Bölüm-3

2.6K 113 4
                                    

AHU LİZGE ALTUĞ ANLATIMI

Yine Mardin Güneşi ile açmıştım gözlerimi bugün buradaki 2.günümdü dünden beri halâ ela gözleri aklımdan çıkaramamış rüyamda bile görmüştüm artık buradan gitmek istiyordum önceden de istiyordum ama şimdi daha fazla ,ben bir askerim bir kişiyi bu kadar aklımda tutmamam gerekiyor

Üzerimi değiştirip kahvaltı yapmadan çıktım çünkü karakola değil Mardin gezmesine çıkmıştım sadece bu şehri tanımak istiyordum gözlerim ile uyumlu yeşil bir takım giydim saçlarımı açık bırakıp evden çıktım


Arabama binip kahvaltı yapmak için restoran aradım yaklaşık 10 dakikanın sonunda bulabilmiştim içeri girip birşeyler söyledim ve itiraf ediyorum Mardin yemekleri harika arabama binip gezmeye başladım tabi takip edildiğiminde farkındaydım

Öğlene doğru gezmeyi bıraktım arabada karakola doğru ilerlerken telefonun çalınması ile telefona baktım Ayaz arıyordu açtım"Alo" dedim"komutanım rahatsız ediyorum ama Cahit uyanmış ben şuan hastahanedeyim sorgu yapacak mıyız "dedi bende konuşarak"tamam 10 dakikaya ordayım"diyerek telefonu kapattım.

10 Dakikanın sonunda hastahaneye gelmiştim Ayazı içeride görerek yanına gittim beni görünce hemen hazır ola geçti "hadi üsteğmen nerede bu adam hemen girelim"dedim"buyurun komutanım şu odada"hızlı adımlar ile gösterdiği odaya girdim sargılar içinde olan Cahit'i görünce baya keyiflenmiştim "ooo albayım nasılsınız ya geçmiş olsun"diyerek konuşmaya devam ettim"şimdi bak albayım ağzını burnunu kırmadan konuş çünkü seninlen uğraşacak vaktim yok zaten ölüceksin hem kısa olsun hemde acı çekmeden olsun ne diyorsun"dedim Cahit"ne istiyorsun"dedi"kim veriyor o paraları sana kimin köpeğinin"dedim.Bana tam birşey diyecekken ağzından kan gelmeye başladı "neyse seninde ölüm vaktin gelmiş işte Azrail'i tutamıyoruz yapıcak birşey yok merak etme yalnız kalmazsın orda ,sahiplerinide arkandan yollayacağım"dedim üsteğmen hemen hızlıca konuşarak"komutanım adamı zehirlendiler birşey öğrenemedik ne yapacağız"dedi"zaten kim olduklarını biliyoruz ayrıca bu adam torpille gelmiş buralara muhtemelen terör örgütü nün üyesi neyse burada işimiz bitti ben bugün karakola gelmeyeceğim sen git birşey olursa ararsın beni" diyerek çıktım odadan

Hastaneden de çıkıp arabaya geri bindim yan aynadan baktığımda beni takip eden arabanın olmadığını gördüm arabam haraket ettiğinde bu şehrin kalabalığından kurtulmak için doğaya karışmak istedim biraz ilerlediğinde ormanlık alana saptım yaklaşık 5.dakikanın sonunda uçurumun kenarındaki yeşil alana arabamı park ettim buranın manzarası iyi sanırım kendime özel bir alan buldum

"Sende mi bu şehrin kalabalığını sevmedin binbaşı"duyduğum ses ile yerimde çakılı kaldım, ama hayır ya ben bu adamı unutmaya çalışıyorum o karşıma çıkıyor

ALPARSLAN ARSLANOĞLU

Yeni birgüne uyanmıştım dün her şeyi anlatıp çalışmaya başladık daha doğrusu ben başlayamadım onu gördükten sonra aklımdan çıkmamaya başladı hele o yeşil gözleri şimdi ise kahvaltı yapmak için aşağıya inmiş sandalyeye oturmuştum herkese günaydın dedikten sonra kahvaltı yapmaya başladık annem sürekli kıvranıp duruyordu daha fazla dayanamayarak "söyle Zelal sultan ne söyleyeceksen"dedim annemde bunu bekliyor gibi"şu binbaşı var ya adı ne güzel kız mı? bari"dedi"ne bileyim söylemedi ismini ayrıca o kadarda çok incelemedim kızı annecim kusura bakma"dedim, aynen o yüzden gördükten sonra bile aklından çıkaramıyorsun, annem tam birşey diyecekken konuşmaya başladım "hadiii ben şirkete "diyerek hemen evden çıktım arabama binip şirkete yol aldım

Yaklaşık 10 dakikanın sonunda şirkete varabilmiştim hemen odama geçip çalışmaya başladım aradan 3-4 saat geçmişti kapı çaldığında başımı kağıttan kaldıramayarak "gel"dedim içeri Yağız ve Efe girdi Yağız sandalyeye oturarak konuşmaya başladı "ooooo gelir gelmez işlere başlamışsın hayırdır birşey mi oldu"dedi bu sefer Efe konuşarak"ne olacak Zelal sultan yine gelin mevsusunu açmıştır bu sefer kim"dedi bende"binbaşı"Yağız boğazını temizleyerek konuşmaya başladı"sana değil mi yani güzel kız ama fazla dişli ben evlenmem "dedi, Efe elimi tutup sıkarak"hayırlı olsun kardeşim gerçi çokta yakışıyorsunuz"dedi"lan saçma sapan konuşmayın gerçi kime neyi anlatıyorum ki ben"diyerek ayağa kalktım ceketimi alarak onları arkamda bıraktım "dışarı çıkıyorum hep ben mi çalışacağım azda siz çalışın" dedim şirketten çıkarak arabama tekrar bindim biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var

15 dakika sonra gelmek istediğim yere vardım arabamı oranın biraz uzağına park edip oraya doğru yürümeye başladım ama başka bir araba daha vardı orada, bir dakika o ne… eee ama yok artık ya bugün ne çok bu kadın hakkında konuştular derin bir nefes alarak hafif bağırarak konuşmaya başladım"Sende mi bu şehrin kalabalığını sevmedin binbaşı"

AHU LİZGE ALTUĞ ANLATIMI

Lan zaten unutamıyorum birde karşıma çıkıyor yoksa beni takip ettiren bu muydu "sadece bu şehrin değil "dedim ona dönmeyerek yanımda haraketlilik hissettiğimde yanımda olduğunu anladım ve konuşmaya devam ettim"ne o benimi takip ediyorsun "dedim oda hafif gülerek"burası benim yerim binbaşı asıl sen beni takip ettiriyorsun yoksa burayı nereden bileceksin"dedi"dediğin gibi kalabalıktan uzaklaşmak için, burayı şans eseri buldum "dedim "Altuğ "dediğinde ona baktım"ismin yok mu?"dedi "kimseye ismim yok sadece bana var"dedim oda bana bakarak"anlaşıla söylemeyeceksin ama bence yakında öğreneceğim"dedi "anca rüyanda Alparslan Ağa anca rüyanda"diyerek arabama yürüdüm oda hafif bağırarak "bir daha buraya gelir misin binbaşı"dedi

Arabama binmeden önce "eğer ölmezsem gelirim benim bugünüm,yarınım belli değil" diyerek arabama bindim ve oradan uzaklaştım

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hello yeni bölümü nasıl buldunuz?

Aslında bu bölümü yazarken sıkıldım çünkü bir konu bulamadım sizde sıkılırsınız

Evet Ela gözlü ağamız Alparslan Arslanoğlu

Yeni bölümde görüşürüz

SEE YOU LATER

Mardin BinbaşısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin