Yine yollara düşmüştü aklındaki lanet olasıca düşünceleri unutmak için ama bu pek mümkün görünmüyor. Karanlık sokaklarda dolaşırken sonunda durup bir evin duvarına yaslandı. Cebinden paketini çıkarıp bir sigara aldı ve ucunu çakmqağıyla yaktıktan sonra sigarayı dudaklarına yerleştirdi. Sigaradan bir kaç nefesi ciğerlerine doldurduktan sonra bir anda gelen çığlık sesiyle tekrardan içeceği sigara dudaklarının hemen yanında durdu. Bakışlarını sesin geldiği yöne doğru çevirdiğin de bir kız ve adamın kavga ettiğini gördü.
Karışmaya pek niyeti olmayan adam, erkeğin kızı zorla çekiştirdiğini görünce gülümsedi. Çünkü bugün birini öldürmek için bir bahane uydurmak zorunda kalmayacaktı. Zaten hiçbir zamanda zorunda kalmamıştı, çünkü öldürdüğü insanlar hep hak eden insanlardı. O asla masum bir insana zarar vermezdi.
Tam onlara doğru bir adım atacaktı ki boş bir arazide bulunan evin bahçesinden başka bir kız çıka geldi. Onların yanına gitmesiyle durdu, kızın ne yapabileceğini merak ediyordu. Bu koyu kumral saçlara sahip kız onların yanına vardığında bir şeyler konuştular ardından kumral kız bir adım geriye geçip önce kıza baktı ardından adamın yüzüne sert bir yumruk geçirmesiyle adam sendeleyerek bir adım geriye gitti. Burnundan soluyan adam sırtını dikleştirdi ve kıza el kaldırdı ama kız buna da karşılıksız kalmamıştı. Bileğinden tutup büktü ve malum yerine bir tekme attı.
Burdan bile acıdığını hissetti bir diğer adam. Bu kızın yaptığı savunma karşısında adam şaşa kalmıştı. En son gördüğüne göre bu kumral kız gayet kendini geliştirmişti.
Yere kapaklanan siyah saçlı adam yavaşça ayağa kalktı ve tamda kumral kızın karşısında durdu. Bir diğer adamın da beklemdiği bir esnada kumral kızın çenesinden kavarayıp kendi yüzüyle aynı hizaya getirdi. Bir şeyler söyledi ve kızın çenesini sertçe bıraktı. Uzun süredir onları izelyen bir diğer kıza dönüp bir şeyler söyledikten sonra arabasına bindi. Kumral kızın bir şeyler söylemesi yüzünden adam gaza basıp ıssız yolda ilerlemeye başladı. Kumral kız arkasından "Anca gidersin yer mantarı!" diye bağırdı.
"Yer mantarı ha, bu kız hiç değişmemiş" diye fısıldadı onları izleyen adam, suratına keyifli bir gülümseme kondurarak. İki kız aralarında konuşurken adam, arabasına atlayıp giden adamı gözüne kestirmişti.
Hemen arka sokakta bıraktığı motoruna ilerleyip kaskı kafasına taktıktan sonra motoruna atladı ve gaza bastı...
Biraz ilerledikten sonra sonunda hedef belirlediği arabayı gördü ve motoru hızlandırıp arabanın önünde durdu. Arabadaki adam ani frenle durdu. Siyah saçlı adam kapıyı sertçe açıp arabanın içinden motordaki kasklı adama bağırmaya başladı. "Ne yapıyorsun lan manyak, az daha kaza yapacaktık!!" dedi siyah saçlı adam.
Motordaki adam kaskı çıkartıp moturun önüne sabitledi. Kask yüzünden yüzüne yapışmış saçları kafasını sallayarak düzeltti ve elini siyah gibi gözüken ama koyu kumral saçlarına geçirdi. Zaten yakışıklı olan bu adam bu hareketle daha çekici duruyordu.
Motordan inip arabanın kapısına yanaştı ve dirseğini kapıya yasladı. "Pardon kusura bakma," dedi koyu kumral adam. "Tamam, git hadi benim işim var rahat bırak beni ve-" dedi ve lafını bitirmeden "Sadece... Seninle konuşmam gereken bir konu var." dedi koyu kumral adam. "Ne söyleyeceksen söyle ve hemen defolup git!" dedi. Koyu kumral adam, bir diğer adamı baştan aşağı süzdü ve dudağının kenarı üstünlükle yukarı kıvrıldı. Sonra tekrar ciddi ifadesini takınıp yutkundu. "Burada olmaz," dedi ve sol tarafta duran karanlık çıkmaz yolu gösterdi. "Şurada konuşalım," dedi, "Sebep, ne söyleyeceksen burada söyle, işim var" dedi tiksintiyle.
Koyu kumral adam, siyah saçlı adamın kulağına eğilerek "Cenk'in kızmasını istemessin herhalde" dedi.
Siyah saçlı adam onunla konuşmaktan bile korkarken, bu adam onun bir arkadaşıymış gibi bahs ettimişti. Siyah saçlı adam korkmuştu kekeleyerek "C-cenk mi..." yutkundu ve gözlerini gösterdiği yere çevirip biraz inceledikten sonra tekrar üzerine eğilmiş adam baktı, "T-tamam... Tamam, geliyorum," dedi kekemeliğini durdurmaya çalışarak. Koyu kumral adam geri çekildi ve eliyle yolu göstererek "Buyur," dedi. Adam arabadan çıktı ve ürkek adımlarla gösterdiği yere doğru yürümeye başladı, bir diğer adam sırıttı. Önce etrafını kontrol etti ve ardından siyah saçlı adamın arkasından gitmeye başladı...
Karanlık ara sokağa girdiklerinde siyah saçlı adam, "Ee, ne söyleyeceksin, ha-" diyerek arkasına dönecekti ki koyu kumral adam daha o tam dönmeden yüzüne sert bir yumruk geçirdi ve adam yere devrildi. "Ne yaptığını sanıyorsun lan,!!" dedi hiddetle. Koyu kumral adam ardı ardına yumruklarını adamın yüzüne geçirmeye başladı. Siyah saçlı her ne kadar engel olmaya çalışsada başarısız oluyordu. Koyu kumral adam bir anda durdu ve ceketinin yakasından tutup yattığı yerden biraz havalandırdı. "Oysaki ne kadar masum ve zararsız görünüyordu... Değilmi ?" dedi ona vurmaktan kaslı göğsü hızlı kalkıp iniyordu. "O kızı elinden kaybettiğin için bunun cezasını çekeceksin...," dedi ve onu sertçe bıraktı, adamın kafası hızla yere çarptı, "Ah" diye inlemeye başladı siyah saçlı adam. Koyu kumral adam ayağa kalktı, sinirle kemikli ellerini saçlarına geçirdi. Tekrardan yerde inleyen adama baktı ardından hızla karnına tekme attı. "Şerefsiz!," Adam buna karşılık bağırdı. Onun üzerine atlayıp ardı arkası gelmeyen yumruklarını ve tekmelerini adama geçirmeye başladı. Onu öldüresiye dövdü ama yinede siniri azda olsa yatışmamıştı. Cebinden küçük çakıyı çıkararak bir dizini yere koydu ve ona doğru eğilip hızla bıçağı boynuna yasladı. Kahverengi saçları olan kıza el kaldırdığı için çok sinirliydi.
Tam boynunu kesecektiki yere yığılmış adam inleyerek "T-tamam... Onu sana... Getireceğim..." dedi acı içinde, bu duyduklarına karşı adam ayağa kalktı. Biraz düşündükten sonra, "Tamam,ama bilki dövüpte öldürmediğim tek kişisin unutma. Ayağını denk al yoksa bunun ilki olmayacaksın!" dedi hiddetle.
"Seni izliyor olacağım" dedi ve mahvolmuş adamı tek başına bırakarak oradan uzaklaştı...
Yazardan İleti;
Yazdığım bu hikayeyi eleştirip hatalarımı bana söylerseniz çok mutlu olurum. Ki hatalarım artmasın. Bu bölüme kadar defterime yazıp sonradan buraya aktardım. Bu yüzden bölümlerim biraz uzun ama şimdi defterden buraya aktaracak bir şey olmadığı için bölümlerimi elimden geldiğince kısaltma ya çalışacağım. Şimdiden bana destek olan herkese çok teşekkür ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GİRDABI
FantasyHayatını eskiyi unutmaya çalışarak geçiren genç bir kızın bir gün bilinmeyen birin den gelen tuhaf bir mektupla alt üst olur. Ve bu mektupla hayatına yeni giren bir adamla kız kulesinin gizemini çözmeye çalışırken boyutlar arası bir mekan değişikli...
