'• Giriş '•

137 22 24
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kan bir bedeldi aslın da

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kan bir bedeldi aslın da. Ya bir katilin elinden tutardın, ya da bir bedele kurban giderdin.

Onlardan biri olmuştu Hazan. Hem bedel ödetmişti kendine, hem de kurban gitmişti o bedele. Şimdi ise bedel çukurunun için de çırpınıp yüzerek yüzeye çıkmaya çalışıyordu ki boğuluyordu..

Nice kör karanlıklara dayanmıştı Hazan. Önüne öyle büyük duvarlar örülmüştü ki, nasıl aşacaktı onları tek başına bilmiyordu. Bir çıkmaza girmişti.

Önün de iki yol vardı... Hangisini seçecekti çıkmaza girmemek için?. ;

Doğruyu mu?, yoksa yanlışı mı seçecekti?...

* * *

" Susma. " Demişti gözlerinin içine bakarak. Sonra devam etmişti. " Susma lütfen bir şey şöyle ne olur?. "

Gözleri gözlerine değmişti. Buğulu gözleriyle bakıyordu ona. " Hazan. "

Başını iki yana salladı sonra.
" İnanmak istemiyorum ben Kartal. Ben buna inanmak istemiyorum. " Demişti hayal kırıklığına uğramamak için. Çünkü duydukları hiç iyi şeyler değildi. " Benim sevdiğim adam katil olamaz. Özellikle annemi vurmuş bir katil olamaz benim sevdiğim adam. "

Yutkundu. Boğazı düğüm düğüm olmuştu çünkü. Kalbini sanki birileri yerinden sökmüş gibiydi. " susma Kartal söyle bana doğru değil de?!."

Demişti gözlerinin içine yalvarırcasına bakarken. Anlamamıştı oysa buğulu gözlerinin arasından akan göz yaşlarını. Omuzlarına öyle bir yük binmişti ki susan adama bakmıştı. Seni seviyorum, aşığım sana, herşeyden önce sen diyen adamın katil olduğuna inanmak istememişti Hazan. Tekrar sormak istemişti.

Derin bir nefes verip baktı Kartal'a.
" Baban. " Dedi ve Kartal'ın bakışları aniden yüzün de belirmişti. " Sana annemi öldürme emrini o mu verdi? . "

Bir katilin elini tutuyormuş meğer aylarca Hazan. Gözlerinden akan yaşların arasında bakıyordu seni seviyorum dediği adama. Anlamıştı ki kendinden iğrenmeye başlamıştı Hazan. " Hazan ben. " Dedi ve devam edişini dinledi hayal kırıklığıyla. " Böyle olsun istememiştim. Beni affedebilecek misin?. "

Sustu, suskunluğuna gömülmek istemiş bir daha çıkmak istememişti Hazan. Bir yaprak daha ayrılmıştı dalından. Yavaş yavaş sararmaya ve solmaya başlamıştı. Başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalıştı. İnanmak istemezcesine histerik bir gülüş atıp Kartal'a baktı.

" Ben, ben elim de beş yıldızlı karnemle annemin pazardan gelişini bekliyordum. Her şeyden habersiz o küçücük bir evin için de öylece pencere önün de bekledim annemi. " Demişti ufak bir anısını anlatırken, ama nereden bilebilirdi ki annesinin o zaman dünyadan göçeceğini. " Sen kalem tutacağın yerde kitap okuyacağın yerde silah tuttun!. Sen bir kadının hayallerini söndürdün!. Nasıl yaptın bunu he?!. Sen bir kadının kızının büyüşünü izletmeden şahit ettirmeden, nasıl bu dünyadan gitmesine izin verirsin?!. "

Büyük bir gürültü kopmuştu. Ellerinin arasından kayan kar küresi tuzla buz olmuş, içinde ki kar tozları ise yerle buluşmuştu. Kar küresi, kalbinin tuzla buz oluşunu işaret etmişti. Hazan acıyarak bakıyordu Kartal'a. Yanından hiçbir şey almayarak ayrılmıştı odadan. Ardından ise sadece büyük bir gürültü kalmıştı.

Merdivenlerden hızlıca adımlar atarak konaktan ayrılacakken durdu ve yukarıyı dinleyen salon sakinlerine bakmıştı. Bir şey demeden, gözlerinde kurumuş yaşlarıyla beraber yüzlerinde ki zafer gülümsemeyi okuyordu. Ama onlara bu zaferi bırakmayacaktı.

Öyle büyük bir darbe vuracaktı ki onlara, kimse neyin ne olduğunu anlamayacaklardı bile. Hiçbir çöp parçasını bile istemiyordu. Birkaç merdiven daha inip kapı önüne geldiğin de, büyük gürültü ile açtığı kapının arasından çıkarak konak ile bağlantısını bugünden itibaren bırakmıştı. Arkasına dönüp son kez buraya babası tarafından zorla getirilmiş, sonrasın da ise kendi rızasıyla bu eve gelerek yeniden koparıyordu bütün bağlantısını.

Ben Hazan yaprağı. Dallarımdan tek tek kopan yapraklarım yerlere dokunarak yeşil renginden sarı rengine bürünmesine izin verdim. Kan bedeli olarak girdiğim bu ev, benim gerçek dünyaya dönmeme neden oldu.

Peki benim hayatım bundan sonra nasıl değişecekti?...

🥀

Bu hikaye, kan bedeliyle başlayan bir hikayedir...

Bir kurşun bedel mi ödetirdi?, yoksa kurban mı edilirdi?... Hangisiydi bu hikayenin doğrusu?... Yüreğimin davası sizlerle.

Yepyeni bir kurgu belki dikkatinizi çeker. Belki de çekti bilemem. Hazan ve Kartal'ın hikayesine hepiniz hoş geldiniz...

Görüşmek üzere...

Hazan Yıldıray

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazan Yıldıray

Kartal Çakırcı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kartal Çakırcı

Yüreğimin Davası ~ Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin