1.SAKLANAN RUHLAR

140 37 33
                                    

-Hayatın tanınmayan fırsatları...

-Bu kitap ruhunun sessizliğine saklanan kişiler için gelsin...

-Asla kendini açıklamasına fırsat verilmeyen kişilere gelsin...

♪♪♪


Bazen dudakların ve çene kaslarına hiç gerek kalmaz çünkü gözler onlardan bağımsızdır yalan söyleyemezler.

Yalan, tek bir yalan, evet bir yalan ve yüzlerce insanın kini...

Kin, ihanet, yalan, aldatmak hepsini bir arada toplayan sadece on kişi, ancak on kişiye itaat eden, yüzlerce kişi.

Armando Castelli' nin Dünya'ya sadece bir sözle kendini duyurması adına, bir kişiye bir çok insan inandı ancak bu yalan onları sadece karanlık dünyaya sürükledi.

Bu onların değil bir çok kişinin hayatını etkiledi ve hiç biri bu yoldan geri dönmedi, belki de dönemedi.

Bu sadece sonu olmayan bir masalın başının da olmadığını anlatır...

---

Çocukluğumda cinsiyetim yüzünden sürekli ağır ve ıstırap dolu şeylere maruz kalmıştım ve hepsi kız olduğum içindi ailemizin varisi bir erkek olmalıymış çelimsiz ve güçsüz bir kız değil.

Aslında doğumumuma kadar onlar bir erkek olacağımı düşünmüşler, ancak ben o yaşımda bile sınır çizgilerinin ötesinde olduğumu herkese kanıtladım.

Tam dört yaşımdan beri karanlık dünyanın baş tacı olmam için yetiştiriliyordum, ancak ilerideki hayalimin kesinlikle bu olmayacağını biliyordum küçük bir kız çocuğu iken.

Ben Lavin Castelli'ydim bu soyadı asla hak etmediğimi sürekli hatırlattılar. Çünkü ben babamın tek ancak gayrimeşru kızıyım, öz annem karanlık dünya baş masasında yer alması gerekirken şimdi soğuk toprak onun üzerini örtüyor.

Cama vuran yağmur damlalarını izliyordum elimde duran sigara dumanı yüzüme vurmaya devam ederken son kez dudaklarımın arasına götürdüm.

"Efendim rahatsız ettiğim için üzgünüm ama-" derken, Sophia hanımın sözünü kestim.

Başımı ona döndürmedim gözlerimle sadece yağmur damlalarını takip ediyordum. "Rahatsız edilmek istemediğimi iletirmisin lütfen?"

"Efendim eğer önemli olmasaydı-"

"Rahatsız etmeyin demedim mi Sophia hanım o zaman aynen bunu ilet" derken sinirle kaşlarım çatıldı.

Derin bir nefes vererek "Efendim babanız size şunu iletmemi istedi hemen aşağı insin beş dakikaya kadar yoksa bu onun son beş dakikası olur." Cümleyi kurarken nefes nefese kalmıştı.

Anlaşılan ezberlemek için kendini fazlasıyla strese sokmuştu.

"Orada olacağım şimdi lütfen yukarı çıkın Sophia hanım" Sophia evdeki hizmetlerden biriydi aynı zamanda da benim kişisel yardımcımdı.

Koşar adımlarla merdivenlerden yukarı çıktı parmaklarımın arasında duran sigaradan son kez bir nefes çektikten sonra özel yapım küllüğe bastırdım.

Hızlıca merdivenlerden aşağı indim uzun koridorun sonundan dönüp solda duran kapının kolunu yavaşça çevirdim.

Kapı açıldığında babam bana mavi gözlerinin içinden sert,soğuk ve ruhsuz bakışlar attıktan sonra elindeki cep saatinin kapağını kapattı.

"Dört dakika on üç saniye kılpayı yırttın." dedi. Saygıyla başımı indirdim ve uzun masanın sonunda benim için ayrılmış sandalyeye oturdum.

"Bunu sana son kez söylüyorum benim iznim dışında dışarı çıkamazsın! Ayrıca benim iznim olsa bile yanında korumalar olmadan çıkamazsın." Diye bağırdı, bedenim titremişti her bağırdığında gözlerim dolardı.

Gözlerimi devirerek halı desenini seyretmeye başladım."Bana bak" diye tekrar bağırdı onun yanında ağlamamak için direniyordum.

Onun için ağlamak zayıflıktı, Castelli'ler ağlamaz dı buna izin yoktu.

Nefes alışlarım sıklaşıp bedenimin titremesi artınca: "İzninizle," dedim.

"Non ricordo di averti dato il permesso di andartene, Grasso." *Gitmene izin verdiğimi hatırlamıyorum Grasso.*

Başımı yavaşça kaldırdım, "Üzgünüm" Gözümden bir damla yaş düşmemesi için kafamı iyice yukarı kaldırdım.

"Ahhh yeter ben buna katlanamıyorum artık" dedi ve yanındaki koruma kolumdan tutup beni odama çıkardı, sinirle.

Kapı kapandığında yine odada yanlız kalmıştım.

Büyük bir oda vermişlerdi bana ama ben bu odanın içinde sanki boğuluyorum.

Elime siyah defterimi aldım onu günlük olarak kullanıyordum. Ona yazı yazmak beni rahatlatıyordu.

Gözlerimi sıkıca kapattım, akan göz yaşlarım defteri ıslattığı için eski siyah elbisenin uzun koluyla bir kaç damlasını sildim.

Bir kaç dakika sonra gözlerim yanmaya başlamıştı acıdan dolayı yavaşça kapattım ve başımı tuttum.

Her ağladığım da başım ağrıyordu ama gözlerim genelde yanmazdı, sanırım bu gün biraz fazla zorlamıştım onları.

Bir süre sonra uzandığım yatağa daha çok yayıldım, ardından zaten derin bir uykunun esaretindeydim.

--------------------------–-----------------------------
Tam 601 kelime umarım okurken beğenmişsinizdir kitabımı.🫀

saklanan ruhlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin