BÖLÜM 3: Gizli Geçmiş!

8 1 0
                                    

" Selin Yıldırım"

Silah patlaması ile birlik'te hazal beni sağ tarafa itti mert'te tuttu, çınar'a baktığım'da selim Haktan ona nişan almış tam vurucak'ken burak önce davrandı ve selim Haktan'nın silah'ına denk geldi Selim Haktan hızla ordan kaçarken çınar arkasın'dan koşmaya başaldı ben'de hızla çınar'ın arabasını alarak son gaz bastım.

Biraz süre sorna selim'i gördüm arkasın'da da çınar vardı, çınar'ın yanına sürdüm ve onun hizasın'da yavaşladım " yardım lazım mı?" dedim. Çınar bana baktı ve " değil!" diyerek daha'da hızlandı.

" tabii canım kesin değil!" diyerek sitem ettim ve son gaz selim'e yürüdüm onun hizasına vardığımda bana baktı " bnece çok koşma çünkü hemen arkanda" dedim aslın'da çınar çok'ta yakın sayılmaz'dı ama bunu selimin dikkatini dağıtmak için yaptım.

" ne?!" diyerek bana baktı sonra arkasına baktığın'da önündeki taşı görmeyerek yere çakıldı çınar bunu gördüğün'de daha'da hızlanarak kısa sire içerisinde yanımıza ulaştı ve selimi yerden kaldırdı

" bunun cezası ağır olucak Selim Haktan!" dedi bir yumruk atarak diyerleri'de geldikten sonra eve gittik ama çınar selimi alıp başka bir yere gitti

"çınar nereye gitti?" dedim herkes bana döndü lafa burak atladı " depoya" dedi sakin bir ses tonu ile. "depo mu? Bu evde kaç tane depo var?" dedim " bir tane var" diyerek cevapladı hazal

" iyi'de onu kullanmadığınızı söylemişti mert?" dedim. Burak bana döndü " çınar kendi depo'suna gitti" dedi nasıl yani çınar'ın kendi depodu mu vardı? O depo'yu öğrenmem lazım belkide aradığım iksir oradadır

" tamam." dedim ve yukarı merdiven'den çıkarken durup hazal'a döndüm " beni kurtardığın için teşekkür ederim" hazal bana gülümsedi " ne demek" dedi gülümseyip odama çıktım ve patrona bu depo ile ilgili bilgi verdim patron o depo'yu bulmamı ve içerisine girmemi söyledi

Bunu nasıl yapıcaktım? Depo'yu çınardan nasıl öğrenecektim? Hemen sorsam ben'den şüphe ederdi yavaş yavaş sorucak'tım hiç beklenmedik bir anda, nasıl kaplan avına sinsice yaklaşıp onu kapar.... Ben'de aynısını yapıcaktım onu hiç beklenmedik bir anda vurucaktım.

Aradan bayağa bir süre geçti aşağı'dan çınar kelimesi hiç duyulmadı en sonunda kapı açılma sesi ile aşağı indim ama çınar yok'tu etrafa bakındığım' da su'da yoktu " su nerede?" dedim.

" çınar'ın yanına gitti" diyerek cevap verdi mert " su çınar'ın nerde olduğunu biliyor mu?" dedim merakla bu sefer cevap verme sırası burak'a geldi " su çınar'ı alıp gelicek, çınar biraz kafa dağıtmak istemiş ama falza kaçırmış" dedi. Açıkçası çınar'ın kendini pek kaybeticek bir tipi yok'tu " peki." dedim ve kapı çaldı

Kapıyı mert açtı baktığım'da su'yun bir kolun'da zar zor yürüyen çınar'ı gördüm bu hâle nasık gelmişti? Selim ne söylemişti ki? Mert ve su çınar'ı koltuğa bırak'tı burak su'ya baktı su'da

" biraz falza kaçırmış, artık adam ne söylediyse" dedi. Burak kafasını olumlu sallayıp çınar'a baktı ve güldü " içmem asla içmem dedin ama içtin" dedi çınar bozuk sesi ile " bundağn sananeğ" dedi onun bu hâline gülünmemek elde değil'di " ben sana bir kahve yapayım" dedim ve mutfağa gittim

Ama mutfak'tan çınar'ın sesinş duyuyordum " o kimğ beğ" demişti güldüm ve sade bşr kahvaltı yapıp salon'a geri döndüm. " al iç ayılırsın"

" istemiyorumğ!" dedi kolunu savurarak " içmezsen ayılamazsın ama" dedim ve yanına oturdum zor'da olsa kahve'yi içti yani içirttim ama hâlâ kendine gelememişti " ayılması için uyuması lazım" dedi su anlaşılan bu ekip'te çınar'ı en çok tanıyan kişi su'du

~GEÇMİŞİN İZİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin