Della nın evine gittim. Bana bir anda yaklaştı. Della o gün bana sorduğu sorularla aniden ağladım
Bilinç altımda olan tüm kötü anılarıma baktı sanki. Bu beni rahatlatmıştı. Della nın omuzunda ağladım. Della gerçekten iyi bir arkadaştı. Şuan mutfakta biriyle konuşuyor. Yanına gittim.
-Ne oldu?
-Seni bir restorana götüreceğim. Randevu ayarlıyorum.
-Yaaa şapşik saol....
-İyice tırlattın. Hadi hazırlan.
Üstüme siyah bir elbise giydim. Della gözümü bağladı. Ben de onu kırmadım.
O benim ilk arkadaşımdı. Arabada müzik açtı.
Güzeldi. Spotify a kaydetmek istedim.
-Della bu çok güz...
-K pop
-K pop mu?
-Evet
-Şarkının ad...
-Lalala stray kids
Telefonu çıkarıp kaydettim. Yolda lunaparka uğradık. Elimden sürükleyerek beni gondola bindirdi. İlk başta hızlı değildi ama sonra iyice hızlandı. Della havada imanla karışık küfürler savurdu. Bende ona eşlik ettim. Lunaparktan ayrıldık cafeye gittik. Della bir stay miş. Beni de yapmaya çalıştı. Ama üyeleri karıştırdığım için arada dayak yedim. Sonra twice, itzy falan derken kafamı iyice boca yaptı. "Ya bak şu Yeji bu.." dedi. "Yanındaki de Felix mı?" diye ekledim. Eklememle beraber kafama darbeyi yedim. "Lan o kız değil hem o itzy de bile değil!" . Böylece onu sinir etmeyi başarmıştım. Ama ne yapayım. Karıştırıyorum. Allah Allah zorla mı? Neyse sonra arabaya doğru ilerledik eve gidip bana garip yayınlar falan açtı. Della ile iyi anlaşmıştık. Görevimi de ihmal etmiyordum. Geceleri çıkıyordum ve aramadığım yer bırakmıyordum. Yatmadan önce dişimi fırçalarken yine şu iç ses geldi. GÖREVİNİ HALA BİTİREMEDİN. PATRON SENİ VARYA.
NEYSE BAŞARISIZSIN. YETİMSİN. DELLA HARİÇ İYİ BİR ARKADAŞIN VEYA SEVGİLİN FALANDA YOK. BİR HİÇSİN EKİP HARİÇ. YAŞAMAK İÇİN BİR SEBEBİN YOK....
KES!! diye bağırdım. Ama bu bağırmam iç sesimin haklı olduğu için miydi. Bilmiyorum.
Aslında doğruydu. Ekip harici bir hiçtim. Ve şuanda görevimi bile yapamıyordum. Gerçekten yaşama için bir sebebim yoktu. Çalan telefonla düşüncelerim bölündü. Arayan....Patrondu... Neden aramıştı. İç sesim bağırdı
SENİ KOVACAK ÇÜNKÜ... ŞİMDİ NE YAPACAKSIN. hayır dedim. İç sesimi inkar ettim. Telefonu açtım.
-alo. Emery .
-Alo.
- Görevin süren dolmak üzere. Her hangi bir ilerleme kaydettin mi?
-Maalesef...
-Beni her geçen gün hayal kırıklığına uğrattığını söylemeliydim.Sen en iyileri sen din ve bunu beceremedin. Seni sokağa atmamak için bir sebep söyle.
-Ben gerçekte...
- KES. Yine olayımı görmek istemezsin.
Aniden geçmişe gittim.Beş yaşımdaydım. Patron beni çağırmıştı.
İçeri giriyordum. Aniden beni kendine çekti patron. Bunu sarılmak sanardım. Şefkat sanardım. Şefkat görmemiş biriydim. Ve ilk ilgiye şefkat demiştim. Sonra eli... Ben o gün taciz edilmiştim.
-BIRAK BENİ!
-Shh bağırma çünkü sen bana aitsin. Ait olduğun kişi benim. Unutma. Sana istediğimi yaparım. Beni bıraktığında dövdü. Saçımla boğdu. Bu... Ben daha çocuktum. Ama dünya çocuk değildi. Çocuklar masum olurdu. Dünya masum değildi.İç sesim o günden sonra başladı. Ve beni o gün o kurtarabilir di. Çünkü o MASANIN ÜSTÜNDE SİLAH VAR KOŞ. SEN ONUN DEĞİLSİN. AL O SİLAHI.HEMEN!! ama ben bunu yapamayacak kadar şoktaydım.Telefonu kapattım. Benim yaşamak için bir sebebim yoktu. Sadece fazla sadıktım. Onların verdiği 1 dilim ekmeği bile unutamayacak kadar. Bu bir dilim ekmeği hatırlıyordum. Yapılanları hemen affediyordum ama iyiliklere bağlanıyordum.
Uyumayı çok severim. Hep uyurdum. Uyuduğumda geçer gibi gelirdi. İç sesim fısıldadı. Belki De UYUMAK ÖLMEYE BENZEDİĞİ İÇİN SEVİYORSUNDUR.BUNU KENDİNE YAPMA. BASİT BİR ÇÖZÜM VARKEN. İç sesim bana ölümü bir çözüm olarak sunuyordu. Belki de onu dinlemeliydim. Ben ölmek istiyordum
....Canlar yorum yapmayı unutmayın. 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev 700
Teen FictionOkuma aldığı için silmedim yoksa vasat bence ama konu şu "Emery bir ekibin en kıdemli üyesidir ve ona Boris isimli bir adamın kalbini getirmesi görevi yani görev 700 verilir.Peki Emery ya Boris i en ummadığı yerde bulursa ...( Etiketler alakasızdır)