"why?" - Gojo Satoru f!reader

0.6

Kapıya çıkmadan önce ayakkabılarını giyinmeye çalışıyordun, gerçekten o kimdi? Senden delicesine hoşlanan ama aynı zamanda Satoru hakkında tavsiyeler veren kimdi? Neden hem senden bu kadar hoşlanıp aynı zamanda Satoruyu anlatmanı dinliyordu... Hiç bir fikrin yok ama bir kaç dakika sonra öğreneceksin.

Ayakkabılarını sonunda giydiğinde kapıya adımladın, kapıyı açıp ilk önce sağ tarafına baktın, ordaydı... Satoru.

Bunca zaman Satoruya, Satoruyu mu anlatmıştın? Göz bebeklerin küçüldü, yanaklarında ki ısı artarken sana gülümseyerek bakan yakışıklı, mavi gözlü adam...

"Üzgünüm... Sadece kediyi merak ettim."

Transa girmiş gibi hissediyorsun kekeleyerek 'ben' kelimesi döküldü ağzından hiç birşey diyemedin...

Yakışıklı adam sana bi kaç adın yaklaşıp önünde durdu, yüzünü avuçlarken küçük gülümsemesi yüzündeydi, gözleri içten sıcaklıkla bakarken elinin soğukluğu vücüdunu titretti.

"Y/n... İçeri girebilir miyim? Kediyi görmek için!"

Yanlışı düzeltircesine kendi sözüne atladı, transtan çıkıp kapının önünden çekildin, yanaklarında ki ısı dinmek bilmiyordu.

Satoru içeri girer girmez küçük kediniz, Satoru'nun bacaklarına sürtündü küçük 'miaw' sesi 'beni sev' der gibiydi. Satoru eğilip kediyi eline aldı, tüylerini sevdi.

"Şey... Salon şu tarafta."

Kekeleyerek söylediğin bi cümle daha da utanmana sebep oldu, kekelemek zorunda mıydın?...

Satoru gülümseyip içeri geçerken, arkasından ilerledin, Satoru koltuğa yavaşça oturup kediyi sessizce sevmeye devam etti.

Kedi sadece birkaç dakika içerisinde Satoru'nun kucağında uyuya kalmıştı bile, kediyi yavaşça yere bıraktı ve sana döndü, yanına daha da yanaştı.

Yanakların yine ısınmaya başladı, bi çok kez yazdığın cümleler 'net verirdim' 'kedinin adını satoru mu koysam?' 'satoru bana mesaj atsın' bi anlığına bunlar aklına geldikçe daha da ısınıyordu yanakların.

"Y/n."

Gözlüğünü çıkarıp, elini tuttu.

"Evet?"

Sesin titriyor kahretsin...

"Y/n biliyorsun, biz daha önce hiç çıkmadık... Aynı ortamlardaydık hep ama hiç iletişim kuramıyorduk,"

İçini çekti,

"Seni ilk gördüğüm günden beri hep benim olmanı istedim ama daha konuşma bile başlatamıyordum, ilk defa biriyle konuşma başlatmak için utandım y/n, ilk defa seni gördüğümde ayak tabanlarımın yere sabitlendiğini, saatlerce yüzünü izlemeyi, ezberlemeyi istedim herşeyini. Şimdi benim gibi hissettiğini öğrendiğimde yerimde duramadım, aynı bi çocuk gibi... Y/n, hiç hissetmediğim duyguları hissettim beni kendine aşık ettiğin için, beni sevdiğin için teşekkürler birtanem..."

Yüzüm o kadar sıcaktı ki... Derin nefesler aldı ve tekrar konuştu.

"Sen benim her zaman birtanemdin, bende senin için olabilir miyim y/n? Benimle çıkar mısın güzelim?"

Tuttuğu ellerini yukarı kaldırıp, başını eğdi ve yumuşak öpücüğünü ellerine kondurdu.

Ellerini çekip, narin bembeyaz yüzüne değdirdi, yüzünü hafifçe eğip başını kaldırdı dudakları dudaklarına değiyordu, yavaşça yaklaştı mavi gözleri dudaklarına olan hasretten yanarken, sonunda huzuruna kavuştu narin öpücüğünü hissederken. Satoru bu günü asla unutmayacak, tatlı öpücüğünü ilk hissettiği zamanı asla unutmayacak, unutamayacak.