Vazgeç

Her Şeyin Başlangıcı

Fazlasıyla sıkıcı bir bölüm okuyacaksınız. Özellikle kısa tutmaya çalıştım ama olduğu kadar. Geçiş bölümü olduğu için sıkıcıydı bundan sonraki bölümler daha uzun olacak ama bu kadar sıkıcı olmayacak. İlk hikayem bu yüzden hatalarımı mazur görün. İyi okumalar :)

7. sınıfı daha yeni bitirmiştim. Yaz tatilinin verdiği rahatlıkla zamanımı internette öldürüyordum. O zamanlar bir soru sitesi vardı, en popüler sitelerden biriydi. Birkaç gün önce sorduğu bir soruyla konuşmaya başladığımız anonim çocuk "soru sordu mu acaba" heyecanıyla uyanır uyanmaz siteye girmiştim. Bingo! Günlük sorusunu sormuştu. 

Tanımadığın, bilmediğin biriyle konuşmak ne kadar mantıklı olabilir ki? Ben Bursa'da yaşıyordum o ise İstanbul'da. Hiçbir sitede hesabı yoktu. Hadi ama hangi devirde yaşıyoruz? Biran önce ona bir hesap açması gerektiğini söylemeliydim ve söyledim de. O da aynı sitede beni kırmayarak bir hesap açtı. Sarışındı (ve ben esmerlerden hoşlanırdım), tatlıdan çok karizmatikti (evet işte buna hayran olabilirim), abartılacak bir tarafı yoktu. O zamanlar gitar çalabilen erkekler dikkatimi çok çekerdi. Efe de gitar çalıyordu. Aslında düşününce beni etkileyebilecek çok şeyi vardı. Tabii o zaman için düşününce, çünkü şuan etkilenecek pek bir şey bulamıyorum. Bir de Facebook hesabı açması için o kadar çok ısrar etmiştim ki... Onu da yaptı. Şimdilerde keşke hiç umursamasaymışım diyorum. Keşke... Yıllarca konuştuk diyeceğim ama diyemiyorum çok saçma bir ilişkiydi bizim aramızdaki.

Haziran 2011

Efe:

Selam, naber?

Bade:

İyidir, senden?

Efe:

Benden de iyi. Napıyorsun?

Bade:

Kuzenimi biliyorsun, İpek. Bize geldi oturup laflıyoruz bir yandan da internette dolaşıyoruz. Sen?

Efe:

Biz de bizim çocuklarla oturup laflıyoruz. :)

Bade:

Efeeee ben  ipek yanındaki arkadaşlarınla aran nasıl yakışıklılar mı kaç yaşındalar hemen cevap ver daha fazla badenin üzerine oturabileceğimi sanmıyoruuuuum

Bade:

Ah, Efe çok özür dilerim şiddet uygulanarak olay dışı bırakıldım. Soruyu cevaplamak zorunda değilsin. Klasik İpek işte.

Efe:

Hahaha hiç problem değil. Arkadaşlarımla aram iyi Biz 5 kişilik bir arkadaş grubuyuz. Ben, Umut, Ata, Gizem ve Deniz. Onun haricinde aramın kötü olduğu pek kimse yok sadece eski sevgililerimin arkadaşları konuşmuyorlar o kadar :D

Bade:

Biz de öyleyiz. Ben, Mete, Elçin, Hatice, Sarp ve Olgun. Tek fark biz altı kişiyiz. 

Efe:

İpek isterse fotoğraflarını atabilirim :D

Bade:

Hahaha seninki de soru mu tabiiki ister.

Efe:

(fotoğraf gönderildi) Bu da bizim grup işte. :D

Efe:

Bade hesabımı donduruyorum. Sonra görüşürüz.

Günümüz

Bir süre alışmıştım. Hesaplarını açardı birkaç hafta ya da birkaç ay konuştuktan sonra hepsini dondurur ve aylarca açmazdı. Sonradan fark ettim ki onu sevmeye başlamıştım hatta sanırım sevmeyi ilk öğrendiğim insandı. aramızda kilometreler olan birini. Hiç görmeme rağmen. Sesini biliyordum, yani kısmen biliyordum. Bir siteye şarkı kayıtlarını yükleyip bana atıyordu. Sesi gerçekten güzeldi. Bir gün hesabını açmıştı ve uzunca bir zaman kapatmamıştı zaten olanlar o zaman oldu.

1 Temmuz 2011

Efe:

Bade, benimle çıkar mısın diye sormayacağım. Zaten bu imkansız gibi bir şey. Aramızda kilometreler var. Ama mesafeler aşka engel olur mu bilemem. Daha önce başka şehirden birine aşık olmadım. Bu ilk oluyor. Nasıl aşık oldum onu bende bilmiyorum. Pek fazla bir şey demeyeceğim. Zaten büyük ihtimalle bunu görünce hayal kırıklığı yaşayacaksın. Sen beni sadece arkadaşın olarak gördün. Konuşurken söylediğin sözlerin anlamları da büyük ihtimalle benim abartmamdır. Bu arada açık kalan ağzını kapat. Anonim olarak yazdığım sözler vardı. Ama emin değildim. Hala tam emin olduğum söylenemez. Ama yinede diyeyim dedim. Neyse, bu kadar işte.

Bade:

Ben doğru mu anladım? Sen bana aşık mısın?

Efe:

Yani bunlar o anlama geliyor.

Bade:

Ben ne diyeceğimi bilemiyorum

Efe:

Bende öyle tahmin ediyordum.

Efe:

Orada mısın?

Efe:

Anlaşılan herhangi bir cevap alamayacağım. ''Hayır'' diye de bir seçenek var. Bu kadar düşünmene gerek yok. Arkadaş kalabiliriz eğer istersen. Gerçi hala arkadaşız. Saçmalama yapıyor aşk. Neyse ee?

Bade:

Hayır hayır ben sadece şaşırdım.

Efe:

Benim hakkımda iyi kötü ne düşünüyorsan rica etsem söyler misin?

Bade:

Kötü düşünmüyorum desem, bence sempatiksin hemde fazlasıyla desem, kilometrelere gerçekten takılır mısın diye sorsam, ve sana bence harikasın.

Efe:

Bende kötü düşünmüyorum kendim hakkında. Eğer herhangi bir üzecek harekette bulunduysam da özür dilerim. Teşekkürler elimden geldiğince işte. Kilometreler aşka engel değil ki? Beni harika yapan sensin desem. Seni seviyorum desem?

Bade:

Bende seni seviyorum derdim.

Efe:

Galiba ben çıkma teklifi etmedim. :/

Bade:

Eh biraz öyle oldu.

Efe:

Aslında genelde öyle uzun uzun yazmaların kızları sıktığını düşünürüm. O yüzden şimdiye kadar klasik olarak benimle çıkar mısın demiştim. Kimsede anormal karşılamadı. Ama sana özel olarak bunu yazayım bari. Nasıl aşık olduğumu bilmiyorum belkide gülüşüne, kalbine, sözlerine... Bilmiyorum.Aşk nasıl etki yapar bilirsin; sayende karnımda bir kelebek sürüsü oluştu. Ama bir mucize ki onlar 1 günlük olmayacaklar. Geceleri de nasıl uyurum bilemem; artık romantik adam Romeo mı olurum rüyamda, yoksa normal mi kalırım bilemem. Ama seni göreceğim kesin. Neyse ya uzatmak istesem baya bir uzar en iyisi susmak ve sözü sana bırakmak. Benimle çıkar mısın güneşim?

Bade:

Bu yazıya sadece evet dersem çok mu odun olurum bilmiyorum ama. EVET.

Günümüz

Neden kabul etmiştim ki. Saçmaydı bir kere. Güvenebilecek miydim ona? Tabii de güvenecektim çocuk beni fazlasıyla etkilemişti.

Aramızda 3 yaş vardı. Ben 8.sınıfa geçmiştim o ise Lise 2'ye (o nasıl oluyor demeyin fransız lisesine gittiği için bir sene hazırlık okumak zorunda kalmış). Bu yaşı sorun ederek kısa bir süre içerisinde ondan ayrılmıştım. Uzun zaman konuşmadık. Ama arada hesaplarını açardı biraz lafladıktan sonra tekrar dondurup kayıplara karışırdı.

Şimdi ise her şeyin üzerinden 2 yıl geçmişken neden tekrar yazdı ki? Hemde ikimizinde hayatında "sevgili" sıfatını taşıyan insanlar varken. Hoş benin bu gidişle hayatımda öyle biri olmayacaktı ama sonuçta bunu bilmiyordu. Bunu niye bize yaptı? Bunu niye bana yaptı?