7. Bölüm:Tören

22 2 0
                                    

"Heyecanlımısın?"

Andray,Anais'in sorusuna karşılık olarak kafasını iki yana hayır anlamında sallamıştı.Birkaç adımda Anais'in yanına gelmiş ve kollarını onun  beline sarmıştı.Anais'i kendine çekerken bir yandan da konuşmaya başlamıştı.

"Sadece birkaç gün sonra için heyecanlıyım."

Andray konuyu yine evliliklerine getirirken Anais yine gerilmişti.Krallığın başına geçebilmek için Andray'ı kullanıyordu resmen.İntikam için yemin etmişti ama şuan o yeminden dönmek istiyordu nedensizce.Anais yalandan gülmüş ve kafasını Andray'ın göğsüne yaslamıştı.Andray elini kızın yapılmış saçına çıkarmış ve kafasını iyice bastırmıştı.

"Gergin gibisin Anais,bir sorunmu var?"

Anais Andray'ın bunu anlamasına şaşırmıyordu,hal ve hareketlerinden fazlaca anlaşılıyordu aslında bu.

"Ah hayır,sadece biraz hastayım ondan olsa gerek."

Andray anında kızı göğsünden kaldırmış ve elini kızın alnına götürmüştü.

"Hastamısın?Peki bunu bana neden daha önce söylemedin?"

Anais Andray'ın bu hallerini görünce içindeki burukluk iyice artmıştı.Andray ona karşı çok masumdu.Başkalarına karşı kaplan olan o adam ona karşı bir kediydi adeta.Anais burukça gülümsemişti Andray'a karşı.

"Hayır,o kadar önemli değil sadece halsizim."

Andray bir süre emin olmak istercesine Anais'in gözlerine bakmıştı.Bir süre sonra Anais gülerek ondan ayrılmıştı.

"Artık aşağı insem iyi olacak.Zaten birazdan askerlerde gelir."

Anais mor elbisesinin eteklerini tutarak hafifçe eğilmişti.Bir süre sonra arkasını dönerek odadan çıkmıştı.Anais çıkınca Andray düşünmeye başlamıştı.Anais'de kesinlikle birşeyler vardı.Yoksa iki gün önce ona lanetler eden kadın iki gün sonra evlenmeyi kabul etmezdi.Neyse diye düşündü Andray,arkasını dönerek balkonun kapısına kadar gelmiş ve dışarıyı incelemişti bir süre.O arkasını döndüğü an kapı çalınmış ve içeri yardımcısı Thomas girmişti.

"Prens Andray,herkes hazır efendim.Sizi bekliyorlar."

Andray kafasını salladıktan sonra kapıya doğru gitmişti.Yanındaki askerlerle beraber sarayın bahçesine gitmeye başlamıştı.Sarayın bahçeye açılan kapısının önüne geldiklerinde muhafızlar borozanlarını çalmaya başlamışlardı.Davetlilerin bakışları önce Andray'a dönmüş,ardından eğilerek onu selamlamaya başlamışlardı.Andray davetlilerin ortasından geçen kırmızı halıda kürsüye doğru yürüyordu.Kendinden emin adımlar atarken bakışları sadece Anais'deydi.Anais kürsünün hemen yanında birkaç tane muhafızla beraber duruyordu.

 Andray kürsünün merdivenlerinden çıkmaya başladığında davetliler ayağa kalkmıştı.Andray son merdivende durmuş ve tek dizinin üstüne çökmüştü.Karşısına babası Kral Louis yaklaşmıştı,onun bir adım gerisinde ise ona dolu gözlerle bakan annesi vardı.Kral Louis elini belindeki kılıcına götürmüş ve onu kınından çıkarmıştı.Kılıcı önce Andray'ın sağ omzuna,ardından sol omzuna en sonda başının üstüne dokundurmuştu.

"İnsanların Kurtarıcısı, şefkatli İsa,Huzurunda imanla secde etmiş olan bizlere bakışlarını çevir.Seniniz, Seninle kalmak isteriz.Hep beraber, Sana daha yakın olmak için, herbirimiz gönülden kendimizi Sana vakfederiz.Birçokları Seni tanımadılar; Birçokları da emirlerini tutmayıp Sen'den uzaklaştırlar.Kurtarıcımız İsa, Hepimiz merhamet et; Hepimizin kutsal sevgini kazanmasını sağla.Yalnız Sen'den hiç bir zaman ayrılmamış olan müminlerin değil, Seni terkedip kaybolmuş evlatlarının da hükümdarı ol. Onların yoksulluk ve açlıktan ölmemeleri için, bir an önce Baba evine dönmelerini sağla.Hakikat ışığından uzak kalanların veya anlaşmazlıklar nedeniyle Sen'den ayrılanların da hükümdarı ol.Yakın bir gelecekte, tek bir çobanın emrinde tek bir sürü haline gelebilmeleri için onları hakikat ışığına ve iman birliğine ulaştır.Amin"

Karanlık Kraliçe(Karanlığın  Meleği)Where stories live. Discover now