[(3.) EĞER BENİ SEVEMİYORSAN,KİMSEYİ SEVEMESSİN.]

21 1 0
                                    


-Chae'den-
Tanrım suçum neydi de bu kızı 'arkadas' olarak adlandirdim?
Hayatıma girdiğinden beridir her günümü bana zehir etti. Resmen takıntili manyak. Dilim kopaydida o gün ona 'arkadas' demeseydim.

Şimdi diyeceksiniz ki ne oldu hemen anlatayım yaklaşık 2 sene önce jennie'ye arkadaşiz dedim ya unutun onu lanet olsun unutun şu saçmalığı o günden beridir bana aşık olduğunu iddia eden bu manyak bana kafayı takmış durumda her ne kadar onu kendimden uzak tutmaya çalışsamda yok olmuyor yine yanımda bitiyor takıntılı aşığım.




-yazardan-
Rosé günün yorgunluğunu kendini eve atarak gidermeyi planlıyordu. Ki öyle yapicaktida! Kesinlikle dinlenmeye ihtiyacı vardı buna emindi.

Sevsek adımlar ile evine adimladi genç kız daha 21 yaşında olsa bile yaşıtlarına göre olgundu chae. Bu onu çekici kılıyordu ki jennie bunun farkında.

Anahtarı kapının deliğine yerleştirip çevirdi.kapiyi hafif iteliyerek kapıyı araladı chae. Ardından ise kapıyı kapattı.

Işıkları açmak için koridora yönlendirdi adımlarını ışığı açmak için naif elleri ile lambaya güç uygulayarak ışığın evi aydinlatmasina izin verdi chae.

Herşey Yolunda ilerliyordu.

Takı arkasını dönene kadar..

Tabloları..en sevdiği tabloları siyah bir boyaya bulanmışti.
Bu bile chaenin ellerinin titremesine yeter de artardı.

Ardından aklına o anı geldi
(Flasback)
"Hadi ama jennie şunu o aklına sok ben senden asla hoşlanmadım hoslanmamda beni rahat bırak artık bıktım senden anlıyor musun? Bıktım. Hayattan bezdirdin beni çık git hayatımdan uzak dur benden."

Öyle hemen kabullenemezdi ki jennie o chae ye aşıktı ve chae onundu onu sevemiyorsa başkasında sevemezdi.

"Hahaha ben öyle kolay vaz geçmem ki chae! Sen benimsin bunu hep dile getirdim hepde getiricegim. senden uzak duramam anlıyor musun? Çünkü sana aşığım sende bana kabullen artık bunlar doğrular. Ahh doğru bazen insan doğrularla baş ederken çok zorlanır Seni anlıyorum! Tabiki sana zaman tanırım sevdigim"

Chae artık aklını kacirmak üzereydi cidden ne sacmaliyordu bu kız?
Büyük bir hisimla masanın üzerindeki siyah boyayı eline aldı chae artık ne olucaksa olacaktı durmak yoktu onun için.

Adımlarını karşısındaki takıntıya doğru yönlendirdi ve hiç dusunmeden elindeki siyah boyayı genç kızın yüzüne sicramasina izin verdi.

"Artık ne düşünüyorsan düşün jennie! Canin cehenneme?!"

(Flasbackand)

Aklina gelen anı ile içinden küfürler etmeye başladı chae

"Bu tablolar neden siyaha boyanmış kim var bu evde?!"

"Dark paingtins.."

Koridoru Jennienin kikirtilari dolduruyordu ciddi maanada sinirleri bozulmuştu.

"Eserim nasıl chae hoşuna gitti mi? Gitmesse üzülürüm bak o kadar uğraştım yani şimdi"

Kikirtilari kahkahaya dönüşürken söyledi bunları jennie

"Sen takıntilidan başka birşey değilsin."

Konuştu chae.

"Oh hayır sen beni yanlış anladın! Ben sana aşığım chae'm"

"Ben seni sevmiyorum anlamiyor
Musun beni sen? Seni sev-mi-yo-rum! Anla artık şunu anla!!!"

Kafasını sağa sola salladı jennie hayır inanmak istemiyordu doğru değildi bunlar.

"Lalisaya git jennie o seni çok seviyor şimdi bizi gizlice izlediğini sende bende biliyoruz o seni canından çok seviyor jennie. Git ona benim veremediğimi sana o verecektir emin ol! Git yalvaririm git rahat bırak beni her günümü bana zehir etme yeter artik ANLA BENİ 2 SENEMİ BANA ZEHİR ETTİN YA YETER ARTİK YETERRRR!!"

Krize girmesine az kalmıştı chaenin ama jen'e bu sözler bir hançer gibi kalbine saplanmisti.

Elini cebine attı. Çıkardı gül desenli bıçağı. Ancak rosénin tenine yakışırdı ki zaten.

"Eğer beni sevemiyorsan...

Bıçağı rosénin kalbine sapladı jennie.

kimseyi sevemessin." Diyerek tamamladı sözlerini jennie.

Orada kalan tek şey buz gibi teni ile yere yığılan chae onu orda bırakıp giden jennie'ye bakıyordu. Kalkacak gücü yoktu. Beyni bulaniyordu. gozleri karariyordu. Bir suçu yoktu oysaki ona destek çıkmak istemişti sadece.. Sonra ise oracıkta can verdi chae. Geriye anıları bırakarak...



















Uçurumun kenarında adımlarını durdurdu jennie.
Yere çöktü. Oturdu öylece. Sonra ise tanrıya seslendi.

"Tanrım bana diğer
yarımı gönder!"

Ardından ise ayak sesleri..

"Burada ne yapıyorsun jennie?"

Histerik bir gülüş attı jennie. Kimi bekliyordu ki zaten.

"Yanıma gelsene lalisa"

"Pekala.."

Oturdu lalisa sevdiğinin yanına. Doya doya bakmak istedi ancak onu rahatsız etmek istemedi bu yüzden gökyüzüne bakmak ile yetindi.

"Bugün ay çok güzel görünmüyor mu Jen?"

"Kabul ediyorum."

"Anlamını biliyorsun.."

"Evet biliyorum"

Lalisa içinde sevinç çığlıkları atıyordu ancak dışarıdan ise bunun çeyregi denemeyecek kadar az belli ediyordu. Ancak Jen onu tanıyordu ne kadar sevindiğini biliyordu.

"Senin olmak istiyorum lalisa.."

"Sen hep benimdin jennie..."

•son•

~baskasi ile gulen biri için mi agliyorsun?~

~sarilsa geçicek gibiydi~

•dark Paintings•/ChaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin