Bölüme hoşgeldiniz :)
Yorum yaparak okumayı unutmayın.İyi okumalar 🤍
...
Sabah uyandığımda enerjim sıfırdı. Hemen kendime çay hazırladım. Camın önüne geçip kuşların cıvıltısını, havanın berraklığını ve serinliğini hissettim kendimde. Onları izledim. Eskiden beri en severek yaptığım şey buydu. Çayın dibinide içtim. Elime telefonu alıp oturuş şeklimi değiştirdim. Saçımı arkaya ittim. Telefondan fotoğraflar kısmından bildirim geldi. Açtım...
Çok eskiden kalan dört kişi olduğumuz fotoğraf vardı.
Buğra, Buse, Arda, Ben.Kapalı bir alanda küçük bir banka oturuyorduk.
Telefonu kapattım.
Kapı zili çaldı. İrkildim ve ardından yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Açtığımda Buğra gelmişti."Selam!" dedi. Şaşkın yüz ifademle ona doğru bakıp. Kapıyı sonuna kadar açtım ve sanada selam diyerek yetindim. Elinde bir çiçek buketi vardı. Üstünde ise not. Bana doğru bakıp sırıtıyordu. "Beni içeri almayacak mısın?" Bukete bakarken dalmışım. Cevap vermemiştim o yüzdende. "Neyse sana almıştım verip gitmeliyim o halde." Elindeki buketi uzattı. Buket hareketlenince gözüm kaydı. Buğra'nın yüzüne baktım. Ve hemen toparlanıp, "Pardon. Dalmışım içeri gel." "Peki" dedi ve içeri adımladı. Sonrasında beni yanağımdan öpüp salona gitti. Bende arkasından geldim. Kendine yer edinmiş oturmuş. Elindeki buketi de sehpaya koymuştu.
"Evin güzelmiş." dedi Buğra. "Evet sen gittikten sonra seninle hayallerini kurduğum eve benzetmeye çalıştım." Buğra böyle diyince duraksadı. Konuşmadı. "Anlamadım?" diyebildi sadece.
Hatırlayamadım...
Dedi. Cevap vermedim. Uzun süre oldu sonuçta haklı unutmuş olabilirdi. Konuyu değiştirip sordum. "Sen nerede kalıyorsun?"
"E-e bende kuzenimle kalıyorum." Dedi bende "İyiymiş" deyip sustum. Çok fazla konuşmadık. Buketi aldım. Çiçekleri kokladım. Üstündeki notu aldım ve içimden okudum.
"Birine aşık olduğunda o kişi artık senin bir parçan haline gelir. Yaptığın her şeyde o vardır. İçine çektiğin havada, içtiğin suda, damarlarından akan kandadır. Dokunuşu teninde kalır, sesi kulaklarında, düşünceleri zihninde. Rüyalarını bilirsin çünkü kâbusları yüreğini paralar ve güzel rüyaları seninde rüyalarındır. Ve mükemmel olduklarını düşünemezsin, kusurlarını, karanlık sırlarını bilirsin ve bunlar seni korkutup kaçırmaz. Aksine, öyle oldukları için onları daha çok seversin, çünkü mükemmeli istemezsin. Onu istersin. İstediğin...
Gözlerim hafif doldu. Gülümsedim ve oturarak bana bakan Buğra'ya doğru gittim. Yanağına öpücük kondurdum. O da benim kokumu içine çekti ve güldü. Ardından sessizce odama gittim. Geri geldiğimde elimde fotokartlar vardı. Fotoğraflarda küçüklüğümden kalma fotoğraflardı. Ona gösterdim. Eline aldı ve telefon kılıfının arkasına koydu. Güldüm ve ona sarıldım. Çokça öptü beni.
Ve sonra uyandım.
Evet birer rüyaymış, ama öyle güzeldi ki. Fakat o notdaki yazanlar hâlâ aklımdaydı ve nereden gelmişti. Odama koşarak gittim. Dolapları, çekmecekleri açtım sırayla. İçleri tozlanmış olan dolaplardan kağıtları karıştırdım. Tüm kağıtları attım ve aralarından bir kağıt tutup çektim. Okumaya başladım.
24 Ağustos Sevgilim
Birine aşık olduğunda o kişi artık senin bir parçan haline gelir. Yaptığın her şeyde o vardır. İçine çektiğin havada, içtiğin suda, damarlarından akan kandadır. Dokunuşu teninde kalır, sesi kulaklarında, düşünceleri zihninde. Rüyalarını bilirsin çünkü kâbusları yüreğini paralar ve güzel rüyaları seninde rüyalarındır. Ve mükemmel olduklarını düşünemezsin, kusurlarını, karanlık sırlarını bilirsin ve bunlar seni korkutup kaçırmaz. Aksine, öyle oldukları için onları daha çok seversin, çünkü mükemmeli istemezsin. Onu istersin. İstediğin,
Benim için üzülme seni seviyorum sevgilim...Bu yazının yanında da sanki okul sırasına çizilmiş gibi bir yazı vardı. Yazı ise "B 💫 A" bu yazı kağıda kazılmış gibiydi. O sebeple de zar zor görünüyordu. Heyecanla bu kağıdı aynı yerine sakladım.
Rüyalarım bana ne anlatıyor?
Bunlar gerçek miydi?
Gerçekten yaşanmış bir olay mıydı?
Buğra aslında kimdi?
Ben kimdim?
Ne ara yaşadık?
Neden beraber yaşadık?
Neden *lmedik?
Beni neden seviyor?
Ben onu seviyor muyum?
Biz olduk mu?
Biz varmıyız?
Sorular, ardından sorular.
Cevapları olmayan sorular dans eder. Tıpkı kafa karıştıran anne - baba sorusu gibidir. Ben bu soruları düşünmek istiyor muydum?
/ Yazardan /
Ardından hikaye Buğra'nın ağzından okunmaya layıktı. Hadi!
/ Buğra'dan /
Ben onu istemiyorum. Ben aslında öyle bir insan değildim. Alin'den ayrı kaldığım 4 yıl ardından değiştim. Ayça'yı sevdim. Ancak bir Alin etmedi. Edemez, onu üzmek istemiyorum. Bugün onunla olan ilişkimi bitireceğim. Ve ardından İzmir'e dönüyorum...
Alin'e doğruları söylemek ne kadar zor olsa da, bir gün öğrenecekti. Onu metroda gördüğümde utançtan yüzüne bakamadım. O bana bakıp duruyordu sanki anladı. İzmir'de görüşürüz Alin'im...Bu bölümün sonudur. Bu bölümü kısa tuttum, çünkü diğer bölümde sizi fazlasıyla sürprizler bekliyor. Doğrular açığa çıktığında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴋᴀʏıᴘ ʀᴜʜᴜᴍ
Teen FictionOlaylar gelişirken tekrar karşılaşan çift birbirlerini bulduklarına inandılar. Ancak ters giden bir şeyler vardı.. O kişi gerçekten uzun süre sonra hala o'muydu? Yoksa hepsi bi tuzak mıydı?..