LİYANLAR

4.Bölüm

Ben böyle olacağını biliyordum ya.

Neden yıllar sonra bir kız kardeş istesinlerdi ki saçmalıktı.

Bende abi istemiyordum,benim zaten abim vardı.

"Baha, oğlum ne saçmalıyorsun?"

"Şaka yaptım anne şaka."
Ayağı kalkıp birden bana sarıldı.

Açıkçası donup kaldım.

Sen neden sürekli donup kalıyorsun?

Ben nereden bileyim yahu cidden donup kalıyorum ama

Geri çekilip elleriyle yanaklarımı tutup sıktı.

"Oy oy benim kardeşim sen misin ya kız ne tatlısın sen öyle."

Tamamen şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum.

"N'oldu kız niye öyle şaşkın civciv gibi bakıyorsun?"
Civcive benzer bir yanım mı vardı?

Biraz sarışınsın ya hani normal bence.

Kes be.

Ben kumralım.

(Yaşarın şarkılarını çok severim bu arada kumralım şarkısının ayrı bir yeri vardır bende hazır konusu açılmışken koyayım dedim niyesini sormayın,Yanlış da anlamayın.Neyse bu önemli bilgi kesin çok işinize yarar kullanın.)

Aklıma şarkısı geldi.
Çok da severim.

Konuyla alakasını çözemedim.

Senin çözmen gereken bir sorun yok.

"Şey biraz şaşırdım açıkçası."

"Tamam canım sorun yok hadi yanıma gel."
Anne hanımın yanına oturunca oğullarını tanıtmaya başladı.

Baba bey dışında tüm erkekler bir koltukta oturuyordu,nasıl sığdılar diye sorardım tabi,koltuğun büyüklüğünü görmeseydim.

Haki yeşili ve bej renginden oluşan iki büyük koltuk vardı açıkçası çok da rahattı.Aynı renklerde tek kişilik koltuklar da vardı.

"Kızım bak bu en büyük abin Mirza. Kendisi yirmi yedi yaşında."
Bana dönüp sert ama yumuşak olan bakışlarını attı nasıl başardı anlamadım ama,ufak bir baş selamı verdi tabi bende karşılık verdim.Aile fikrine pek sıcak bakmasamda saygısızlığa gerek yoktu.

Siyah saçlı ve yeşil gözlüydü,sanırım tek renkli gözü olan adam oydu.

Diğerleri anne hanım da dahil kahverengi gözlüydü.
Ayrıca gamzeleri de vardı adamın ailenin tüm iyi genlerini almıştı.

Ve salondaki en yakışıklı da oydu sanırım.

Abi olmasa tam yürünecek adam.

Tabi ya.

Bu arada yaş sırasına göre sıralanmışlardı sanırım başta o olduğuna göre.
"Bu da ikinci abin Bartu,kendisi yirmi beş yaşında zaten tanıştın."
Ah o kahverengi gözler...
O'da baş selamı verince o'nada karşılık verdim.

Normalde baş selamını senin vermem gerekli değil miydi?

Yoo.

Neys.

"Bu da üçüncü abin Efnan.Kendisi yirmi dört yaşında."
Yine bir baş selamı işi olmuştu.
Bu birde artı olarak gözde kırpmıştı.
Ay düştüm galiba.

Ama bunlar niye bu kadar yakışıklı.

Hayır yani birde abim hepsi yürüyemeyeceğiz de.

"Buda dördüncü abin Baha.Kendisi yirmi üç yaşında."
Baş selamı işi yine oldu tabikisine.

"Son olarak da kardeşin Meriç.On altı yaşında kendileri ve tam bir ergen."

"Anne! Ben miyim ergen, asıl ergen Baha abimdir."
Baha abisi kafasına yastığı geçirmişti.
"Abiye ergen denir mi mezapotamya eşeği."
Oha lan yeni hakaretler.
Severiz....
"Eşeğe mi benziyorum oradan bakınca? Benim gibi bir yakışıklıya böyle demesen iyi olur bence, çarpılırsın falan, Allah korusun."
Anlaşılan küçük kardeş ergen olduğu kadar kibirli.

"Tamam çocuklar, yeter bu kadar. Kızım aç mısın?"

"Hayır Elif hanım, izninizle dinlenmek istiyorum."
Başım hala ağrıyordu ve migrenden dolayı midem de bulanıyordu.
En nefret ettiğim şey mide bulantısı ve kusmadır cidden hem korkarım hem nefret ederim.

"Peki kızım, gel sana odanı göstereyim."
Demesiyle ergen Meriç lafa anlamıştı.

"Anne ben göstereyim mi?"

"Tamam oğlum."
Salondan çıkınca Meriç'i takip ettim.
Evin içi gayet güzeldi.

Soft renklerle düzenlenmişti. Sanırım diğer odalar da öyleydi.

Birinci kata çıkınca direkt karşımızdaki odaya doğru ilerledi.

Kapıyı açınca içeri girdik açıkçası oda çok güzeldi tam benim tarzımdaydı ağırlık olarak yeşil ve beyaz renkler kullanılmıştı.

Tek kelime ile mükemmeldi.

"Burası senin odan, eğer istersen dinlendikten sonra diğer odaları da gezeriz."
Bunlar neden bu kadar heyecanlıydı merak etmiştim açıkçası.
"Merak etmiyorum ama sen istersen gezebiliriz."

"Tamam o zaman ben çıkayım sen dinlen, birşeye ihtiyacın olursa söyle olur mu."
Bu ailedeki herkes tatlı olmak zorunda mıydı.

"Söylerim tamam."
O odadan çıkınca bende kendimi yatağa attım. Midemin bulantısı çabucak geçsin diye uyumam lazımdı.

.....

Bölüm sonu.

Bu bölüm biraz kısa bitti.

Çünkü yazmaya vaktim yok normalde bölüme ekleyeceğim bir sürü sahne daha vardı fakat diğer bölüme kaldı.

Cidden çok yoğunum, okul olsun okul içi etkinlikler olsun sınavların yaklaşması olsun hem yoğun hem stresliyim.

Mazur görün lütfen. Okul bitince daha aktif olacağım.

Yazım hataları kitap bittikten sonra düzeltilecektir.

Oy vermeyi unutmayın:)