#5

15 2 2
                                    

     Gözlerimi açtığımda odamdaydım ve yine aynı alarm. Sürünerek uyandım ve kendimi yataktan attım. Dün ne zaman uyudum bilmiyorum ama gözlerimin kızarıklığı pekte erken uyumadığım anlamına geliyordu. Son hatırladığım şey Barbara'nın kucağında merdivenlerden çıkışımdı. Fazla oyalanamazdım çünkü bugün ilk iki dersimiz Bayan Swich'leydi. Onun dersine geç kalıcak olursam fazladan 20 tur atardım ve 20 tur atacak havamda değildim.

     Üniformamı giydim saçlarımı toplamama gerek yoktu çünkü toplanamayacak kadar kısalardı. Çantamı ve kulaklığımı alarak aşağıya indim. Annem ve Barbara çoktan işe gitmiş olmalılardı. Bu yüzden direkt olarak kapıya yöneldim ve ayakkabılarımı giydim. Paltomu da giydikten sonra anahtarımı aldım ve evden çıktım.

     Okul evime yakındı bu yüzden dün ki gibi koşarsam varmam 5 dakikamı almazdı. Koşmaya başladım. Koşarken en sevdiğim şarkıyı açtım. "Ba da da bam bam bam, ba da da bam bam bam..."(Hometown smile) . Ah! Bu ritme aşıktım. Sonunda okulun önüne geldiğimde hızlandım. Taki son model bir araba önümde firar yapana kadar. Ayağım kaydı ve arabaya çarpıp yere düştüm. Evet yanlış duymadınız araba bana çarpmadı ben arabaya çarptım.

"Lanet olsun!"

     Üstümü silkeleyerek yerden kalktım.

"Önüne baksana be! Yürüyoruz burada. "

     Bunu söylediğimde arabanın şoför kapısı açıldı ve iri yarı bir adam indi. İndiği anda bir gülme krizi tuttu.

"Hahahahahahaha!!!"

     Adam güneş gözlüğünü indirdi ve tip tip bana bakmaya başladı.

"Bence pek yürüyormuş gibi görünmüyordun."

"Hıh? Lan hadi ben yürümüyordum peki ya sen. Sen hiç mi önüne bakmıyordun?"

"Sen ne-" derken sözünü kestim.

"Ama haklısın Alaskada güneş gözlüğü taktığına göre akli sorunların olması lazım. Özür dilerim."

"Bana bak seni küçük..."

     Bunu söylerken arabanın arka camı açıldı ve sonunda güneş gözlüğü takmayan birini gördüm.

"Hadi ama Hepy... Zaten buraya Peper'ın zoruyla geldim. Ya şimdi şu küçük kız çocuğuyla uğraşmayı bırakıp içeri dönersin ya da NewYork'a yürüyerek dönersin."

"Ama Tony... Bu küçük şeyt-"

"Çekil oradan ön koltuğa geçiyorum."

"Aman be tamam."

     Adam bana gözlerini dikerek arabaya bindi ve motoru çalıştırdı.

"Sıra sana gelince..."

Adam bana bakarak konuşmaya devam etti.

"Bir dahakine yolda "yürürken(!)" önüne bak çünkü bir dahakine arabada benim gibi biri olmayabilir."

Siyah filmli camını kapatırken onun yüzü kayboluyor benimki ise bütünleşiyordu. Araba yolun sonuna kadar gidip gözden kayboldu. Tekrar üstümü silkelerken gözüm kolumdaki saate kaydı.

"Lanet olsun!"

Koştum, kendime şans dileyerek koştum, çünkü zaten geç kalmıştım.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Öncelikle yeni bölümler yazdıkça yüklemeye çalışıyorum. Uzun bir süre gelemedi çünkü hem sınav haftamız hem de bayram vardı bu nedenle siz okurlarımızdan özür diliyoruz en yakın zamanda toplu bölüm atmaya çalışacağız iyi okumalarrr 💗✨

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Avengers Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin