Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şerefsiz çok da yakışıklı.."
Jungkook koltukta küçülüp Hoseokun omzuna yaslandığında kaşları istemsiz olarak çatılmıştı. Dün yaşadığı onca şeyden sonra okuldan atılmadığına dua ediyordu. O gamzeli olan ne kadar tehditvari konuşsada bir şey yapmamıştı.
"Stalk yapmayı bıraksan mı artık?"
Seokjin sevgilisinin yanına oturup kolunu omzuna attığında Jungkookun kafasını itmiş ve Hoseoku kendine çekip sarılmıştı.
"Stalk yapmıyorum!"
Dudaklarınızı büzüp ayağa kalktığında buzdolabına doğru adımladı kapağı açmasıyla siniri ikiye katlanmıştı.
"Hani muzlu sütüm?!"
"Sıçtık.."
Jimin içeriye girerken Jungkookun mızmızlanmalarını duymuş ve yanına adımlayıp elinden tutmuştu.
"Ağlama hadi gel almaya gidelim.."
Jungkook başını sallayıp üzerine ince bir gömlek almış ve markete doğru yola çıkmışlardı. Kaldırımda ki taşlara sırayla basarak bazen atlayarak yürüyor Jiminle birlikte yarışarak gülüyorlardı.
"Götünde kurt mu var acaba senin ya doktora mı gitsek?"
"Uff götüm çok güzel kıskanmaa"
Jungkook sassy bir şekilde saçlarını savururken ikisi de kahkaha atarak Kaliforniya sokaklarında geziyordu. Markete geldiklerinde süt dışında bir çok şey almışlardı. Jungkook kollarında sütlerle kasaya geldiğinde kasiyer kız gülümsemiş ve çocuğun dövmelerini incelemişti.
"Havalı.."
Güzel bir İngilizce aksanla gözlerini süzerek söylediğinde Jungkook kızın ona yürüdüğünü bariz bir şekilde hissetmişti.
Jungkook gülümseyip poşete ürünleri doldururken Jimin telefonla konuşmak için dışarı çıkmıştı.
"Senin tipin nasıl biri?"
"Büyük erkekler."
Kadının gülüşü solup dudakları büzülürken başını sallamış ve fişi verip yüzü duvar gibi sertleşmişti. Jungkook kıkırdayıp poşetlerle birlikte dışarı çıktığında Jiminin koluna girdi.
"Burada cidden kadınlar teklif ediyormuş az önce biri numaramı istedi!"
Jimin gülmeye başladığında gözleri şaşkınlıkla açılmış ve şapkasını düzeltmişti.
