Anne Terliği Yememiş Şahıs

1 0 0
                                    

O peynir, o köfte, o yağ, o ekmek... Ne kadar yakışıyordu birbirine. Izgaraya değen köftenin cızırtısı... eriyen peynir... parlak, susamlı yuvarlak ekmek...

Ve yüzüme boşalan bir sürahi su.

"Ulan." Dedim öksürerek nefes almaya çalışırken. Kim döktü o suyu?

"Hangi şerefsiz beni uykumdan uyandırdı? Bir türlü paramı biriktirip alamadığım güzelim hamburgerden bir ısırık bile alamadım." Dedim üzüntüyle.

Karşımda bir adet giyinik ama makyajı yapılmamış böğürtlen çalısı saçları olan Eslem vardı.

"Günaydın. Umarım güzellik uykunu bozmamışımdır. Ayrıca o hamburgeri sen anca rüyanda görürsün." Dedi.

Yüzümü buruşturdum ve ayağa kalktım. Aynamdan kendime bakınca gördüğüm manzara sanırım en son gördüğüm şey olacaktı.

"Yine çok güzel uyanmışsınız." Dedi odamın içine Angelina Jolie havasında giren Su. Model yürüyüşü yaptı ve elini dudaklarına götürüp bize öpücük üfledi.

"Herkes senin gibi yataktan met galaya gider gibi çıkmıyor hanımefendi. Şimdi çıkın odamdan giyineceğim."

Su "Bir dahaki gelişimde imzalı fotoğraf veririm." dedi ve odadan çıktı.

"Şimdi sen de çık bakalım. O hamburgerin intikamını da alacağım." Dedim hala odada çıkmayan Eslem'e. Yüzünü buruşturdu ve odadan çıktı.

Eslem de alanımı terk edince rahat bir nefes verdim. Moralim bozuktu çünkü rüyamda bile tam olarak doymuyordum.

Açık yeşil bluzumu ve geniş paçalı kot pantolonumu giymiştim. Saçımı da salık bırakıp hafif bir makyaj yapınca tamamdım.

"Ay yine çok güzelim kız." Dedim kendime göz kırparken.

Mutfağa gittiğimde yine tatsız tuzsuz bir kahvaltı sofrası görünce yemeden evden çıktım. Ben beğenmediğimi söylerken Eslem mutfaktan bana "Zıkkım ye o zaman!" diye bağırıyordu.

Durakta bizim okula giden otobüsü beklerken telefonuma bildirim sesi geldi.

Anne terliği yememiş: Bugün okula geliyor musun?

Sırıttım ve klavyeyi tuşladım.

Siz: Geliyorum tabi. Seni kendimden mahrum edemem. İntihar edersin falan hiç uğraşamam.

Bir süre sonra tiklerin mavi olduğunu gördüm.

Anne terliği yememiş: Egoist.

Gördüğüm mesajla sırıtmadan edemedim. Bazıları ego diyebilirdi fakat herkesin kendini sevme şekli farklıydı.

Ben böyle sırıtırken otobüs gelmişti. Neyse ki dün markete gitmeden önce kartımı doldurmuştum. Cihaza okuttuğumda öğrenci anonsunu duyunca havalı bir yürüyüşle koltuğa oturdum.

Üniversitenin önünde indim. Ben giriş kartımı görevliye uzatırken siyah bir Mercedes geldi. Araçtan bir adet orangutan götü çıktı. Güneş gözlüklerini gömleğinin yakasına astı ve cüzdanından giriş kartını çıkardı. Görevli bana kartımı geri verince onun da gelip işini bitirmesini bekledim.

Kartını alıp sırıtarak bana döndü.

"Günaydın. Sabah sabah baykuşa benziyorsun."

"Sen de acayip orangutana benziyorsun. Öğrenci kartın olmasa görevli seni fakülteye almaz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Orası Biraz Karışık HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin