Bazen işsizlik zor olabilir.Ya da her zaman.Yinede ben iş aramaya devam eden zavallı bir kız olarak hayatıma devam etmek istemiyorum.Zaten böyle giderse hayata devam edemeyeceğim.
Parkta başıboş yürüyüp piknik yapan,top oynayan,ip atlayan çocuklara baktım ve hafifçe gülümsedim.Aniden ayağıma çarpan birşey ile irkildim ve çarpan şeye baktığımda kirmizi bir frizbi gördüm.başımı kaldığımda biraz ileride bana bakan iki çocuk gördüm.
"Onu bize geri atar mısın lutfen!?~"
Frizbiyi yerden alıp çocuklara doğru fırlattım. Çocuklar bana baktı ve gülümseyerek teşekkür ettiler. Gülümseyerek önüme dondum ve yüz ifademi tekrar eski soğukluğuna geri getirip yürümeye devam ettim. Bir direğin üstünde gördüğüm afişe yaklaştım ve daha rahat görmeye çalıştım.
'Wine bar-barmaid aranıyor!konaklama sağlanacaktır!'
Bar mı?Ben barda mı çalışacakmışım!?Asla...
Galiba asla...Belki...Yapamam ben buna uygun biri değilim ama bir yandan hem iş hemde başımı sokabilecek bir yer bulurum.En fazla ne olabilir?Ayrıca yorucu değil.Gerçi bu durumda yorulmayı düşünmem.Tamam gidip konuşayım ve sonra karar veririm.Telefonumu cebimden çıkardım ve barı arttığımda çıkan adrese doğru yürüdüm.Yarım saat yürüme mesafesinde.Hızlı adımlarla yürüyüp onlarca bar ve kumarhanenin önünden geçtim ve geldiğim konumun gösterdiği gösterişli bara baktım. Sade ama şık ve zarif görünüyordu.Ayrıca çok büyük ve 4 katlı.İçeri girecekken yapılı bir adam önümü kesti.adama baktim ve o konuştu.
"Kimliğiniz?"
Kimliğimi çıkarıp gösterdiğinde önümden çekildi ve içeri girdim.etraf çok kalabalıktı.biraz daha ilerleyip bar tezgahı gördüm ve oraya doğru adımladım.Barmene seslendim ve iş için nereye gitmem gerektiğini sordum.Gosterdigi odaya girdim ve içeri girdiğimde CEO odası gibi olan bir oda ile karşılaştım.cok geniş ve sadeydi.
"Kapı çalmayı bilmiyor musun?Tık tık diye"
Özür diledim ve gösterdiği yere oturup sırt çantamın kollarıyla oynarken kendimi tanıttım.
"Ben Kim Aera,19 yaşındayım,deneyimim yok ama bu işi iyi yapabileceğimi düşünüyorum-"
"Neden?"
"Çünkü...ihtiyacım var"
Dedim ve masumca gülümsedim.karsimdaki adam gülümseyip konuştu.biraz daha konuştuk ve görüşme sonunda ise alındım.dusundugumden basit olduğunu sandım ama adam 1 hafta sürem olduğunu ve bir hafta sonunda kalıp kalmayacagim performansıma göre cevaplanacakmış.
Barmenin yanına gittim ve gulumsedim.
"Merhaba-"
"İşini yap"
Ters cevap verdi ama umursamaıp işe başladım.Saat gece 01:28 olmuştu,herkes gitmiş ve bütün işler bitmişti.butun çalışanlar tezgahın etrafına toplanmış,2kisi hariç herkes kendini tanıtmıştı.Aralarından Sunoo konuştu.
"Bu Riki ama çok konuşmuyor.Sen gelmeden önce en küçüğümüzdü."
Kıkırdadı ve Riki'nin saçlarını karıştırıp alay etti.Riki ters bakışlarla başını telefondan kaldırdı ve Sunoo'ya kötü bakışlar attığında Sunoo göz devirdi.
"Tamam be...ergen"
Hafifçe gülümseyip mırıldandım
"Bazı insanlar teması sevmez Sunoo hyeong"
"Bana Hyeong deme!nefret ederim"
Kıkırdadım ve yerimden kalkıp Riki'nin yanına gittim.Yanında durdum ve kocaman gulumsememle konuşurken elimi uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑾𝒊𝒏𝒆 𝑫𝒂𝒚 • ɴɪꜱʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ
Fanfic"Ben asla sigara içmem" "Ve bende içmene izin vermem"