Göt Yaveri - MinSung

Iki

"Hadi abicim hızlı olun biraz!"

Hyunjin arkasında kalan arkadaşlarına seslendi. Seungmin nefes nefese Hyunjin'e yetişti.

"Şikayet etme aptal. Bizi bu kadar dolandırmasaydın bu kadar yorulmazdık. 10 dakika uzağımızdaki kafeye 2 saatte gittik sana uyduk diye amına koyayım. Akşam oldu akşam."

Hyunjin 'shh' işareti yaparak Seungmin'i susturdu. Seungmin göz devirdi.

"Ya ne bileyim yanlış yoldan gitmişiz işte. Ama hiçbiriniz de uyarmadınız beni."

Hyunjin konuşurken nefes nefese kalmış diğer arkadaşları da onlara yetişti.

"Bu... Bu Hyunjin orospusu yüzünden... Yokuş çıktık amına koyayım..."

Jisung nefes nefese konuşunca wooyoung da onayladı onu.

"Harbiden amına koyayım, bizi nasıl çöl yoluna saptırdın?"

Hyunjin abartmayın der gibi elini salladı.

"Hadi sızlanmayın, en azından geldik kafeye."

Felix, Seungmin'in koluna tutundu.

"Girelim şu lanet kafeye, dinleniriz hem biraz."

Diğerleri de onaylayınca sonunda kafeye girdiler. Buldukları ilk masaya oturdular, kafe oldukça kalabalıktı.

Siparişlerini verdiler ve sonunda rahatça nefeslendiler. Hepsi yorgun düşmüştü. Hyunjin onları kısa yoldan götüreceğini söyleyip arkadaşlarını ikna etmiş ve yola koymuştu. Ama bir şeyler ters gitmişti ve çöle benzer bir yere varmışlardı, üstelik birkaç kez eğimli yollardan geçmişlerdi ve deli gibi yorulmuşlardı.

Sonunda kendilerine gelip sohbet ederlerken Wooyoung'un gözüne bir şey takıldı. Gördüğü şeye biraz daha odaklanınca yediği cheesecake boğazında kalıyordu az kalsın.

"Lan abi! Yeji ile Minho orda ne yapıyorlar lan?!"

Wooyoung Jisung'u dürtünce Jisung hemen onun gösterdiği yöne baktı. Minho ve Yeji masalarından kalkmış, kafeden beraber çıkıyorlardı. Jisung donakaldı.

"Bu orospu çocuğunun sevgilimle ne işi var lan!?"

...

"Ee abi nasıl geçti, kız istekli miydi?"

Minho, Jeongin'in sorduğu soruya keyifle cevap verdi. Sesinde hafif bir şaşkınlık kırıntısı duyuluyordu.

"Kız Jisung'u aldatmak için birinin ona iltifat etmesini bekliyormuş resmen amına koyayım. O ibne kızı nasıl bıktırdıysa kız hemen numaramı istedi."

Minho bir kahkaha patlatınca Chan şaşkınca kaşlarını çattı.

"Lan kız da bildiğin orospu çıktı. Nazlanmadı bile, kız direkt buluşalım dedi. Jisung bununla nasıl başa çıkmış acaba?"

Minho umursamaz bir şekilde omuz silkti.

"O şerefsize de böylesi yakışır zaten. Onu bırakın da, bu kıza fazla yalakalık yapmama gerek yok, kız kendisi ayağıma geliyor zaten."

Changbin parkın kenarındaki banktan kalktı ve esnedi.

"Bu iş düşündüğümden kolay oldu. Ne yalan söyleyeyim Jisung'a acıdım şu an. Sevgilisinin onu bu kadar çabuk bıraktığını duyunca nasıl göt olacak ama."

San kahkaha attı.

"Umarım öğrendiğindeki surat ifadesini görebiliriz."

...