Patroniçe

Masal

Canlar, ben bu kitabı öylesine yazıyorum ama oy ve yorumlarınız beni mutlu eder :))

Medya = Lena ile Işıl temsili

İyi okumalar <3

||||||||||||||

Şak
Şak
Şak

Son bir kere daha sırtıma kemerle vurduklarında her seferinde olduğu gibi acı içinde inledim. Hiç bir şekilde ağlamıyordum ama canım çok yanıyordu. Soğuk su dökmüş, elektrik vermiş ve kemerle sırtıma vurmuşlardı. Önce korkusundan hiç biri yaklaşmamışlardı taki ki Yakup onları aileleri ile tehdit edene kadar. Başım öne düşmüştü, canım çok yanıyordu. Bir ses duydum ve başımı kaldırdım. Saatlerdir beni kahkahalarla izleyen Yakup sırıtarak bakıyordu.

- Saçlarına elveda de

Dediğinde korumanın elindeki traş makinasına baktım. Dişlerimin aradından

- Şimdiye kadar sesim çıkmadı, saçımın tek teline zarar gelirse sizin yedi ceddinizi s*kerim and olsun s*kerim

Dedim konuşamayacak kadar canım yanıyordu, adam Yakup ' a tereddüt ederek baktığında büyük bir patlama sesi duyuldu ve Vural' ın kükrer gibi bağırışı her yeri doldurdu

- BABA!

Bulunduğumuz yerin kapısı açıldığında çoktan başım aşağı düşmüştü. Başımı artık kaldıramıyordum, her şey tamamdı da elektrik vermek neydi yaa.

- Vural çık burdan

Yakup sinirle konuşmuştu. Ben ise ne kadar zorlasam da başımı kaldıramıyordum

- Baba ne yapıyorsun sen, hemen şimdi bana o zincirlerin kilit anahtarını veriyorsunuz

Dedi, Allah bilir Okan ne haldeydi benim için ortalığı ayağa kaldırmış olmalıydı.

- Karışma Vural, çık git burdan. Ne zamandan beri işlerime engel oluyorsun sen!

Bir ses daha duyduğunda zorla başımı kaldırdım. Vural, babasını duvara yaslamış ve tek eliyle buğazını sıkıyordu. Ondan böyle bir şey beklemiyordum diye bir şok yaşadım. Terden ıslak sarı saçlarım yüzüme yapışıyordu ama canım o kadar yanıyordu ki umrumda değildi.

- Sana anahtarı ver dedim

Diye neredeyse tıslayarak konuşan Vural beni dumura uğramıştı ama benden çok Yakup şaşırmış görünüyordu. Kıpkırmızı suratı ile zorla elini kaldırdı ve adamlara işaret verdiğinde yan tarafındaki adam zincirin kilidini açtı. Yere düştüğümde Vural babasını bırakarak benim yanıma koşmuştu. Başımı kucağına koydu ve yüzümdeki saçları çekerek

- Güzelim benim, gidecez burdan dayan biraz

Dedi, gülümsemeye çalıştım ama olmadı.

- B-benim için geldin

Dedim, onun da gözleri dolmuştu

- Geldim, bundan sonra da hiç gitmem

Dedi yanağımı baş parmağı ile okşarken. Elinin ısısını soğuk vücudumda hissedince

- Üşüyorum

Dedim zaten titriyordum da. Hemen üstündeki tişörtü çıkardı ve dikkatli şekilde bana giydirdi. Beni kucağına aldığında ona iyice sırnaştım. Bir eli sırtımdaydı ve kemerle vurdukları yerlere denk geliyordu. Dişlerimi sıkıyordum ama sesimi çıkarmıyordum. Arabaya onun ben kucağındayken yerleştik. Kollarımı kaldırıp boynuna sarmıyordum bile. Beni sarıp sarmalamıştı.