlamıştı.Tam odadan çıkacaktım ki anneme
"Artık gerek kalmadı."diyip yukarı çıktım.Hemen bir valiz alıp Denizi aradım
"DENİZ SUYU BİR TANE VALİZ AL VE AŞAĞIYA İN"
Nasıl yani biz gidiyor muyuz Çiçek?"diye sordu Deniz.Ona "Evet nereye diye sorarsan ise yatılı dövüş okulu CANSOK "dediğimde ise "Ee ben ne alakaaaaaa? diye sordu.Ona "Sen benim artık ailemsin Deniz suyu 😉"dedim ve arabaya bindim.Gideceğimiz yer şehir dışında kalıyordu.Konya'ya gidiyorduk.
Aradan 2 saat geçmişti.Arabada "Beni Aşka İnandır"şarkısının sesinden başka ses yoktu.Deniz şarkıyı mirildaniyordu.Sesi çok güzeldi
"Şimdi bana öyle bir şeyler söyle ki durup dururken tam hayattan vazgeçerken beni aşka inandır"diyordu şarkıda.Sonra onu izlediğimi görünce bana
"Ne oldu domates ne kadar yakışıklı olduğuma mı bakıyorsun?"diyince ona karşı bir kahkaha attım.
"Senin neyine bakcam ya? Sesine takıldım yani dış görünüşüne değildi bakmam."Diyince bana "Yani sesime mi güzel diyorsun domates.Bunu iltifat olarak kabul ediyorum "dedi."Zaten başka ne kabul ediceksin ya deniz suyu Allah Allah" diyip geri kafamı cama çevirdim.
Deniz'in anlatımıyla
Çiçek çok güzel uyuyordu.Ona yavaş yavaş aşık olmuştum.Ama bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.

1. Bölümün sonu....