Bir eve gelmiştik. Sade bir evdi. Koltukta oturmuş onu beklemiştim. Yanımda oturmuş "anlat bakalım kimsin sen?" diye sormuştu. Kuruyan dudaklarımı ıslatmış "ismim jimin" diye cevap vermiştim.
"O adamlardan m kaçıyormusun?"
"Seni ilgilendirmez"
"Hadi ama sana yardım etmek istiyorum"
"Senden yardım etmeni istemedim"
"Ama benimle geldin"
Haklıydı onunla gelmiştim. Onunla gelmem zaten ilk başta bir hataydı. Parmaklarımla oynamayı bırakmış ve ayağa kalkmıştım. Kapıya doğru ilerlerken bileğimden tutmuş ve beni kendisine çevirmişti. Önce elimi tutan eline sonrada yüzüne bakmıştım. "Şimdi gitmen tehlikeli sana yardım etmeye çalışıyorum. Beni tanımadığın için böyle yaptığını biliyorum ancak bu halde bana güvenmenden başka çaren yok" demişti tek nefeste. Her sözünde haklılık vardı, ama ben ne yapmam gerekiyor onu bilmiyordum.
***
Kahretsin bir çocuğa bile sahip çıkamadım. Ama hata bende ne diye yanlız bırakıyorsam. Onu bir elime geçirirsem olacaklardan sorumlu değilim. Seni diri diri yakacağım park jimin. Barın üst katında benim için ayırtılan odada bay bang'la toplantı yaparken, küçük şeytanın babasını görmüştüm. İlk işim toplantıyı bölüp aşağı gelmek oldu ki, orada yoktu. O zamandan beri peşindeydik ve halada öyle. Havaya kurşun sıkmam ile çığlığını duymuş, ve o yöne doğru ilerlemeye devam etmiştik. Ancak lanetler olsun ki yoktu. Hiç bir yerde yoktu. Zaten fazla uzağa da gidemezdi, saklandığı fare deliğinden onu bulup çıkaracağım.
***
Saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Ancak çok fena halde uyku bastırmıştı. Yavaş yavaş uyuklarken taehyung gelmiş ve bana elinde tuttuğu kupayı uzatmıştı. "Sıcak çikolata iyi gelir" demişti. "Teşekkür ederim" demiş ve kupayı almıştım, tadı enfesti. "Başını belaya soktum" dedim ona. Ancak pek umursamış görünmüyordu. "Bunu düşünme yorgun görünüyorsun, bitirdikten sonra sehpanın üzerine bıraka bilirsin. Sana battaniye getireceğim" demişti ve gitmişti. İçimde hala bir sıkıntı olsa bile artık bunları düşünmeyi es geçmiş ve taehyungu beklemiştim. Elinde uzun ve kalın olduğu her halinden belli olan battaniye ile gelen taehyungu gördüğümde kupayı sehpanın üzerine yavaşça bırakmıştım. "Yana kay" dediğinde anlamamış şekilde ona baktım. "Yana kay jimin" aynı şeyi tekrar ettiğinde "neden?" diye sordum. Güldü ve "malesef bu evde bu kanepeden başka yatak yok birlikte uyuyacağız" dedi. Gözlerim kocaman olurken hemen itiraz etmiş "olmaz, ben yerde uyurum sen burada uyuya bilirsin" demiştim. Ancak oda itiraz etmiş "ben misafirimi yerde uyutmam. Hem sende erkeksin ne var bunda?" diye sormuştu. Yavaş yavaş kızarırken iyice sapıttığımı fark etmiştim. "Ama-" demeye bile kalmadan ayaklarımdan tutarak beni kanepede yatırmıştı. Kendiside yanımda uzandığında ne bir şey yapa, nede söyleye bilmiştim. Battaniyeyi ikimizin üzerine örtmüş ve yüzünü bana dönmüştü. "İyi geceler jimin" demiş ve gözlerini kapatmıştı. "İyi geceler" demiş ve her ne kadar zor da olsa gözlerimi kapatmıştım.
Yerimde yavaşça döndüğümde boynumda nefes alış verişleri duymamla gözlerimi açmıştım. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu ve ben taehyung ile dip dibe ve sarılmış bir şekilde yatıyordum. Kendimi geri çekmeye çalışsam bile taehyung ve kanepe arasında olduğum için bu imkansızdı. Taehyung yavaş yavaş gözlerini açmış ve göz göze gelmiştik. "Uyumalısın jimin" demişti. Tanrım sesi ne kadarda kalın çıkmıştı öyle. Burnunu boynuma sürttüğünde bana bay mini hatırlatmıştı. Ancak boynuma bir öpücük kondurduğunda bütün vücudum kas katı kesilmişti. Derince yutkunmuş ve taehyunga bakmıştım. Gözlerini açmış beni izliyordu. Yavaşça üstüme çıkması ile kalbim heyecandan patlayacak gibi çarpmaya başladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve tekrardan boynuma öpücük kondurdu. Bu her ne kadar bi tık hoş ve baştan çıkarıcı olsa bile durmalıydı. Omuzlarından tutmuş onu geri çekmiştim. "Dur taehyung" dedim ona yeniden yaklaştı ve "istemiyormusun?" diye sordu. Başımı hayır anlamında salladığımda hiç bir şey yapmamış geri çekilmişti. "Tatlı, seksi, güzel, ve baştan çıkarıcı olduğunu unutma" dedi ve beni yanlız bırakıp gitti. İlk kez biri bana böyle iltifatlar ediyordu. O yüzden kendimi garip hissetmiştim. Zaten ondan sonra uyumamış kalkmıştım. Tüm bu olanlar içerisindede hava zaten aydınlanmıştı.
