Kont haberi alır almaz soluğu Yılanlar ülkesinde aldı. Şahmeranlar yok olduktan sonra Gümüş Yılan Klanı yılanların başı seçildi. Yılan Krallığının hükümdarı Gümüş Yılan Asus'tu. O büyük savaşta gençti şimdi ise 700-800 yaşında yetişkin dev bir kraldı.
İnsanlar arasında ve yılan insanlar arasında dükalık kurulduğunda, yılan ülkesi sınırı çizildi. Ne insanlar ne de yılan insanlar bu her iki tarafında denetlediği kapı ve sınırlardan geçemezdi. Her iki tarafta barış imzalamıştı.
Kont, Kral'a teşekkürlerini sundu ve kızıyla buluştu. Gorbin'e ilk önce çok kızdı, sonra ondan bunu neden yaptığını öğrenmek istedi. Gorbin büyük bir hüzün ve acıyla yaşadığı ihaneti anlattı. Gördüklerini duyduklarını bir bir anlattı ve görüntülerini kayıt altına aldığı kristalden babasına seyrettirdi.
Babası kaşlarını çattı, derin bir nefes aldı. Kızına sarıldı ve ona dedi ki :'' Bu onun yanına kalmayacak, acısını kesinlikle ondan çıkaracağım. Ve kendini öldürmen onu sana döndürmeyecek yada onun için bir şey ifade etmeyecek. Buna değmez ! Evet biliyorum onu çok sevdin, kalbin acıyor... Bana söz ver o şerefsiz herif için canına kıymayacaksın! Biraz zamana ihtiyacın var! Acı zamanla hafifler ve inanıyorum ki seni gerçekten seven biri mutlaka karşına çıkacak..'' . Gorbin iki gözü iki çeşme ağladı. Hıçkıra hıçkıra ve zorda olsa babasına söz verdi...
Kont bir ay burada kalmasını, sonra yine duruma göre geri dönüşünü konuşacaklarını söyledi ve Gümüş Yılan Kralla görüşerek oradan ayrıldı. ona tahsis edilen yer altındaki cennet gibi bahçesi olan odada günlerini geçiriyordu. Hizmetkar Lal ona verilmişti. bol bol duygularını yazıyordu. Ağlıyordu. Hüzünlü şarkılar söylüyordu. Sesi o kadar güzeldi ki söylediği hüzünlü şarkıları bütün saray dinliyordu. Kral bile... Bir gün yine ağlamaktan sızmış halde bahçedeki çeşme başında uzanmışken Kral ziyaret etti. Uzun uzun onu izledi. Ara ara akan göz yaşlarını sildi. İçinden '' Bu nasıl bir sevgidir aşktır?'' dedi. Ve kral o günden sonra onu gizli gizli ziyaret etti. Gorbin'i uzaktan izledi ve ilerleyen günlerde ona ilgi duymaya başladı. Gorbin'le yakınlaştı ve ona evlilik teklifinde bulundu.
Gorbin çok şaşırdı. İkisinin de evlilik kuramayacak ayrı türler olduğunu belirtti. Ayrıca Kralın 3 tane daha hanımı vardı. Kral bunun sorun olmadığını ona karşı özel bir ilgisinin olduğunu belirtti. Gorbin de öyle hissediyordu. Onunla yakınlaştığından beri kalp acısı hafiflemişti ama babası ve ailesi ne derdi bu işe... Kral'a ailesiyle görüşmesi gerektiğini belirtti.
Kont ikinci görüşme için geldiğinde durumu öğrendi. Büyük bir tepki vermedi. sadece kızının tekrar üzülmesini istemediğini ve her zaman onun arkasında olduğunu belirtti. Gorbin babasına sarıldı.
Kralla , Gorbin evlendi. Gümüş Yılan Klan ileri gelenleri buna karşı çıktı ama Kral'ın emri mutlaktı. Gorbin mutluydu. Onu anlayan biriyle evlenmişti. gerçekten seven. Sadece onu diğer üç kadınla paylaşmak zor geliyordu ama elinden gelen bir şey yoktu. Yılan insanların kuralları farklıydı.
Kral onunla çocuk sahibi olmak istedi ve evliliklerinden 1,5 yıl sonra Gorbin hamile kaldı. Doğacak bebek için herkes merak içindeydi...Kralın diğer hanımlarından dört oğlu ve üç kızı vardı. Kraliçe Gümüş klanından, ikinci eş Kara Yılan Klanından, üçüncü eş ise Kobra Yılan Klanındandı. Üçü de çok güzel alımlı ve otoriter hanımlardı. Gorbin 'i asla rakip olarak görmediklerinden onunla iyi geçindiler. Zaten veliaht da Kraliçeden doğan ilk oğul olacaktı. yani Gorbin bir insan olduğu için bir tehdit değildi.
Bebek dünyaya geldi. Çok güzel bir erkek bebekti. Tek sorun İnsandı. Babasının sadece yüzünü almıştı. Kral bunu dert etmedi ama klan üyeleri biraz aşağıladılar bu durumu. Hala ileri gelenler Gorbin'ide yeni doğan bebeği de istemiyorlardı. Klana büyük bir leke olarak itham ediyorlardı. Krala baskı kurmaya devam ettiler. Kral sonunda pes etti ve Gorbin'le uzun uzun konuştu. Gorbinin kalbi yine kırıldı ve acıyla doldu. Yavrusunu da bağrına basıp dükalığa döndü.
Altı yıl sonra küçük bey büyümüştü. Adı Savaran'dı. Savaran altı yaşında olsa da durumunun ve etrafında olan biten her şeyin farkındaydı. Üzülüyordu. Çünkü babası ona yılda bir kere doğum günü hediyesi gönderirdi. Mektup göndermezdi, görmeye gelmezdi yada Savaran'ı getirtmezdi. Annesi içinde aynıydı durum. Bu yüzden ayrıca kızgındı.
![](https://img.wattpad.com/cover/365499245-288-k253084.jpg)