1.BÖLÜM: " KUMA "

383 27 9
                                    


~Ruhu da bedeni gibi tutsak kadınlara gelsin...~


•••••

Tam 1 sene...

1 senedir bu konaktaydım. Ben güçlü bir kadındım, kendimi asla ezdirmezdim ama bir o adam çiğnerdi sınırlarımı. Ailesine ezdirmezdi beni ama kendisi yalnızken görünmeyen yerlerime uygulardı şiddetini.

Bana takıntılıydı, bu yüzden dışarıya çıkamama izin vermezdi. Verdiği zaman ya görümcemle yada kayınvalidemle çıkmama izin verirdi.
' Bana değil ama dışarıdakilere başını dik tut ' derdi. Onu dinlemezdim ama biliyordum başımı dik tutmazsam birde onlar ezerdi.

Çok konuşurdum ben. Hiç susmazdım. Hep neşeliydim. Konağımızın neşe kaynağıydım.

Ama herşeyimi aldılar benden. Babam benim iyiliğime diye düşündü belki ama benim neşemi aldılar. Benliğimi, bedenimi ve ruhumu aldılar.
Gözlerimdeki o boş bakışı bile görmediler.

Ben Zerda ASRIN...

Gelin gittiği ailenin soyadını bile alamayan Zerda.
Şiddet görmekten asla hamile kalamayan Zerda.
Bugün imam nikahlı kocasının düğünü olan Zerda.
Üstüne kuma gelecek olan Zerda.

Babam bile karşı çıkamamıştı kumaya. Beyoğlu aşireti Asrın aşiretinden büyüktü.

Burası Siirt'ti. Bu şehirde 3 büyük aşiret vardı. Asrın aşireti bu üçünün içinde küçük kalıyordu. En büyük aşiret ise Şanlı aşiretiydi. Beyoğlu aşireti ikinci kalıyordu.

Asrın aşiretinin başında abim vardı. O da aylar önce geçmişti. Beyoğlu aşiretinin başında ise Baran vardı. Yani kocam.
Şanlı aşiretinin başında kim var bilmiyordun çünkü onların içleri karışıktı. 1 sene önce ailevi problemi olduğunu duymuştum, sonrası yok.

Dışarıdan korna sesleri gelmeye başladığında çıktım kapıdan. Üzerimde gözlerimle aynı renk, yeşil bir fistan vardı. Üzülmüyordum.
Baran resmi nikâhı bana kıyacaktı.
Onu sevmiyorum çünkü.
Ama odalara tıkılıp da kendimi küçük düşüremezdim.

Sert adımlarla indim merdivenlerden.
Tam ortasındayken konağın kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. Baran kızın kolunda tutmuştu. Benim koluma girdiği gibi girmemişti kızın koluna. Kaşları çatık bir şekilde kızı çekiştirerek soktu içeriye. Ben başım dik bir şekilde, " Hoşgeldiniz ağam " dedim. Bana baktı ve buruk bir şekilde güldü.

Onunla 1 sene geçirmiştim.
Acaba dedim. Acaba ona karşı bir duygu besledim mi?

Hayır.

Ne diyordu Kıraç;

Taş duvarlar kara örtü,
al kalbim
Dile gelse zalım toprak
Söylese derdimi...
Dile gelse zalım toprak
Söylese derdimi...

Zerda yâre bir sevdam var
Yolum şaşmış
Şaşmışam ah deli olmamış, yalan olmamış...
Şaşmışam ah deli olmamış, yalan olmamış...

Bu benin kaderimdi. Baranın benin kaderim olması gibi o kadın da benim kaderimdi.

Kumaya Baran karşı gelmişti. Beni seviyordu. Ama takıntılıydı.
Töre kesin bir dille kuma demişti.
Ben ise Baranın şiddetinden,bana olan dokunuşlarından kurtulmak için kabul etmiştim.

Dışarıdan Baranı seviyor gibi görünüyordum ama içerisi Muhteşem Yüzyılın taht kavgaları gibiydi.

" Hoşbulduk Zerdam... " dediğinde gözlerini benden ayırdı ve kızı masaya oturttu. Benim düğünümde olduğu kadar kalabalık yoktu çünkü bu kuma düğünüydü.

ZERDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin