Bolum 3

119 9 24
                                    

Heluuu
Ficin ilerki bolumlerinde ne olcak bi fikri olan var mi? Benim yok da
Bi tik akisina birakiyorum o yuzden her turlu sey olabilir
Sinava az kaldiği için bölümler bitik gec gelebilirr
Neyseee
Iyi okumalarrr
(Bu arada aralardaki "~" işareti 1. Kişideki kişinin değiştiği anlamina geliyo karışmasın sonraa)


Minho/Jisung

Minho
Konum>
Yarın burda bulusalım
Seni alırım istersen

Jisung
Olurr hyung gidelimm
/Oha ben buraya bayadır gitmek istiyodum
Cok güzel burası

Minho
Beğendiysen  o zaman kesinlikle gidiyoruz

Jisung
Hyung kaçta beni alırsın ona göre hazırlanıcam da

Minho
11 gibi gelirim ben

Jisung
Tamamm o zaman
20:18
Hyung ben yatıyorum yarın görüşürüzzz
iyi gecelerrr🌟
22:07

Minho
İyi geceler Ji

Jisung
—> İyi geceler Ji
       😻
Görüldü


~
Sabah çalan alarm sesi ile uyandım. Yatakta biraz oyalanıp banyoya dogru ikerledim, suyu ısıtıp üstümdeki kıyafetleri kirli sepetine attım.

Kısa bir duşun ardından, yüzüme biraz nemlendirici sürdüm. Kendime bir kombin hazırlamak için dolabı açtım. Biraz boş boş dolabın içine baktıktan sonra içinden birkaç parça çıkarttım.

Üzerime bu gun hava sıcak oldugundan beni sıcak tutmayacak bir şeyler seçtim. Beyaz ve mavinin birkaç tonunun bulundugu çizgili, oversize bir tshir; Gri bir şort seçtim. Üstümü giyinip makyaj masama geçtim. Güneş kremi ve pembe ile turuncu karşımı ama daha cok pembeye yakın rengi olan bir ruj sürdüm. Yanıma çanta almak istemedigim için telefonumun kılıfının arkasına paramı ve kartımı koydum. Kulağıma kulaklığımı taktım. Son bir defa aynada kendime bakıp kapıya doğru ilerledim. Anneme haber verip çıktım.

Bir süre sonra Minho Hyung gelmişti. Arabaya bindigimde Minho hyunga icten bir şekilde gülümsedim. Minho hyung bana baktı ve bana karşılık olarak parıldayan gözleri ile gülümsedi. Şimdi fark ettimde gerçektende gözleri sanki bir yıldız gibi parlıyordu, çok güzellerdi ve bence kalbide gözleri kadar güzel.


Kafeye geldiğimizde içerisinin güzelligine büyülenmiştim. Minho hyunga kocaman gülümseme ile baktım. Hyunga sarılmak ile sarılmamak arasında kaldım. Ama içimdeki mutluluk ile sıkıca sarılma kararı aldım. İlk basta Minho hyung tepkisiz kalsada sonra o da bana sarıldı. Sarılmayı seviyordum, acaba o da seviyormuydu? Kim sarılmayı sevmezki? Aklımdaki düşünceleri bir kenarı attım ve Minho hyunga baktım suratında heycan ve mutluluk var gibiydi. Bir insan her zaman mutlu olmalı bence, bir sebep olsa yada olmasa bile mutlu olmayı hak ediyor.

Peki ya mutsuz olmak için sebep mi olmalı. Ben kendimi bildim bileli duyamama sorunumu mutsuzluğuma bir sebep olarak görürdüm. Annem ne kadar mutsuzluğumu azaltsada kendimi mutsuz hissederdim. Diğerleri gibi olamamak duyamamak ve konusamamak...

Minho hyungun bana dokunması ile kendime geldim. Düşünürken kendimi kaybediyorum ama düşünmeyide seviyorum-bazen kendimi üzsem bile- Minho hyunga baktığımda masayı işaret etti.

Oturmam için sandalyeyi çekti, ben oturduğumda kendisi de sandalyesine doğru ilerledi. Minho hyunga ne içmek istediğimi gösterdim. Pembe ve içinde yabanmersinli bubbleları olan bir bubble tea sipariş istedim, Minho hyungun suratındaki heyecan hâlâ gitmemişti ve merak etmiştim.

.
.
.

~
Dün geceden beri Jisung'a nasıl özür diliceğimi düşündüm ve en sonunda onun anlayabileceği ve bence onu sevindirenilceğim bir şekilde özür dikeme kararı aldım. İlaret dilinde söylemek istediklerimi öğrenip o şekilde ona ileticektim.

Neredeyse 4 saat çalışmıştım ve hareketleri ezberlemiştim.

Jisung meraklı bakışları ile bana bakarken bende hareketleri son bir kez aklımdan geçirdim ve başladım.

"Jisungie öncelikle çok özür dilerim. Sana sergilediğim davranışların seni etkileyebileceği aklıma gelmemişti. Lütfen beni affet.."




Bolum sonuu
Sonunda attimmmm
Aslinda dun atcaktim ama yazdigim bolum silindigi icin bu gun attimm

Your eyes are enough for meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin