Evden çıktığımda telefonum tekrar çaldı.
O an çalma listemden,Kalben - Düşünürüm
Çaldığını zannettim. Çünkü zil sesim bu şarkıydı.
Ancak sonra hatırlayıp, hemen açtım ve evin kapısını kapattım.
Saçımın önünü arkaya atıp;
Alo..?Dedim.
Buse 📞
Nerde kaldın eşşek!Üzgünüm! Çıktım şimdi geliyorum.
Buse 📞
Umarım geliyosundur. Çünkü seni bekliyoruz.Siz neden beni bekliyorsunuzki? Başlayın.
Buse 📞
O istemiyor.O kim?
Buse 📞
Beni çağırıyorlar. Gidiyorum. 15 dakikaya buradasın.Ah.. Peki.
Demek beni beklemenizi isteyen biri var. Büyük ihtimal Nefes'tir çünkü onu çok seviyorum! O'da büyük ihtimal beni özledi.
Sahile gelmiştim. Ve etrafa bakındım 4 kişi bir grup sahilin karşısındaki banka oturuyordu. Ancak biri yerde oturuyordu.
Onlar bizimkiler miydi? Biraz gözümü kıstım ve onları görmeye çalıştım. Miyopum.
Ve bi an,Nefes, Doruk, Buse...??? Nefes?
E bizimkiler "3" kişi. Sanırım onlar değiller.Diye düşünüp daha da ilerlemeye başladım. Yürürken geride bıraktığım o gruptan bir ses geldi. Ses Doruk'un sesine yakındı.
🗣️: Hey! Buraya gel fare. Buradayız.
Arkama döndüm ve sesin geldiği tarafa baktım. Bu bağıran kişi Doruk'tu ve bana el sallıyordu. Koşarak oraya doğru gittim.
Doruk:
Şükür gelmiş bizimki. Hoşgeldin fare!Beni kucakladı. Bende onu tabii. Ama gözüm Nefes'i aradı.
Buse:
Gel buraya. Oturuyoruz.Karşıya baktım. Nefes ve Buse orada bağdaş kurup cips yiyiyolardı.
Seni arıyordum!
Nefese doğru baktım. Ve gülümsedim.Nefes:
Ah benim canım. Ne özledim seni.Hemen sarıldık. Ve ardından Buse'nin yanağına öpücük kondurdum. Oturduk ve Doruk elinde içecekler ile geldi.
Doruk:
Biraz eskileri konuşalım da şu fare göz yaşı döksün.Sinsi sinsi güldü.
Pardon?
Doruk:
O çocuğu hala hatırlıyor musundur ki ?Neyden bahsediyordu bu. Allah aşkına.
Buse'ye ve Nefes'e garip garip baktım. Ve Nefes güldü.
Nefes:
Ha ha ha! Evet hatırlıyorum ben. Anlamadı sanırım.Buse:
Aptallık etmeyin. O onun "travması".Pardon da kimden bahsettiğiniz anlayamadım.
Ve hepsi bir ağızdan,
"BUĞRA'dan bahsediyoruz."
N-ne?
...
Kısa bir sessizlikten sonra,
Siz gerçekten kafayı sıyırdınız. Beni strese sokuyorsunuz.
Doruk:
Nedenmiş?Nefes:
Doruk yeter bence. Kız zaten üzülüyor.Kalktım. Ve sahilin daha ilerisine yavaşça yürüdüm. Havayı koklayarak.
Buse:
Nereye böyle?Gelirim.
Dedim. Ve çok takmadan sadece havanın güzelliğini düşünerek yürüdüm.
Ancak beni bir el durdurdu. Buda kimdi??:
Selam.E, Buyrun?
?:
Yine vermişsin kafayı.Gülümsedi.
Çıkaramadım.
?:
Önemli değil. Gel oturalım.Yere çöktü.
Peki.
?:
Nasılsın.Nasılım?
Diyerek cevapladım...
?:
Güzelleşmişsin. Hem de epeyce.Siz sanırım eski dostumsunuz. Kim olduğunuzu açıklar mısınız?
?:
Nazik ve güzel... :)Ah peki. Kalkmam gerek.
?:
Hayır oturmalısın. Ve benimde senden özür dilemem gerek.Ne için?
?:
Çünkü, ben..
"Buğra"Dünyam başıma yıkıldı. Sanki kaynar sular başımdan akıyor gibiydi. Daha nasıl anlatabilirdim, bilemiyorum.
Ve ona baktım. Gerçektende o'ydu.S-sen mi?
Buğra:
Evet ben. Ve senden özür diliyorum. Bunca zaman sonra burda karşına çıktım.İnanamıyorum.
Ani telaşla yerimden kalkıverdim.
Gitmem gerek. B- buğra?
Buğra:
Yanına geleceğim.Giderken kalbim " küt-küt " atıyordu.
Ve anladım ki uzaktan gördüğüm dördüncü kişi Buğra'ydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴋᴀʏıᴘ ʀᴜʜᴜᴍ
Teen FictionOlaylar gelişirken tekrar karşılaşan çift birbirlerini bulduklarına inandılar. Ancak ters giden bir şeyler vardı.. O kişi gerçekten uzun süre sonra hala o'muydu? Yoksa hepsi bi tuzak mıydı?..