Ayyy bu bölüm için çok heyecanlıyım umarım siz de heyecanlısınızdır!
Bu, FİNAL BÖLÜMÜÜÜÜ!!!!!!
Çınar'ı üzgün bir köpek yavrusu gibi yazmak benim niye bu kadar hoşuma gidiyor...? Kendimden tırstım biraz.
Bir de Yusuf'a gıcık olmayın lütfen! Çocuk iki yıl boyunca Çınar tarafından oynandı, bence ani gelen sinirlenmeleri gayet haklı ve yerinde.
(Yemin ederim tecrübeden konuşmuyorum.)
İyi okumalar!♡
Çınar parkta oturmuş Yusuf'un gelmesini bekliyordu. Yusuf'u randevuya çıkmaya ikna etmek düşündüğü kadar zor olmamıştı. Şimdi yapması gereken oğlanla güzel vakit geçirip aralarını biraz daha ısıtmaktı.
Soğuktan ağrıyan eklemlerini ovup gözleriyle bir kez daha Yusuf'u aradı. Buluşma saatlerine hala on dakika vardı ama oğlanın erken gelme ihtimaline karşı yine de ara ara etrafını kontrol ediyordu.
Bir anda omzuna arkadan dokunan elle irkildi. Dokunan kişinin belli belirsiz kırkırtısını duydu. Geniş gülümsemesiyle omzundan arkaya, Yusuf'a baktı.
Yusuf gözlerini kaçırıp cebinden bir çift eldiven çıkardı ve diğer oğlana uzattı. "Hipotermi geçireceksin, ellerin kıpkırmızı olmuş." Konuşurken bir yandan da oğlanın boynuna diğer elinde tuttuğu atkıyı doladı.
Çınar oğlanın elinde kendi eldivenleri olduğunu görünce itiraz etmeyip eldivenleri aldı. Bilerek, onu düşünerek bu eldivenleri ve atkıyı getirmişti. Eldivenleri eline geçirmeden önce banktan kalkıp oğlana sıkı sıkı sarıldı. "Beni de düşünürmüş..." Yusuf utançla yüzünü Çınar'ın montuna gizledi. Oğlanı itecek gücü kendinde bulamıyordu.
Çınar küçüklükten beri soğuktan haz etmez ama unutkanlığından atkı tarzı giysileri hep almadan evden çıkardı. Arkadaşlıkları da Yusuf'un henüz altı yaşındayken, Çınar'a atkısını vermesiyle başlamıştı.
Aklına gelen anıyla oğlanı daha da sıkı sardı. Az kalsın Yusuf'u kaybedecek olması kalbini sızlatıyordu.
"Oğlum, koşma!" Parka doğru gelen sesle ikili birbirinden ayrıldı. Çınar eldivenleri eline geçirip Yusuf'un kolunu koluna doladı. "Hadi gidelim."
Yusuf heyecanla atan kalbinden korkarak sesini çıkarmadan başıyla onayladı. İnanmak zor gelse de gerçekten bir randevuya çıkıyorlardı.
...
Yusuf Çınar'ın önerdiği filme girerken yanında yürüyen oğlana fısıldadı. "Bu filme girmek istediğinden emin misin?" Gözü korku filmi olduğu belli olan filmin afişindeydi.
Çınar tepkisizce başını salladı. Yusuf gözlerini bu kez oğlana döndürdü. Oğlanda bir tedirginlik sezmese de, eğer uzaklaştıkları iki yılda bir değişim olmadıysa, Çınar'ın korku filmi izleyemediğini biliyordu. Bileti alırken insanlar arasında bir şey söyleyemese de henüz geri dönüp başka bir filme girmek için geç değildi.
Çınar istikrarla koltuklarına doğru ilerlerken Yusuf bir şey diyemeden peşinden ilerledi. Koltuklara yerleşince bir kez daha oğlana yanaştı. "Çınar, korku filmlerini sevmiyordun." Çınar biraz durakladıktan sonra yüzünü oğlana dönüp hafifçe gülümsedi. "Alıştım, artık sorun etmiyorum. Hem senin sevdiğin seri bu değil miydi? Beraber izlemek istedim." Yusuf dudaklarında oluşan gülümsemeyi fark edip yüzünü diğer tarafa çevirdi. Hemen yumuşuyordu.
Uzaklaştıkları dönemde belki de Çınar'ın zevkleri değişmişti. Belki Çınar klasik randevu taktiği olan 'kız arkadaşını korku filmine götürüp sana sarılmasını sağlama' taktiğini uygulamış ve bu şekilde bu tip filmlere alışmıştı. Elif mevzusundan sonra Çınar'ın yanında önceden gördüğü diğer kızların da yalnızca arkadaşı olmama şüphesi oluşmuştu içinde. Büyük ihtimalle de şüphesinde haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTME -BxB- Texting
RomanceÇınar'ın peşinden koşan Yusuf'un sonunda pes etmesi ve Çınar'ın hislerinin farkına varıp bu kez kendisinin Yusuf'un peşinde koşması. ... Çınar: Umrumda olacağını mı düşünüyorsun [22.20] Ağlayarak geri dönmeyeceksin sanki Çınar barışalım ben böyle de...