Geldim. En iyi yol. Başlangıç ve bitiş. Aynı olmalıydı değil mi ya da ben yanlış biliyorum. Yanlış ya da doğru ben bu yolu seçmiştim ve devam edecektim bu silah benim başlangıcım ve sonum. İç sesim cesaret veriyorum yap artık diye onu dinliyordum onu ilk defa dinliyorum çünkü ilk defa gerçekten haklıydı belki de çok kez haklıydı ama bu sefer onu dinleyecektim. Tetik elimdeydi ben de başlangıcımda ve sonumdaydım. Yapacaktım. Her şey bitecekti belki. Yapıyorum...
Ama aniden silah elimden düştü. Della nın bağırışıyla beraber bana bir şeyler söylüyordu:
-Ne yaptığını sanıyorsun Emery sen manyak mısın?
-Ben yapmam gerekeni yapıyorum sen buna karışma! Yapma lütfen bırak...
-yapman gereken şeyin bu olmadığını biliyorsun.
-sen bilemezsin. Hakkımda da hiçbir şey bilmediğin gibi bunu da bilemezsin.
-sorununu çözebilirsin bu çok... bu çözüm yolu değil.!!
-İnan yapabileceğim en iyi çözüm yolu bu ve sen bunu anlayamazsın.
-KES SESİNİ ne yaptığını zannediyorsun ver şunu bana!!!
Aniden elimdeki o silahı almaya çalıştı. Ama ben de vermemek konusunda çabaladım. En sonunda ikimizde düştük.
-anlamıyorsun Della. Yaşamak için bir sebebim yok neden bana bu eziyet yapıyorsun neden bana cehennemi yaşatmak istiyorsun sen de mi onlardansın benim mutluluğumu istemiyor musun...Lütfen bırak.... Yalvarırım...
-yaşamak için bir sebebin yoksa uğuruna öleceğin bir şey bul!! Tanıdığım en güçlü insanlardan birisin ve bu seçtiğin yol ancak senin gibi olmayan güçsüz insanların seçtiği çözüm yolu sen onlardan değilsin lütfen ver şunu bana ne yaptığının farkında bile değilsin Emery ,benimle gel!
-Uğruna ölecek bir şey mi... Aklıma ilk gelen şey görevim oldu ben ekibe değil belki de göreve bu değeri verebilirdim bu görevi yapmak istiyordum. Uğur'da ölebileceğim şey yaptığım iş olabilir miydi..bu işi seviyordum... Ve o patron umurumda bile değil...
Beni arabaya bindirdi yine gözün bağlama ihmal etme de ama bu sefer başka bir yere doğru gidiyorduk farklı bir yoldu böyle hissediyordum. Benim gözümü açtığımda Della'nın vurması bir oldu. Afallamıştım ve aniden yere düşüp bayılmıştım.Gözümü açtığımda bir hastanedeydim Ama burası normal bir hastane değildi... Burası... Tımarhane mi benim burada ne işim vardı. Della neden beni böyle bir yere getirmişti. Kapıda Della yı gördüm bağırdım.
"Della ne yapıyorsun hayır ben gerçekten çıkar beni buradan bu kadar ileri gittiğimi düşünmüyorum tamam hadi anladım dersimi Della... Della ...lütfen Della!!" Oysa orada durup bana sadece şu kelimeleri söyledi "merak etme Emery ait olduğun yerdesin senin için en iyi yol bu..." Bu şu an uğruna öleceğim şey yani görevimi erteleme sebebimdi tımarhane ile uğraşamazdım daha doğrusu buradan çıkamayacağımı biliyordum çünkü gerçekten ruhsal problemlerin vardı ve Ben bununla uğraşana kadar Boris'i bulmam zorlaşırdı. Della'yı ikna etmem lazımdı "Della... bak gerçekten bu kadar ileri gitme lütfen bunu sen halledebilirsin ...Ben lütfen ...Della !Della!"
Beni buraya gerçekten delirdiğim için mi yoksa farklı bir amaçla mı getirdi. Bella bana bakıp pis pis sırıtmaya başladı "tabii ki de seni buraya delirdiğin için getirmedim sevgili arkadaşım sadece bay boris'in peşinde olduğunu biliyorum biraz burada kal aklın başına gelir zaten sen burada durana kadar çoktan Boris uzaklara bile gitmiş olur zaten onu bulmak konusunda pek başarılı olduğu söylenemez ama bu senin suçun değil onu kimse bulamaz ve senin gibi beceriksiz asla bunu yapamaz" işte o zaman anlamıştır Bella beni hapis etmek istiyordu çünkü o boris'in adamıydı yani bu kelimelerinden anladığım buydu neden böyle bir şey yapmıştı biz arkadaş değil miydik arkadaşlar birbirine böyle mi yapar. Ben ihanete uğramıştım. Hayır daha önce çok fazla ya net uğradım ama bu bu biraz farklı Ben onunla aynı... onunla benzer olduğumuzu düşünüyordum. Biz arkadaştık... arkadaş o an aklında sadece iç sesimin çıkardığı ihanetin Alevi geldi. Üzüntü kısmı belki de şu ana kadar çoktan bitmişti dediğim gibi ihanet alışmıştım sadece bu biraz yıkmıştı. İç sesim aniden HIZLI BİR ŞEKİLDE BIÇAĞI AL HADİ ŞU O...YU DÖV.. Bu şekilde bir intikam Alevi... benim intikam ım.... Hemen yanındaki bıçağı aldım ve Dellan'ın karnına doğru sapladım. Acı ile ikiye bölündü bir yandan da küfür etmeye başladı. Oysa cebinden bir silah çıkardı. Ama hareketleri bana göre çok yavaştı silahı çekene kadar onun elindeki silahı alıp onu kendi silah ile tehdit ettim. Bıçağı alıp biraz daha karnında gezdirdi biraz daha içeri doğru ve biraz daha hiç sesinle birleşmiştik artık ikimiz de aynı şeyi istiyorduk belki de öfkeden gözüm döndüğü için hiç sesini dinliyordum. Şu an sanki iç sesin bedenimi ele geçirmişti bu ana kadar bana dayanamamış artık sen kenara geç ben yapacağım senin işini deyip ele geçirmişti beni ve ben bunları izliyordum... Della benim ilk arkadaşım belki ilk ihanetim değil ama sonda değil ama belki ilk yakın arkadaşım. Evet belki della'yı halletmiştim ama şu an odadan çıkmam imkansızdı gerçekten bu tımarhanede hapis kalmıştım. Bu kötüydü bu çok çok kötüydü.... İçeri bir güvenlik geldi dellayı aldı tabii çoktan deli raporu tutuşturdukları için bana hiçbir suç çekmedim ama acil bir şekilde yeni bir psikiyatrist ile tanıştım. Aslında belki de bu olay harici psikiyatriste gitmem gerekirdi çünkü gerçekten iç sesim biraz garipti. Ama bu şu an olmazdı şu an bir görevim vardı.Sabah uyandım odam güzeldi gerçekten sonra kahvaltıya indim ve psikiyatristimin yanına gittim ve her seferinde bana biraz daha burada kalacağımı hatta bunu çok uzun süre olacağını söylüyordu çünkü onun söylediğine göre travmam çocukluklardan kalmış bence doğruydu Ama bu şu an olmamalıydı görevim vardı... Koridorda ilerlerken birine çarptım garip bir kızdı saçının yarısı mor muydu onun.
"Kusura bakma"çıktı ağzımdan. Kız dışarıdan bile baksan deli damgasını vuracağım tüpten biriydi garip duruyordu nedense bu kız beni ürpertmişti. Bana baktı ve 'asla lütfen kendinize suçlamayın asıl koridorda gezmem benim suçum hani tamamen benim suçum siz sakın kendinizi suçlamayın özür dilerim yeniden özür dilerim"dedi. Hemen şaşkınlıkla "aa hayır yani suç benim ben çarptım siz yani" Ama kızın ifadesi aynen değişmiştir kaşlarını çatmıştı ve evet sen yaptın niye sen yaptın niye bana çarpıyorsun kardeşim Bir daha özür dilemiyor ya pardon çıkalı da ayılar çoğaldı ha. İnsan bir özür diler nerede kaldı Bu insanlık hemen özür dile benden sen ne hakla beni düşünürsün." Anladığım tek bir şey vardı o da bu kızın tam bir çoklu kişilik bozukluğuna sahip olduğuydu. aniden oradan ayrılmanın en güzel karar olacağına vardım. Koridorda koştum... Burada günler zor geçeceğe benziyordu...
Bugün 2 haftamdı yeni bir sürü kişi ile tanıştım şu çoklu kişilik bozukluğuna sahip garip kızın adını da öğrenmiştim arada Zor da olsa beraber sohbet ediyorduk ve birçok kişiyle tanıştım nedense buradaki insanlar bana çok samimi gelmişlerdi hiçbiri buraya düşmeyi hak etmiyordu zaten neden delileri hastaneye çıkarlardı ki bence onları delirtenlerim burada olması lazım dı. Bu ,bu insanları gördükten sonra ki görüşümdü. Ama aralarında çok zeki olan biri vardı. Kızıl saçlıydı. Adı Vr. Yani kendine böyle seslenilmesini istiyor.
Canlar bölümü uzun tutmaya çalıstım. Çünkü önceki bölümler çok kısaydıı. Ama elim yandı. Neyse by by.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev 700
Teen FictionOkuma aldığı için silmedim yoksa vasat bence ama konu şu "Emery bir ekibin en kıdemli üyesidir ve ona Boris isimli bir adamın kalbini getirmesi görevi yani görev 700 verilir.Peki Emery ya Boris i en ummadığı yerde bulursa ...( Etiketler alakasızdır)