20 Ekim 2008
Akın ailesi aslında çok sıradan bir aileydi.Soner işe giderdi;Erçin,Eslem'i okuluna bırakır sonra en yakın arkadaşı Filiz ile birlikte aile lokantasına girderlerdi.Eslem ise henüz ilkokula yeni başlamıştı.
Aktürkoğlu aileside çok sıradan bir aileydi.Ömer işe giderdi,Filiz çocuklarını yolladıktan sonra Erçin ile işe geçerdi ancak en küçük oğulları Kerem,hem derslerinde iyiydi hem de futbolda oldukça başarılıydı.Bunu fark etmişlerdi.Hatta kursa bile yolluyorlardı.Her Cumartesi ve Pazar futbol kursuna gidiyordu.
Gene aynı günlerden birindeydiler.Eslem hızla yatağından kalkıp banyoya koştu.Ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra aynadan sarının ve elanın her tonunu barındıran gözleriyle karşılaştı.Bunu umursamayıp koşarak annesinin yanına gitti.
Bugün kahvaltılarını Filiz teyzesigille yapacaklardı bu yüzden çok heyecanlıydı.
Akın ve Aktürkoğlu ailesi birbirinden ayrılamayan aileydiler.Filiz ve Erçin kendilerini bildik bileli arkadaşdılar.Erçin'in babası askerdi.Aynı şekilde Filiz'in babasıda askerdi.Erçin ve Filiz'in aileside çok yakındı.Ömer ve Ali'de liseden beri birbirinden başkasını tanımazdı.Zaten Erçin ve Filiz'e de lisede tutulmuşlardı.
Eslem koşarak salona girdiğinde annesi masaya peçete getiriyordu.
"Aneğ! Aneğ! Aneğ!"diyerek masaya doğru koşan Eslem'e döndü annesi.
"Efendim güzeller güzeli kızım."
"Kerem ne zaman gelcekmiş." Eslem'in dikkati diğerlerini çekmiyordu.Kerem ona yeterdi.
"Niye Rıdvan ve Selim abin değil de Kerem özellikle?"diye kendi kendine söylendi Soner.Kızını çok kıskanıyordu.Ama kızı oldukça arsızdı.
Eslem umursamadan bu kez de ona sordu.
"Babağ! Babağ! Kerem nerde?"
Soner sabır çekip gazetesinde sayfa çevirdi.
"Az sonra gelecekler ama sen üstünü değiştirmezsen gelmiceklermiş."
Eslem,annesinin kast ettiği pijamalarına baktı.Arı desenli pijamalarını çok seviyordu fakat Kerem bu yüzden gelmicekse hemen çıkarırdı.
Koşarak çıktı salondan.Hemen odasına girip sandalyesindeki okul kıyafetlerini giymeye koyuldu.
"Ben bu kızın Kerem sevgisini anlamıyorum gerçekten.Biz sevmeye çalıştığımızda hemen kaçar.Kerem sarıldıktan sonra ayrılmasına izin vermez."
Erçin bu lafların üzerine güldü.Soner'in sitemi oldukça komikti.Kızını kıskanması çok garip bir duyguydu.Hem de bu yaştayken.Aslında haklıydı.Eslem herkese yakın bir çocuk değildi fakat Kerem ile her daim sanki kardeş gibiydiler.Kardeş gibi de değildi ama durum tamda buydu.
O esnada kapı çaldı.Gelenler Ömergildi.Yan komşularının gelmesi çokta zor olmamıştı anlaşılan.Hemen kendi evleri kadar iyi bildikleri evde salona geçtiler.Hergün böyleydi neredeyse.Beraber kahvaltı yaparlardı.
Sesleri duyan Eslem koşa koşa salona girdi.Gözleri aradığını bulduğunda durdu ve koşarak yanına gitti.Kerem bu durumdan şikayetçi değildi.Eslem'in sıkı sarılmasına karşılık verdiğinde burnuna Eslem'in kiraz kokusu geldi.
Herşeyi unuturdu ama bu kokuyu asla.
"Kerem dün noldu biliyormusun?"diye sordu Eslem.Okulda ki her olayı Kerem'e anlatıyordu ve Kerem sorgusuz sualsiz dimliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAF | KEREM AKTÜRKOĞLU
FanfictionEskimiş bir dostluk ve unutulmuş hayaller yeniden canlanırsa ne olur? "Nasıl yani?" "Sabırsız olma Güneş."