BÖLÜM: 7 Oyun!

10 1 0
                                    

" Çınar Efe Kurşun"

Selin'nin odasındaydık uyanmıştı ama daha sonra uyumuşlardır kızlar'a haber verdikten sonra odasına girmiştik bir'den kapı çaldı ve ardından açıldı

İçeri hazal ve su girdi hazal hemen yanıma Selin'nin yanına geldi, selin geldiği günden beri en yakın olan kişi hazal'dı

Bu yüzden hazal Selin'nin bu durumda olmasına herkes'ten daha çok üzülüyordu, hazal bana döndü " n'oldu? Uyandı demiştin?"

" uyandı ama sonra uyuttular kolu kötü durumdaydı, kriz geçirmesin diye uyuttular" hazal başını aşağı yukarı salladı ve Selin'nin elini tuttu

Su biraz ötede duruyor'du selin'i öyle görünce aklına abisi geldiğini az çok tahmin ede biliyordum burak bunu fark etti yanına gidicekken kolundan tuttum

" çınar ne yapıyorsun?" burak'a baktım " eyer gider ve dokunursan kriz'e girer kendine gelsin öyle git" burak son bir kez su'ya baktı sonra kafasını aşağı yukarı salladı

Ve yerine geri oturdu kısa sessizliğin ardından mert konuştu " selin uyanınca ne diycez?" mert'e baktım

" bilmiyorum" o anda bir ses geldi " ne diyceksiniz?" hemen seline döndüm " selin? Sen ne zaman uyandın?" selin bana baktı

" şimdi'de siz ne diyecektiniz?" buna dayana bilir mi bilmiyordum " kolun-" lafımı bitirmeden ataldı " n'oldu koluma?!" dedi telaşlı sesi ile " cevap ver!!" ayaklanmaya çalıştı durdurdum

" bir şey yok iyi kolun" sakinleştirmek için böyle diyordum " yalan söyeleme!" diye karşı çıktı

" ben gerçek olmayan şeyleri söylemem, susarım küçük...."

" ben'de gerçek olmayan şeyleri duyar, gerçek olan şeyleri söylemem gıcık eğitmen....."

İkisi'de aynı cümleydi aslında sadece yerleri değişik'ti, Selin'nin gözlerine baktım o'da benim gözlerime baktı tam bir şey söylüyceği sırada sustu

" koluma n'oldu? Neden hissetmiyorum?" hazal Selin'nin yanına geldi ve elini tuttu " kolun sadece artık yorulmuş, kısa süreliğine dinlenicek" dedi selin hafif kaşlarını çattı

" o ne demek?" bana döndü kahverengi gözlerinde korku gördüm ap-açık bir korku derinler'de küçük bir kız çocuğu var'dı korkuyor'du " hazal'ın dediği gibi kısa süreliğine"

" kolumu kullanıcam dimi? Atış yapa bilirim?" sesi titremişti kendi canın'dan daha çok atış yapmamak'tan korkuyordu

" kısa süreliğine....... Atış yapamıycaksın" lafımı bitirmemele gözleri büyüdü kafasını hızla iki yana salladı " h-hayır! Olmaz böyle şey! Olamaz hayır ya hayırr!" kolundaki serumu çıkarmaya çalışıyor'du

" selin sakin ol, dur yapma!" hazal durdurmaya çalıştı ama beceremedi, devreye burak girdi " selin yapma bak kısa süreliğine ne'de olsa"

Selin hiç kimseyi dinlemiyor'du mert burak hazal hepsi denedi ama boşarısız sonuçlandı, artık selin ayağa kalktı

" küçük sakin o-" lafımı bitirmeden etrafı dağıtmaya başladı, yanına gidip sakinleştirmek istesem'de itip duruyor'du

" küçük bak sakin ol! Ben burdayım hadi gel sayalım on'a kadar hadi" selin beni duymuyor'du bile etrafı dağıtmaya devam ediyor'du

Selin'i sakinleştirmeye çalışır'ken gözüm su'ya çarptı selin her bir eşya'yı yere attığın'da kurallarını kapatıp geri gidiyor'du burak'a seslendim " burak al su'yu çıkın odadan!"

~GEÇMİŞİN İZİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin