Geceler alıyor gündüzlerin acısını,yinede acıtıyor kalbimin tam ortasını.Sessiz bir konuşma var ortada ama kimse yok karşımda.Kimi zamanlar var acıları sarıp sarmalayan , kimi zamanlar var ki o acıyı kalbime ok gibi saplayan.Yinede iyileşmek ister insan herşeye rağmen,bazen imkansızdır bazen büyük bir mucizedir.İşte tam da ben o imkansız girdabının içerisindeyim.
Tek başıma oturmuş sessiz sakin derin, hırçın bir o kadar da insanı sakinleştiren içine çeken dipsiz kuyu misali gecenin karanlığını bütün dertlerini içine çekmiş gibi duran gecenin yansıması olan denizin önünde geçmişteki bütün acıları ve güzel anıları tekrar gözümün önüne serilişini izliyorum.Henüz daha on dört yaşındayım kim der ki bu sessiz girdabın alaca karanlığın içinde oturmuş gözünden bir damla yaş bile akmayan küçük Cansel'in burada olduğuna.Tam yarım saat önce evden kaçmak zorunda kaldım ve hayatımın en büyük tramvasına şahit oldum.Peki ne diye sorarsanız şöyle cevap vereyim hayatımın en büyük mucizesi olan beni her daim minik bir bebeği gibi büyüten seven biricik annemin gözümün önünde can çekişine ölümüne şahit oldum.Kim yaptı diye sormayın her şey o kadar anı geliştiki ne olduğunu bile anlayamadım kendimi evden zorla attım.Benim mucizem olan annemi gözümden sakındığım meleğimi babamın olmasını bile istemeyeceğim o adam gözünü bile kırpmadan kolumu kanadımı kırdı.Kimi eşler vardır canını sevdiği kadına kurban edecek olan kimisi vardır ki hayatında varlığı bile fazla olan kadının canını alan.Annem de maalesef ki canının alındığı kadınlardan bir tanesiydi.Ağlayamıyordum gözümden en ufak bir gözyaşı dökülmüyordu.Annemin yokluğunda artık sığınabileceğim onun çok sevdiği geceleri içine çeken deniz ve gökyüzünü gündüz gibi aydınlatan yıldızlar vardı artık buraya gelecektim.Meleğimin yokluğunda bir tek uçsuz bucaksız bir deniz ve yere göğe sığamayacak bir gökyüzü vardı artık onlara sığınacaktım.
Henüz olayın şokunu atlatamamışken arkamda beliren ses ile kafamı arka tarafıma çevirdim bir polis memuru vardı " Burda ne yapıyorsun küçüklük?"diye sorduğunda yanıtsız bıraktım konuşmak istedim ama kelimler ağzımdan dökülmedi.Ben cevap vermeyince aramızdaki 5-6 adımlık mesafeyi kapatarak yanıma oturdu "Seni evine götüreyim mi?"diye sorunca yine konuşmadan kafamı iki yana sallayarak olumsuz cevap verdim. En sonunda benden bağımsız kelimeler dilimden dökülüverdi "Benim annem melek oldu demi? Bir daha geri gelmecek demi?"diye sorduğumda polis memuru ne olduğunu anlamadan ben ağlamaya başladım içimde ne kadar nefret,kin, öfke ve korku varsa üzerimden atmaya çalıştım ama yapamadım ağlamam kısa sürdü henüz şoktan çıkamadığım için yine boş gözlerle denizi ve beni içine çeken binlerce yıldızla donatılmış yanında büyük bir asillikle parlayan dolunayı izledim.
Gözlerimi aralamaya çalıştım ama annemin, meleğimin iç çekişleri, yakarışları,inelemeleri en sonunda da büyük bir silah patlaması ile annemin kesik kesik nefes alış veriş sesleri kulağımı doldurdu. Anın şokuyla gözlerimi bir an açtım ve yattığım yerden çığlık atarak kalktım galiba şoktan daha yeni yeni çıkıyordum.Tam yanımda dün gece yanıma gelen polis memuru vardı beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafile benim acilen burdan gitmem lazımdı annemin , meleğimin yanına gitmem lazımdı onu tek bırakamazdım.Dün geceki olanları hatırlayınca baba olarak nitelendirilen adam sarhoş bir şekilde annemin karşısına geçmiş bu saatte neden uyanıksın diyerek saatlerce anneme dayak atışını izlemek zorunda kalmıştım bana vurmaya niyetlendiği anda annem asla izin vermemiş bu koca çöplüğün içinde bana zarar gelmesini engelliyordu bana atılacak o tokatların hepsini annem kendine atılmasını sağlıyordu. Ben bir yandan ağlıyor bir yandan da kulaklarımı kapatıyordum.Babama engel olmaya çalışıyor ama küçük bedenimle onun darbelerine engel olamıyordum.En sonunda ellerim kulaklarımda gözlerim kapalı bir şekilde ağlarken odayı tek bir ses doldurmuştu silah sesi ve ağır kokan barut kokusu babam henüz ne yaptığını algılayamamışken ben olduğum yerden çıkarak kapıya doğru ilerleyerek kendimi dışarıya zor atmıştım anneme bile veda edemeden hemde .En sonunda kendimi deniz kenarında bulmuştum gözlerimi açtığımda ise karakol odalarından olduğunu düşündüğüm bir odadaydım ve yanımda da polis memuru .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANFEZA
Teen FictionKimi zaman karşımıza ne çıkacağını biz kendimiz bile kestiremeyebiliriz.Ama verdiğimiz kararlarla yolumuzu şekillendirebiliriz. Doğru kişiyi bulmuştum & Doğru kişiyi bulmuştum.