1.Bölüm

386 22 9
                                    

Merhaba:)
Evett uzun zaman sonra yine buradayım.Çooook özledim siziiii.
İlk defa töre hikayesi yazıyorum.Heyecanlıyımmm.İnşAllah her zamanki gibi beğenirsiniz:)

Keyifli okumalar🌸


Mardinin güneşi insanın tenini yakacak kadar sıcaktı yine.Genç kız saatin öğleyi geçmesine rağmen hala yatakdan kalkmamıştı.Annesinden yine azar yiyecekti ,ama olsun.Gece sabaha kadar sevdiği kitabı bitirmişdi ,bi de mutlu sonla bitmişdi ya hiç  kimse morelini bozamazdı.
Genelde hep böyle yapardı.Kitaplara aşık biriydi.Canı isterse bir gecede bir kitabı bitirirdi.

Yatakda dün gece okuduğu kitabı düşünürken odasının kapısı aniden açıldı.Gelen anasıydı.

"Kızzz, sen hala uyuyon mu???Kalk kos-koca kız olmuşun hala uyuyon"

"Üff ana yaa"

"Üfleyip-püfleme yaşın olmuş 18.Hala öğleye kadar uyuyon.Yarın gider kocanın evinde de böyle yaparsın,kapının önüne koyarlar"

"Ayy yine mi aynı konu"
Söylemişti ki,anası kızın kafasına kadar çektiği çarşafı çekip kızın üzerinden aldı.

"Millet sıcaktan yanıyo.Sen çarşafı kafana çekiyon.Ha benim salak kızım"

"Ben böyle seviyom ,ana"

"Cevap verme kızzz.Hadi kalk in aşağı.Kalk!!"

Anası kapıyı çarpıp çıktığında genç kız oflayarak doğruldu yatağında.Anasının ve diğer akrabalarının sürekli her şeyi evliliye bağlamasından nefret ediyordu, ama yapa bilecek bir şey yoktu.

Burası Mardindi.Herkesin kafası aynıydı.Saçma sapan töre,ağalar,berdel,mahv olan kızların hayatları,namus davaları...

Buradaki insanlara göre bir kızın tek görevi evlenip evlendiği adama bir erkek çocuk vermekti.Erkek çocuk veremeyenlere kötü gözle bakıyorlar.Çocuğu olmayanların üzerine kuma getiriyorlar.
Kısacası kadınların değeri dünyaya getirdileri erkek çocukla ölçülür burada.
Kadınları okutmazlar.Törede yokmuş.Ne kadar da saçmaydı bütün bunlar değil mi?

Genç kız ağa ailesinde doğmuştu.O kadar da büyük aşiret olmasalar da,babası Ferzan ağa Mardinin sayılıp sevilen ağalarındandı.Ferzan ağa kızını seviyordu elbet,ama o da okutmamıştı genç kızı.Genç kız ağabeyinden öğrenmişti okuyup yazmayı.Sonra da çoklu kitaplar okumaya başlamıştı.

Kızı daldığı fikirlerden  anasının aşağından seslenmesi ayırdı.

"Kızzz Tuanaaa hala uyuyonmu senn??"

"Geliyom anaaa"

Kalkıp banyoya gitti.Hava çok sıcak olduğundan kısa bir duşa ihtiyyacı vardı.Kısa bir duştan sonra dolapdan diz kapaklarından hemen aşağıda biten çiçekli bir elbise giydi.Saçlarını kurutmadan açık bıraktı.Ne de olsa kururdular, hava sıcak.

Hazırlandıktan sonra aşağı inip mutfaka gitti.Anası öğle yemeyi için sofrayı kuruyordu.

"Nihayet kraliçe uyandı"

"Ana bir kere de söylenme ya"

"Suz kızz,al bu tepsiyi sofraya götür.Babanla ağabeyin sofrada hadi"

"Tmm kızma canımm"

Genç kız tepsiyi alıp masaya yöneldi.Ağabeyi ve babası masada yerlerini almışlardı bile.Yengesi de sofraya yemekleri koyuyordu.

"Günaydınnn"

"Sana gün aymış.Biz günü yarı ettik bile, uykucuu"

"Ağabey yaa.Baba, bir şey desene"

"Murat ağa uğraşma kızımla"babası ağabeyini uyarınca zafer gülümsemesi ile ağabeyine baktı.Anası de gelince beraber sofraya geçtiler.
Huzurlu bir yemekten sonra Ferzan ağa ve oğlu tarlalarına bakmak için gittiler.Genç kız,anası ve yengesi evde yalnız kaldıklarında bahçeye geçip sohbete koyuldular.

Onlar sohbet edirken bahçenin kapısında lüks bir araba durdu.
3-ü de arabadan kimin düşeceğini merak ederek baktıklarında arabanın kapıları açıldı.Arabadan 2 kadın indi.Genç kızın anası Hacer hanım ayağa kalkmıştı .Gelen kadınları tanıyordu.
Kadınlardan yaşlı olanı Mardinin en büyük aşireti olan Ak aşiretinin ağası Çağan ağanın anası Avşin hanım ,diğeri de kardeşi Dilandı.

Hacer hanım gelenleri gördüğünde hem şaşırmış,hem de sevinmişti.

"Hadi kızlar kalkın misafirlerimiz var"

Hacer hanımın gelini ve kızı da kalkıp Hacer hanımın peşinden misafirleri karşılamaya gittiler.

"Avşin hanım hoş geldiniz"

"Hoş bulduk Hacer hanım"diye cevapladı yaşlı kadın.

Hacer hanımdan sonra gelini Avşin hanımı selamlayıp elini öptü.
"Bu gelinim,Muratımın karısıdır"diye övünerek söyledi Hacer hanım.Geliniyle kurur duyuyordu.

Daha sonra kızını göstererek "Bu da kızım Tuana"dedi Hacer hanım.
Tuana anasının onu tanıtması üzere Avşin hanımın elini öptü.

"Hoş gelmişsiniz ,Avşin hanım"

"Hoş bulduk ,kızım"Avşin hanımı genç kızı beğeniyle süzmüştü.

Avşin hanım da kızını tanıtdığında kızı da Hacer hanımın elini öpmüştü.

Bahçeye geçip oturduklarında Tuana misafirlere kahvelerini nasıl içtiklerini sorup mutfağa kahve yapmaya geçmişti.

"Kızınız pek de güzelmiş"söyledi Avşin hanım.

"Öyledir"gülümseyerek yanıtlamıştı Hacer hanım. Kızını her kese öven annelerden değildi.

Bir kaç dakika sonra Avşin hanım kızına onun da mutfağa geçip Tuanaya yardım etmesini söylemişti.

Dilan da mutfağa geçtiğinde Tuanayla sohbete koyulmuştular bile.Sohbet ederken Dilan Tuanaya sevdiği birinin olup-olmadığını da sormuşdu.Tuana olmadığını söylediğinde de konuyu kapatmıştı.İkisi de bahçeye geçtiklerinde Tuana kahveleri dağıtmış yerine geçmişti...

Kahve içtikten sonra Avşin hanımla Hacer hanım biraz daha sohbet etmiş ,daha sonra kalkmıştılar.
Giderken ikisinin yüzünde de gülümseme vardı.İstediklerini elde etmişler gibi bir gülümseme...

MARDİN GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin