14.BÖLÜM

4 1 0
                                    

Nereye gideceğimize henüz karar vermemiştik.Ama benim istediğim otelden uzaklaşmak etrafta boş bir yol bulup hız yapmaktı.Pist,benim için çok değerliydi.Hız ise tamamen hayatımın parçasıydı.Hız benim için bir tutku,yaşam biçimiydi.Üzüldüğümde hızımı kaybeder,mutlu olduğumda hızımı geri kazanır ve kızgın olduğumda hızımla etrafı ağlatırdım.Ama bu sefer ağlayan olmuş,yıkılmıştım.Şimdi ise intikam vaktiydi.Onunla yüzleşmeyecek,uzaktan alacaktım intikamımı.Sevgili olmasak da bana güven sözü vermişti.
"Havuza insek mi?henüz öğlen."
"Aslında bir bakıma hava kararacak.Bence kapalı olana değil terastakine girelim."
"Terastaki alkollü değil mi?"
"Evet.Çocukları almıyorlar."
"Hadi o zaman giyinelim."

Üstüme mükemmel görünen lacivert bir mayo giydim.Lacivert en sevdiğim renkti.Genel olarak maviyi seviyordum.Üstüne de beyaz tüllü bir elbise giyip siyah uzun saçlarımı salık bıraktım.
"Ya okyanusa mi gitsek?"
"Olabilir.Havuza akşam gireriz."

Otel okyanusa yakındı.Sahili de vardı.Bu yüzden odalarımızdan havlularımızı alıp aşağıya inmeye başladık.Güneş batıyordu.Bu güzel görüntü karşısında büyülenmemek mümkün değildi.

Bu güzel görüntü karşısında büyülenmemek mümkün değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Su mükemmel görünüyor."kendi kendime mırıldandım.Su da benim en büyük ikinci düşkünlüğümdü.Su da benim için hayattı.Zaten onsuz yaşayamazken ona inanılmaz derecede ihtiyaç duyuyordum.Mutluyken durgun bir su gibi sakin ve yumuşak oluyordum.Kızgınken dalgalı bir deniz ve üzgünken de çarşaf gibi bir deniz oluyordum.Etrafımda yaşanan herşeyden kopmuş bir şekilde suyla ilgilenirken Ada'nın sesini duydum.
"Asil!İyi misin?Çok durgun görünüyorsun."
Anlık şok yaşamış gibi arkamı döndüm ve başımı iyi olduğumu gösterir şekilde salladım.Çisil de nefes kesici görünüyordu.Üstümdeki elbiseyi hızlıca sıyırdım ve okyanusa atladım.Su buz gibiydi ama huzur vericiydi.

Arkamdan Çisil ve Ada da atladı.Çisil sarı uzun saçlı mavi gözlü mükemmel bir kadındı.Bizden varsa yoksa üç yaş büyüktü ama yaşını hiç sormamıştım çünkü buna ihtiyacım hiç olmamıştı.

Çok uzun süre suda kaldım.Buna ihtiyacım vardı.Dudaklarım soğuktan morarmıştı ve gece olmuştu.Ben ise çıkmayı reddediyordum ama ne olursa olsun burası okyanustu.İçinden ne çıkacağı belli değildi bu yüzden çıkım ayağımı kumlara değdirdim.

Ada arkamdan bana havlu sardı ve hep beraber yukarı çıkmaya başladık.Asansör beni ürkütse de yanımda çok güvendiklerim vardı bu yüzden rahatlıkla odamıza çıkabildik.Onlar odaya yönelirken ben hala asansördeydim.
"Asil gelmiyor musun?"
"Ben bir Kuzeyin odaya ne yaptığına bakacağım.Kartım hala bende."
"Emin misin?"
"Evet."
"Peki o zaman hızlı gel daha bara gideceğiz."
"Tamam beni bekleyin."
Asansörde benden başkası yoktu.İçim rahattı.Tam eski odamın olduğu katın düğmesine basacakken zaten basılı olduğunu gördüm.Bu beni biraz korkuttu ama oteldeydim ve başıma birşeyler gelebileceğini sanmıyordum.Asansör odamın olduğu kata çıktığında kapı açıldı ve yavaş yavaş odama doğru yürümeye başladım.Kartımı kapıya yaklaştırdım ve tam o sırada kapı açıldı.
"Kuzey!"
"Asil!"
"Burada ne işin var!"
"Teknik olarak hala benim odam."
"Sus bir de konuşuyorsun yüzsüz yüzsüz!"
"Olayı açıklamama izin vermediğin için beni haksız buluyorsun."
"Bana verdiğin sözle benim odamda başka bir kadınlaydın Kuzey.Seni dinlemem gerekmiyor.Ben göreceğimi gördüm zaten."
"Bak...olay cidden görüldüğü gibi değil."
"Olay nasıl görüldüğü gibi değil?Anlıyorum ben.Senin gibi aşağılık bir beyinzsiz değilim!"
"Bana hakaret etme."
"Edilesi durumdasın."
"Beni dinle lütfen."
"Yürü git burdan!"
"Burası benim odam."
"Benim de odam."
"Terk ettin."
Uzun bir sessizlik odayı hakim etti.

Sinirlerim tepmeye başladığında bu konuyu daha vazla uzatmamak istiyordum ki tam o sırada Kuzey tekrar ağzını açtı.
"Anlaşılan bu konuyu konuşarak çözemeyeceğiz."
"Çık o zaman."
"Üstüne mi?Zevkle."

Sinirlerim tepeme çıktığında ona vurmamak için kendimi zor tutmaya başlamıştım.Bu sözleri eğer bunu yapmasaydı etkileyebilirdi.Ama bulunduğumuz durumda en ufak bir his bile yoktu içimde.
"Sana son kez söylüyorum.Eşyalarımı toplayıp gideceğim zaten.Lütfen çık dışarı!"
"Ben burdayken yapamıyor musun?"
Tekrar bir sessizlik çöktüğünde ise
onu daha rahat inceleme şansım oldu.Üzerinde siyah bir tişört altında ise beyaz bir şort vardı.Olay yaşamamış olsaydık kesin onu överdim çünkü nefes kesici görünüyordu.

Odaklan.

Sessizliğin hakim olduğu odada onu incelemeye devam ediyordum.Belli ki duş almıştı.
"Hoşuna mı gitti?"
"Çekil artık!"
"Üstündeki seni zar zor kapatan şeylerle benimle bu kadar sert konuşma istersen."
"İlgini mi çektim?"
"Her zaman çekiyordun."
"Kuzey...uzak dur benden tamam mı?Yaptığın şey doğru değil.Odamda büyük ihtimalle yattığın kıza söyle bunları.İstemiyorum seni."
"Lütfen açıklamama izin ver."
"Son şansın.Konuş.İkna olmazsam kaybol."
"O buraya ait değil."
"Ne diyorsun sen?"
"Ciddiyim."
"İnandım mı sanıyorsun?"
"Doğru yoldasın güzelim."
"O nedemekti öyle?."
"Anlayacaksın."
"Üff!"
"Bunu yapmak zorundaydım.Aksi halini bilmek bile istemezsin."
"Öyle olsun.Sana pek de inanmıyorum ama açıklayacaksın."
"Açıklayacağım..."
"Çekil artık."
"Yol senindir."
İçeriye girdim ve kalan birkaç eşyamı topladım.

--------------------------------------------------------

Bu bölüm biraz Asil üzerine oldu.Asilin duygularını anlamamıza ve onu daha da tanımamıza yardımcı oldu.Bu arada hikayemizi değiştirecek bir adım attım.Tahminim dört kitaplık bir seri olacak bu.Ne kadar sürer bilmiyorum ama bunu yapacağız.Çok seviyorum sizii🌸💅🏻💖

SüratHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin