4. bölüm...

105 8 7
                                    

Minho ertesi akşam, kitabın kapağını açıp okumaya başladı. Satırları atlıyordu. Kitabın bir cümlesi şöyleydi:

'Duyduğum her bilgi tanesine, denizin ortasında bir kara parçası bulmuşçasına sarılırdım.'

{Varislerin Oyunu - Adora Yağmur}

Kitabin kapağını kapatıp rafa koyduktan sonra düşünmeye başladım "cümleyi hayata geçirmek mi? Çık aklımdan!" Elime hemen bir kağıt alıp yazmaya başladım.

JISUNG'UN ÖZELLİKLERİ

1-
2-
3-

Şimdilik 3 özellik yazacağım daha sonra belki çoğaltabilirim.

JİSUNG'UN ÖZELLİKLERİ

1- ÇOK YAKIŞIKLI
2- ÇOK ESNEK
3- ÇOK GÜZEL SESİ VAR

Ama çocuğun özellikleri say say, bitmiyor ki? 1.000.000 tane bile yazabilirim.

Bugün pazar akşamıydı. Yarın için çanta hazırlamam lazımdı. Fizik ve Biyolojiyi götüreceğim, çünkü başka ders yok. Yarın bir çok ders boş.

Yüzümü yıkamaya doğru banyoya ilerledim. Kapıyı açtım, aynaya baktığımda saçımın kirlenmiş olduğunu gördüm. Yağlanmıştı resmen. Hemen duşa kabinin kapağını açıp suyun derecesini ayarladım. Soğuk su ile banyo yapmayı severim. Bu yüzden soğuk su ile banyo yapacağım.

Üstümdekileri çıkardım ve banyoya girdim. Yıkanacağım lifi, saç kremini ve şampuanı ayrı bir kenara koydum. Unutmayayım diye.

Duşa girdim. Şampuanın kapağını açıp saçıma bir miktar şampuan döktüm. Saçımı iyice karıştırıp tekrar suya tuttum. Saçımdaki şampuanı gittiğinden emin olup kremi sürdüm. Kremin biraz beklemesi geliyordu. Ben de vücudumu yıkamaya geçtim. Önce sol kolumu, sonra sağ kolumu yıkadım. Ardından yüzüm, bacağım ve çavuşu. Kremi saçımdan temizleyip suya tutacakken kapı çaldı. Saçımı suya tuttum ve belime bir havlu alıp banyonun kapısını açtım. Ayağıma bir terlik geçirip kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda dışarıda ıslanmış olan Jisung'u gördüm.

"Hey Jis, neden ıslaksın?" Diye sordum merakla. Dışarıda yağmur yağıyordu. Biraz kuş beyinli olduğum için, anlamakta zorlanmışımdır.

"Bunu soracağına beni içeri alsan daha iyi olmaz mı Minho?" Çocuk haklı.

"Tabii, geçebilirsin..."

SIKTIR!

MASADAKI KAGIT

HAYIR! MASADAKI KAGIDI ALMALIYIM.

Koşarken belimdeki havlu düştü. Jisung'un gözleri ışık görmüş tavşan gibi açıldı. Ee, çocuk haklı bende karşımda taş gibi birini görsem bende böyle tepki veririm :)

"Ee şey, pardon Jis"

"Hayır, hiçbir şey görmedim."

"Evet görmedin Jis. Hiçbir şey görmedin.."

Yavaşça belime havluyu sardım. Hiçbir şey olmadığını varsayarak, kağıdı masadan alıp cebime sokuşturdum.

Masaya geçmesin teklif ettim. Masaya geçtik.

"İçecek veya başka bir şey ister misin Jis?"

"İstemiyorum. Sorduğun için teşekkür ederim Minho, Somiji gelmedi mi?"

"Gelmedi, neden sordun ki?"

"Ayrıldın mı?"

"Hayır o benim hayatımdaki en ama en sevdiğim insan."

"Bazen bende kalp olduğu unutuluyor." Gözlerimi delip geçercesine bakmıştı bunu söylerken. Sanırım kalbini kırdım. (yazarınız ağlıyor 😭)

"Neyse Jis, sana yatacak yer ayarlayayım, nerede yatarsın?"

"Bana söylemeden önce giyinmeyi deneyebilirsin." Haklısın, tekrar ve tekrar.

"Peki."

Odama gittiğimde odam çok karışıktı. Hemen toplayıverdim. Giyecek bir şey olarak, kısa bir şort ve crop benzeri bir atlet giydim. Hemen merdivenden indim. Müstakbel koca- ay misafir bekletilir mi? Bekletilmez değil mi?

Jis beni baştan aşağı süzdü.

"Yakışmış."

"Ben Minho'yum, ne giysem yakışır zaten. Nerede kalmıştık?"

"Sen bana nerede yatacaksın diye sormuştun."

"Ah, evet. Nerede yatacaksın?"

"Düşünmem için zaman verir misin?"

"Çay ister misin?"

"Zaman istedim, çay değil."

"İster misin?"

"Olur."

Çayı koyup getirdim. Tam şekeri atacaktım ki Jisung'un cümlesiyle irkildim.

"HEY MİNHO! ŞEKER İNSAN SAĞLIĞINA ÇOK ZARARLI! BİR DAHA DÖKTÜĞÜNÜ GÖRMEYEYİM."

"Neden bu kadar önemsiyorsun?"

"Önemsemedim ki hıh!?"

"Öyle olsun."

"Nerede yatacağıma karar verdim."

"Nerede? Ona göre hazırlayayım."

"Senin yanında."

"Ne."

Selamlar! Bu bölüm böyle oldu umarım beğenirsiniz ☆☆

{518 kelime}

Minsung - YANGIN VAR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin