" Selin Yıldırım"
Neydi şuan hissettiğim duygunun adı? Öfke? Nefret? Kızgınlık?....... Hayır bunlar değil şuna hissettiğim duygu kırgınlık'tı, çınar'a karşı kırılmış'tım beni yorgun olmasına rağmen eylendiren, güldüren kişi
Şimdi beni satmış'tı ya da küçük bir çocuğun eline verdiği çocuk' ta oynayıp bir süre sorna sıkılıp köşeye fırlattığı bir oyuncak olmuş'tum, kırgın gözler ile çınar' a baktım yüzüme bakmıyor'du........ Haklıydı aslında ben
Bu takım'dan fazlalıktım satıcakları ilk kişi ben olucaktım hatta olmuştum bile Koray bana ne yapıcaktı? Öldürücek miydi? İşkence mi edicek'ti? Kafam'da bunlar ile savaş veriri'ken bir kahka sesi ile irkildim koray'a baktım
Canı çıkarcasına kahka atıyor'du çınar ise sadece ona bakıyor'du Koray sırıtıp çınar'a baktı daha sonra bana " peki sen bilirsin" dedi ve yine sırıttı
" Arkadaşların ikinci kattaki koridorun sonunda" çınar başını aşağı yukarı salladı ve bana dönüp baktı daha sonra omzunun üzerinden Koray'a baktı " bunu sadece bir oyun oldğunu unutmuşsun Koray hatırlasan iyi olur." ne oyunuydu bu?
Nasıl bir oyundu? Koray'ın yüzündeki gülümseme daha belirginleşti " bu oyunun kurallarını ben kurarım karaca" dedi çınar bana son kez bakıp çıktı bense olduğum yerde öylece kaldım Koray beni süzdü
" korkuyor musun?" gözlerime baktı kafamı iki yana salladım, ama korkuyordum Koray'ın ikna olmadığı gözlerinden belli oluyor'du yine sırıtıp
Yanıma geldi eli ile kolumu tuttu ve sürüklemeye başaldı, ana kapıdan çıktık'tan sonra arka kapıya getirdi ve bir ıslık çaldığın'da üç tane siyah lüks bir araba geldi koruma indi Koray'a selam vererek onun arabasının sürücü koltuğunu açtı
Koray önce beni yolcu koltuğana bindirdi daha sonra kendisi bindi korumada kendi arabasına bindik'ten sonra arabayı çalıştırdı sürmeye başladık'tan hemen sonra bir silah sesi duyuldu camdan baktım Koray belin'deki silah'ı çıkardı tetiği çekti
" sakın arabadan inme!" sesi sert ve meir verir gibi çıktı kendisi arabadan indi ve etrafa baktı benim dikiz aynasın'dan korumaların olduğu arabalara baktım hangi korumaya baksam vuruluyor'du, kim di bu? Ya da kaç kişiydi?
Koray sinirle bağırdı etrafa bakıyordu arka tarafa Gittiğin'de bir anda benim bulunduğum arabanın kapısı açıldı camdan baktım burak'tı " Burak?" dedim burak kapıyı açtı ve beni arkasına aldı " çınar hemen ön tarafta arkana bakmadan koş!"
" a-ama sen?" Burak bana baktı " ben hemen gelicem hadi! Koray fark etmesin" başımı aşağı yukarı salladım ve arkama bakmadan koştum burak'ın dediği yere geldiğim'de hazal, su ve çınar vardı hazal koşarak bana sarıldı
" iyi misin?" sarılmasına karşılık verdim " iyiyim." çınar'a baktım " ne olduğunu anlatıcak mısın?"
" eve gidince konuşucaz, burada olmaz" dedi " tamam." kısa süre sonra arkamdan iki kavga sesi geldi
" ya ben daha iyi vurdum bir kere!" Mert elindeki silah'ı göstererek " hem bak nişan alma alanı bozuk bunun! Ona rağmen sen'den daha harika atışlar yaptım!" Burak bıkkın bir nefes verdi
" tamam mert en iyi sen silah kullanıyorsun anladık kardeşim" Burak bu söylediğine katılmadığını adım kadar emindim çünkü sadece susmasını istediği için bunu demişti yanımıza geldiklerin'de çınar çenesi ile burak'ın elini işaret etti
Elif çizilmişti ve bayağa kanıyor'du
" önemli değil küçük bir çizik" su burak'ın yanına gelip eline baktı " gerçekten çok küçükmüş ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~GEÇMİŞİN İZİ~
Mystère / ThrillerGeçmişin'den kaçan bir kız ve onu geçmişin'den kurtaran bir adam. En fazla ne yaşamış olabilir ki?