SİGMA/JİKOOK

2} Aynı evde

Yorum yaparak düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar 💖

.

"Bastırıcı almayı unutmadın değil mi?  kokunu almamaları lazım."

"Aldım Taehyung, her şeyi fazlasıyla aldım merak etme."

"Tamam.. aha Jeon Hanna bize doğru geliyor, sakin ol."

"Ben sakinim Taehyung."

Arkadaşına göz devirip sakin kalmaya çalışarak yürümeye devam etti Taehyung. Hanna onlara doğru yaklaşırken saygıyla önünde eğilerek selam verdiler. Hanna, karşısında saygı ile eğilmiş, yüzleri peçe ile kapalı betaları görünce şaşkınlıkla kala kaldı.

"Selamlar efendim. Beta Jaewon'u deltaya eğitim vermesi için gönderdiler, bende kendisine eşlik etmek için huzurunuza geldim."

"A-anladım, hoş geldiniz.."

"Hoş bulduk efendim."

Hanna ikiliyi süzerken yüzlerindeki peçeye anlam veremedi.

"Peki yüzleriniz neden kapalı?" diye sorduğunda Taehyung stresle telaş ederken, Jimin parmak uçlarına bakarak kısık sesle konuştu.

"Gizlilik için efendim. Bizim beta evi dışında da bir hayatımız, okulumuz var. İnsanların bizi tanımasını istemeyiz."

"Anlıyorum ama şimdiye kadar böyle bir şey olmamıştı. Değişik geldi bu durum."

"Biz sizin bildiğiniz betalardan değiliz efendim." Taehyung konuştuğunda, Jimin içinden küfürler etmeye başladı. Şuan iki aptal gibi göründüklerine emindi.

Hanna daha fazla üstelemedi. Jimin'in elinde beta Jaewon'a ait olan küçük kartı aldıktan sonra ikiliyi yalnız bırakıp Jungkook'a haber vermek için eve geçti.

Jungkook'un eğitimi için orman evini hazırlamışlardı. İçine giyecek ve yiyecek, ihtiyaçları olacak her şeyi doldurmuş ve evi temizleyip hazır hâle getirmişlerdi.

Jungkook ve Jimin, üç ayı evli çift gibi geçireceklerdi.

Jimin'in içi içine sığmazken Taehyung'a döndü.

"Sen artık git istersen. Bir şey olursa haber ver, bende haber veririm."

"Jimin... Kim olduğunu biliyorsun, dikkatli ol olur mu?"

"Merak etme Taehyung, hiçbir şey olmayacak."

Taehyung daha fazla oyalanmadan kendi bölgesine doğru giderken, Jungkook elinde küçük bir valizle çıktı evden. Yüzünde bu halinden çok memnun olmadığını belli eden bir ifade vardı.

"Gidelim."

Jimin'in yanına geldiğinde sadece gidelim demiş ve arabaya doğru yürümeye başlamışlardı. Jungkook arabaya bindiğinde Jimin'de yanında ki koltuğa oturmuş ve yarım saat süren yolculuk başlamıştı.

İkisi de sessizdi. Jimin de Jungkook da olacakları biliyordu ve kesinlikle tuhaf hissediyorlardı. Jungkook'a çok aptalca gelse de, kural kuraldı ve uyması gerekiyordu. Jimin ise Jungkook'a aşıktı. Jungkook ona aşık olmasa bile, en azından onunla zaman geçireceği için mutlu olacaktı.

Orman yolunda zorlukla giden araba sonunda durunca, Jimin etrafına baktı. Güneş tepeden vurduğu için evin arkasında bulunan küçük nehirin
parıltısı gözüne çarpıyordu.

Jungkook'un konuşmasıyla arabadan indi ve bagaja koyduğu çantasını eline aldı. Eve doğru adımlarken kalbi heyecanla küt küt atıyordu. Aşık olduğu adamla bu evde birkaç ay geçirecekti ve umuyordu ki bu zaman içerisinde heyecandan ölmezdi.